"Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü minezzâlimîn" duası, Enbiya Suresi'nin 87. ayetinde geçen ve Hz. Yunus'un (a.s.) balığın karnındayken yaptığı çok önemli bir yakarıştır. Bu duanın anlamı şöyledir:
Arapça Okunuşu: لَا إِلَٰهَ إِلَّا أَنْتَ سُبْحَانَكَ إِنِّي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ
Türkçe Anlamı:
- Lâ ilâhe illâ ente: Senden başka ilah yoktur. (Hiçbir ilah yoktur, ancak sen varsın.)
- Sübhâneke: Sen Sübhansın (her türlü eksiklikten, noksanlıktan, kusurdan uzaksın).
- İnnî küntü minezzâlimîn: Şüphesiz ben zalimlerden oldum (nefsime zulmettim).
Duanın Genel Anlamı:
"Allah'ım! Senden başka ibadete layık hiçbir ilah yoktur. Sen her türlü noksanlıktan münezzehsin. Şüphesiz ki ben (nefsime) zulmedenlerden oldum."
Bu dua, tevhidin (Allah'ın birliğinin) en güzel ifadelerinden biridir. Hz. Yunus (a.s.), içinde bulunduğu zor durumdan kurtuluş için Allah'ın birliğini ikrar etmiş, O'nu her türlü eksiklikten tenzih etmiş ve kendi hatasını, nefsine zulmettiğini itiraf etmiştir. Bu samimi yakarış neticesinde Allah Teâlâ, Hz. Yunus'u (a.s.) sıkıntıdan kurtarmıştır.
Bu dua, sadece Hz. Yunus (a.s.) için değil, her mümin için de büyük bir anlam taşır. Sıkıntılı anlarda Allah'a sığınmak, O'nun birliğini ve yüceliğini dile getirmek, kendi hatalarını kabul edip bağışlanma dilemek için çok etkili bir vesiledir.





