HÜDA PAR, 15-16 Şubat tarihlerinde Diyarbakır'da geniş katılımlı bir Kürt çalıştayı düzenleyeceğini duyurdu. "Kürt meselesine insani çözüm" başlığı ile yapılacak bu çalıştayda, Kürt meselesi farklı kesimlerden gelen uzman konuklar tarafından derinlemesine ele alınacak. Bu önemli çalıştayı ve detaylarını konuşmak üzere HÜDA PAR Batman İl Başkanı Davut Şahin Aksa Fm’de Gündem Özel Programının canlı yayın konuğu oldu.
Çalıştayın Amacı ve Gerekçesi
Davut Şahin, Kürt meselesinin, insan hakları, güvenlik, ekonomi, işsizlik, sosyal yapı gibi birçok önemli sorunu içerdiğini ve bu kadim İslam coğrafyasında yıllarca farklı şekillerde ele alındığını belirtti. Sorunun çözülmediği müddetçe bahsedilen sorunların da devam edeceğini, çünkü bazı kesimlerin sürekli bu meseleyi kaşıyarak istismar ettiğini vurguladı. Başkan şahin, Kürtlerin insani, İslami ve adalet düzleminde etnik, siyasi bütün haklarına kavuşabilmeleri için sorunun insani ve adalet temelinde çözüme kavuşması gerektiğini ifade etti.
HÜDA PAR'ın Yaklaşımı ve Çözüm Süreci
HÜDA PAR'ın ilk günden beri bu konudaki yaklaşımının ortada olduğunu, yetkililerinin açıklamalarının ve beyanatlarının bilindiğini söyleyen Şahin, sorunun ciddi ve kapsamlı bir sorun olduğunu ve bir an önce çözüme kavuşması gerektiğini savunduklarını belirtti. Bu düşüncelerini 22-23 yıldır ülkeyi yöneten AK Parti hükümeti yetkilileriyle de görüştüklerini ve artık bir çözüme kavuşulması gerektiğini düşündüklerini dile getirdi. Şu anda ismi konulmamış bir süreç yaşandığını, sorunun doğrudan veya dolaylı olarak paydaşı olan tüm kesimlerden olumlu mesajlar ve yaklaşımlar gördüklerini, bunun da umutlarını yeşerttiğini ifade etti. Bu zeminin oluşmasıyla birlikte bu fırsatın heba edilmemesi gerektiğini ve soruna insani bir çözüm getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Çalıştaya Katılacak İsimler
Davut Şahin, çalıştayın kapsamlı olduğunu ve sözü olabilecek, özellikle Türkiye'de tanınmış öğretim görevlisi, araştırmacı, yazar gibi isimlerin katılacağını söyledi. 15-16 Şubat tarihlerinde gerçekleşecek çalıştayın ilk gününde Mehmet Metiner, Yıldıray Oğur, Dr. Abdülkadir Turan ve Mustafa Armağan gibi isimlerin söz alacağını, ikinci gün ise Mehmet Göktaş, Vahdettin İnce, Rıdvan Kaya ve Dr. Mustafa Abdi gibi isimlerin katılacağını belirtti. Ayrıca Dr. Hüseyin Sudan, Abdurrahman Kurt, Kaya Kartal, Abdüsamed Yalçın, Prof. Dr. Bekir Biçer, Said Yüce, Müfit Yüksel ve Serkan Ramanlı gibi isimlerin de konuşmacı olarak katılacağını ifade etti.
Başkan Şahin, çalıştayın sonunda bir sonuç bildirgesi hazırlanacağını ve kamuoyuyla paylaşılacağını da sözlerine ekledi.
Çözüm Süreci ve Atılan Adımlar
2013 yılında çözüm süreci olarak adlandırılan bir sürecin başlatıldığını, ancak o zaman da müdafaa olarak özellikle dile getirdikleri, yanlış buldukları, işe hatalı başlandığı ve sorunun yanlış başladığı bazı durumlar olduğunu belirten Şahin, geniş bir kitleye sahip Kürt halkının muhatabı olarak elinde silah olan bir kesimin muhatap alındığını, bunun yanlış olduğunu ve bu şekilde sonuç alınamayacağını o zaman da söylediklerini ifade etti. Bütün Kürtler adına kalkıp elinde silah olan bir kesimi muhatap almanın sorunun bir kısmına değinmek olduğunu, elinde silah olanlarla Kürt meselesinin konuşulmasının Kürtler adına olmadığını, bütün Kürtlerin etnik, insani, İslami haklarını ilgilendiren bir konuyu elinde silah olanlarla muhatap alıp konuşmanın Kürtleri temsil etmekten uzak kalacağını ve bunun da zaten sonuca götürmeyeceğini söyledi. Başkan şahin, endişelerinin haklı çıktığını belirterek "Keşke çözüm olsaydı, ancak maalesef bir müddet sonra bu çatışma yarayı daha da derinleştirdi Ve o günden bugüne yine bu huzursuzluk ve sorun ortada durmaya devam etti" dedi.
Şu anda belki ismi konulmamış, ancak zeminin oluşmasıyla birlikte direkt paydaş olan veya dolaylı olarak bu işle ilgili kesimlerden olumlu yaklaşımlar, duruşlar ve söylemler geldiğini belirten başkan Şahin, HÜDA PAR olarak bu fırsatın elden bırakılmaması gerektiğini, sözü olabilecek her kesimin kale alınarak defalarca oturulup her kesimin dinlenilmesi gerektiğini ve ondan sonra da insani temelde ve adalet üzerine bir çözüme kavuşulması gerektiğini savunduklarını dile getirdi.
HÜDA PAR'ın Kürt Meselesine Bakış Açısı
HÜDA PAR'ın Kürt meselesine bakış açısını da değerlendiren Şahin, Kürtlerin bu bölgenin en kadim milletlerinden biri olduğunu, asli kurucuları olduğunu, 600 yıllık Osmanlı döneminde bütün kesimlerin ve kimlik sahiplerinin bir arada kardeşçe yaşayabildiğini ve güçlerine güç kattıklarını söyledi. Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti'nin iki temel üzerine bina edildiğini, bir laiklik bir de ulus devlet temeli üzerine inşa edildiğini, bunun böyle olunca Türkiye'nin içerisinde, Türkiye'nin kurtuluşu için bütün savaşlara giren, Türk kardeşleriyle birlikte çatışan, şehit olan ve o sıkıntıları yaşayan Kürt ve diğer bazı kesimlerin ulus devlet anlayışıyla kurulan bu cumhuriyetten sonra dışlandığını, ötelendiğini, ayrıştırıldığını ve bu ülkede yaşayan herkesin Türk olduğu düşüncesiyle hareket edildiğini, bunun da o günden bugüne sorunlara sebebiyet verdiğini ifade etti.
HÜDA PAR olarak adalet temelinde eşit hukuklara sahip, Kürtlerin de kendilerini bu ülkenin asli unsuru olarak görebileceği ve yaşayabileceği bir anayasal çalışmayla, bir anayasa düzenlemesiyle ve pratiğe dökülmesiyle bu sorunun çözülebileceğini savunduklarını, artık bu meseleden çektiklerinin yeter olduğunu, bu kadar insan kaybının, bu kadar huzursuzluğun ve bu kadar ekonomik sıkıntının yeter olduğunu, başta da söylediği gibi birçok hususu ve birçok sorunu beraberinde taşıyan bu soruna insani ve adil bir temelde yaklaşılırsa, böyle bir çözüme kavuşulursa inşallah bu sorunun kökünden halledilebileceğini, bu sorunun bu şekilde çözülürse medeniyet değerlerinin insanlığa rehber olabilecek yücelikte ve genişlikte olduğunu, Türkiye'nin kazanacağını, Türkiye'nin çok ciddi bir atılım sağlayacağını, artık şu anki durumdan çok daha güçlü ve etkin bir konuma sahip olacağını, ancak bu Kürt sorunu, bu Kürt meselesi çözülmediği müddetçe de gerek emperyalist ülkelerin gerekse de farklı kesimlerin bunu kaşımaya ve Türkiye'nin önünde bir sorun olarak tutmaya devam edeceğini ifade etti.
Kürtçe'nin Resmi Dil Olması ve Bölünme Korkusu
Bazı kesimlerin Kürtlere normal insani hakları, yani Türklerde ne hak varsa ana dil olsun diğer uygulamalarda olsun verilmesi durumunda Türkiye'nin bölüneceği korkusu yarattığını veya bazılarının böyle bir korkusu olduğunu belirten Şahin, bazı bakanlıklarda birkaç tane çeviri dili varken Kürtçe'nin olmadığını, Kürtçe olursa veya Kürtçe resmi dil iade edilirse Türkiye'nin bölüneceği iddialarının yersiz olduğunu, dünyada bunun örneklerinin olduğunu, 600 yıllık Osmanlı döneminde bütün kesimlerin dilinin olduğunu, rahatça meramlarını ifade ettiklerini, medeni ülkelerde birçok farklı resmi dilin olduğunu, hatta geçen bir ülkede Türkçe'nin ikinci resmi dil olduğunu, 13.000 insan için bunun mümkün olduğunu, kendilerinin de milyonlarca Kürt için aynı talebi dile getirdiklerini, bu sevinci yaşamak istediklerini, dilinin Türkiye'de hem eğitim dili hem de ikinci resmi dil oluşunu görmek, yaşamak ve kutlamak istediklerini, bunun gayet insani ve doğal bir hakları olduğunu, Allah'ın izniyle bir gün bu sonuca ulaşacaklarını, bu haklara kavuşacaklarını, ancak bir gün önce bu hakların verilmesinin ve sağlanmasının büyük sorunları ortadan kaldıracağını düşündüklerini ifade etti.
