Yazar
Şuna inanıyorum ki dünyanın neresinde bir kargaşa, savaş, çatışma ve terörizme dayalı bir olay meydana geliyorsa, bunun arkasında mutlaka gizlice İsrail, aleni olarak da Amerika vardır. Yeryüzünün bu iki şeytani şer güçleri var oldukları müddetçe dünya rahat bir gün göremeyecektir.
İsrail’i ayakta tutan Amerika’dır, Amerika’yı da ayakta tutan İsrail, yani bu iki şeytani süper güçler birbirlerini destekleyerek ayakta durmaktadırlar.
Amerika’da genel seçimlere her zaman iki parti girmektedir. Demokratlar ile Cumhuriyetçiler. Demokratlar ile Cumhuriyetçileri birbiri ile kıyas edecek olursak aslında, birbirlerinden hiçbir farklılıklarının olmadıklarını aleni bir şekilde görürüz. Ama demokratlar dünya Müslümanlarını ve kendilerine boyun eğmeyen ülkeleri daha fazla silah kullanmadan, siyasi bir yoldan sömürme yolunu tercih ederken, dünya ülkelerini de kendine hayran bıraktırıp onların kin ve nefretlerini üzerlerine çekmemeye gayret etmektedirler. Ama Cumhuriyetçiler, bir ülkeyi sömürmeye başladılar mı, o ülkeye hem katliam, iç savaş ve zulüm getirirler ve getirdikleri bu karmaşık ortam, uzun yıllara yayılır, bu yayılma neticesinde bazen milyonlarca insan ölür, ama bu ölümlerde o ülkeye “demokrasi, özgürlük, insan haklarını” geliştirme adına yapılır. Bu zulmü yaparken de etrafa sahte gülücükler atmayı ihmal etmezler. (1991 yılında körfez savaşında Irak’ta olduğu gibi)
İsrail’in ise Amerika gibi başka ülkeleri işgal etme, onları aleni bir şekilde sömürme gibi derdi yoktur, çünkü bu sömürme işini Amerika zaten onun adına yapmaktadır. (Filistin topraklarını işgal edip, kendi sınırlarını genişletme durumu hariç tabii.)
Yukarıdaki açıklamalardan sonra benim değinmek istediğim asıl konu şu: Her ne zaman Amerika’da Cumhuriyetçiler iktidar olsa İsrail dünya siyasetine daha fazla hakim olabiliyor ve Amerika’nın eli ile istediği ülkeye istediği baskıyı yapabiliyor ve bu durumdan da hiç çekinmiyor, fakat bunun tersi bir durum olup demokratlar başa gelince ve İsrail’in isteklerini İsrail’in istediği şekilde yerine getirmediği zaman bakıyoruz Amerika da çok ilginç olaylar meydana gelebiliyor….
Hatırlar mısınız? Amerika da demokrat aday Bill Clinton başa gelince İsrail’in bazı isteklerini geri çevirmiş, buna karşın Yahudi bir stajyer avukat olan Monica Levinski İsrail ajanları tarafından Beyaz Saray’a sokulmuş, Amerika Başkanı Bill Clinton ile bize göre gayri ahlakı bir ilişki içine sokulmuş ve bu durumda da Bill Clinton’un hem ailevi hayati sarsılmış, itibarı zedelenmiş ve tüm dünyaya rezil bir konuma sokulmuştu. Hatta bu olay tüm dünya kamuoyuna “fermuar gate” olarak geçmişti.
Şimdi Amerika da gene iktidar da Demokratlar var, hem de siyahi bir lider, daha ilginci de Müslüman olduğu söyleniyor. Demokratlar gene İsrail’in tüm isteklerini yerine getirme konusunda üşengeç bir tavır takınırken, İsrail acaba Amerika’nın içinde terör estirmenin yolunu tercih edecek mi? Bunu nasıl yapacak?
Ben İsrail’in bu söylediklerimi yerine getirmek üzere harekete geçtiğini de düşünüyorum. Nasıl mı? Dikkat ediniz kaç günden bu yana bir polisin “zenci” bir şahsı öldürmesine rağmen, özgürlükler ülkesi Amerikan mahkemesi katil polisi yargılamaya bile gerek görmedi, ardından olaylar tüm Amerika’ya yayıldı. Ardından bir polis cinayeti daha ve aynı özgürlükler ülkesinin mahkemesi yine katil polisi yargılama gereği görmedi ve bu defa olaylar Avrupa’nın bazı ülkelerine de sıçradı…..
Şimdi; acaba İsrail Amerikan mahkemelerinin eliyle demokratlara şu mesajı mı vermek istiyor: Bak ey demokrat geçinen Amerika; sen benim isteklerimin dışında bir politika uygulamaya kalkışırsan, aramızda binlerce kilometre mesafe olmasına rağmen, senin içini istediğim gibi istediğim şekilde karıştırır ve seni dünya kamuoyu önünde rezil ederim. İstersem seni, senin ülkende bile benimle bana itaet etmeye zorlarım ve sen benim isteklerime uymak zorunda kalacaksın…
Bakalım bu zenci ölümlerinin akabinde olayların durulması için İsrail Amerika’dan neler talep edecek, hangi ülkeye saldırmasını isteyecek ve oraya demokrasi götürmesini isteyecek?
Bekleyip göreceğiz…
0 yorum