Fırıldak HDPKK

Her fırsatta din düşmanlığı yapmaktan geri durmayan HDPKK cenahı büyük bir gaflet içerisinde mi? Dalalet içerisinde mi?  Yoksa fırıldaklık içerisin mi desek bilmiyorum! Aslında her üçünü de diyebiliriz. Şer alanında bu kadar maharet sahibi ancak HDPKK olabilir.

Gaflet içerisindedir, çünkü kendi tarihinde hiç olmadığı bir oy potansiyeline sahip olduğu halde çukur siyasetinin önünü açtılar. Türkiyelileşme adına girdikleri siyaset sahasında Türkiye'yi kaos içerisine koyma teşebbüsüne girdiler.  Türkiye'nin üçüncü büyük partisi olan Milliyetçi Hareket Partisini dahi geride bırakacak bir oy alarak 80 milletvekili ile girmiş olduğu parlamentoda önlerini büyük ölçüde açmışlarken, Kandil’in ve ağababalarının kuyruğuna takılma gafletini göstermeleri, yanlış hesap gafletine girmelerine ve dokunulmazlıklarının kaldırılmaları an meselesi olan çıkmaz bir çukur(!) içerisine girmelerine neden oldu.

Büyük bir dalalet içerisindeler... Her gün can kayıplarının yaşandığı ülkemizde yaşanan katliam ve katledilen her masum kanı, HDP'nin üzerine sıçramıştır. Sözüm ona sözde haklarını savunduklarını iddia ettikleri Kürt halkına kan, gözyaşı ve huzursuzluktan öte bir şey vermemişlerdir. Doğru olmayan yollarını, dalalet içerisinde takındıkları tavırları kan ve yıkımın ötesinde bir şey getirmedi mazlum ve mahrum Kürt halkına. Harap olmuş evler, viran olmuş mahalleler. Evsiz kalan yine mazlum Kürt halkı, huzursuz olan yine mazlum binlerce Kürt halkı… 100 yılı aşkındır hep zulme maruz kalan Kürt halkı çeyrek asır önce Kemalist rejimden bugün ise yaklaşık çeyrek asırdır Marksist ve Leninist düşünceye sahip Apoizmden çekmektedir.  

Büyük bir fırıldaklık içerisinde... Fırıldaklara pabuç bırakmayacak ölçüde her fırsatta din düşmanlığını sergilemekten geri durmuyorlar. Dini argümanları kendisince değersizleştirip,  Müslüman Kürt halkının manevi değerlerine olan edep ve saygısını yitirtmeye çalışıyorlar.  Kimi zaman daha da öteye giderek Müslümanların kırmızı çizgileri olan kutsallarına dil uzatacak ve hakaret edecek kadar küstahlaşabiliyorlar.

"Kâbe’miz taksimdir. Em ne namusa kesine... Müslümanlar için Kabe ne ise Kürtler içinde Roj Tv odur... Din dersi kaldırılmalı... Kudüs Yahudilerindir..." v.s.  daha birçok benzeri İslam düşmanlığı söylemlerle tedricen Kürt halkını manevi değerlerinden uzaklaştırmak gayretiyle halkın manevi değerlerini köreltmektedirler.  Gah “Cennet Annelerin Ayakları Altındadır” hadisini tahkir edecek, gah karikatür skandallarıyla peygamber efendimize hakaret edecekler. Sergiledikleri her İslam düşmanlığı karşısında gür bir tepki gösteren Müslüman camialardan olmasaydı Kürdistan'da belki bu Marksist, Leninist HDPKK cenahı daha da ileriye gidecek, İslam'a olan düşmanlıklarında daha da bir pervasız olacaklardı. Hamd olsun ki, bugün alçaklıklarına cevap veren, karşılıksız bırakmayan gür bir İslami seda var. 

Evet, büyük bir fırıldaklık sergiliyorlar. Nasıl mı?  Okurlarımıza hatırlatacak olursak Müslümanların dini bayramları olan ramazan ve kurban bayramlarını kara bayram olarak ilan eden,  manevi değerleri kara ve hayırsız olarak Müslüman Kürt halkına aşılamaya çalışan Marksist Leninist İslam düşmanı HDPKK'nın binlerce militanını kaybettiği şu günlerde nevroz bayramını(!) Kutlamaları fırıldaklık değilse ne nedir? Siz değerli okuyucuların izanına bırakıyorum. Mersinde HDP tarafından Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın katılımıyla halaylı nevruz kutlama etkinliği düzenlendi. Aynı gün İstanbul'da meydana gelen patlamada katledilen masum insanların kanları kurumamış iken, Mersin Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat ile Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ halaylı nevroz kutlamalarında bulundu. Bırakın masum insanlarının cenazelerine hürmet göstermeyi, kendi arkadaşlarının dahi cenazelerine hürmet göstermeyecek kadar aşağılık bir düşünceye sahiptirler. Yüzlerce dava arkadaşlarının henüz taziyesinden 40 gün geçmemişken, hatta şu satırları yazarken dahi arkadaşları c(k)an kaybederken nevroz kutlamalarında bulunan fırıldaklar her nedense ramazan ve kurban bayramı gibi Müslümanların kutsalları söz konusu olunca aynı sevinci (!) gösteremiyorlar.

Gerçi kuyrukları sıkıştığında İslami terim ve söylemleri en az bir imam kadar dillendirmekten de geri durmazlar. Cuma namazlarını meydanlarda kıldıkları, mitinglerine ezan okunduğunda ara verdikleri gibi. En son geçen haftalarda Selahaddin Demirtaş'ın Batman mitinginde gösterdiği dini hassasiyeti(!) gibi...

Kurttan pos HDP'den dost olmaz. Kürdistan'ın Müslüman Kürt halkı artık HDPKK'nın oyun hile ve desiselerine kulak asmayarak kendilerinden olmayan, Kürt halkının hakkını savunduklarını iddia eden ancak Kürtçe dahi konuşma becerine sahip olmayan xennaslara  prim vermemeli. Müslüman Kürt halkı kimin dost kimin düşman olduğunu iyi bellemeli…