0

 

Nedir kadınlar günü? 8 Mart 1908 yılında ABD’de bir tekstil fabrikasında çalışan kadın işçiler grev yapar, grevi engellemek için işçiler fabrikaya kilitlenir, çıkan yangında 129 kadın yanarak can verir. 1977 yılında BM Genel Kurulu 8 Martı Dünya Kadınlar Günü olarak ilan eder. Kısaca söylemek gerekirse kadınların haklarını gasp edip sonra da onları diri diri yakanlar, senede bir günü kadınlar günü ilan ederek adeta günah çıkarıyorlar.

Ne hazindir ki bugün dünya kadınlar gününü kutlayanlar kadınlara en çok zulüm yapanlardır. Çarşıda pazarda fabrikada tarlada fuarda kadınları köle gibi çalıştırıp emeklerini sömürenler dünya kadınlar gününü utanmadan kutlayarak bir kez daha kadını kötü emellerine alet ediyorlar. Kadına kan ve gözyaşından başka bir şey vermeyenler, onları evlerinden yurtlarından edip yollara düşürenler, esir kamplarında mahkûm edenler, evlatlarını namuslarını ellerinden alanlar kadınların gününü kutlamaya utanmazlar mı? Kadının ellerine silah verip dağlarda surlarda öldürtenler namuslarını ayaklar altına alanlar, her türlü kötü emellerine kurban edenler onların ellerine hayâsızca pankartları vererek sokaklara dökenler sözde dünya kadınlar günü bahanesi ile bir kez daha onları sokağa döküp emellerine alet ediyorlar

Ey kadın haklarını dillerine dolayan yalancı ve ikiyüzlü kadın düşmanları bu güne kadar kadınlara ne verdiniz? Namusları ile beraber bedenleri parçalanan kadınlar sizin eseriniz değil mi? Gün geçtikçe artan boşanmalar sonucu sokakta kalan gözü yaşlı kadınlar sizin eseriniz değil mi?Emeği sömürülerek köle gibi çalıştırılan kadınlar sizin eseriniz değil mi? İffeti, hayâsı ayaklar altına alınan kadınlar kızlar sizin eseriniz değil mi? Her gün çarşı ortasında dövülen öldürülen sokağa atılan kadınlar sizin eseriniz değil mi? Bütün bu zulümlerinize rağmen hala kadın haklarından konuşmaktan utanmaz mısınız? Kadınlarımıza sesleniyorum bu hainlerin oyununa gelmeyin onların kötü emellerine alet olmayın, sizin ayaklarınızın altına cennetleri koyan İslam’a kendinizi teslim ederek hem dünyada hem de ahrette özgür olun.

Çünkü İslam'a göre her şey insan içindir. Kainat insan için yaratılmıştır, peygamberler insan için gelmiş, kitaplar insan için inmiştir. Melekler bile insanın emrine verilmiştir. İnsan, evrenin en mükemmel varlığıdır. Kadın da insandır. Kadın erkek, birbirini tamamlayan bir bütünün iki parçasıdır. İlk insan Hz. Âdem’in yanında eşi Hz. Havva vardır. Onlar bay bayan birlikte hayata merhaba demişler, cennetti birlikte yaşamışlar, yasak meyveden birlikte yemişler, dünyaya birlikte gelmişler, birlikte tövbe edip bağışlanmışlar ve dünyadaki hayatı birlikte yaşamışlardır.

İslam'da kadının mülkiyet hakkı vardır, mehir kadının hakkıdır, miras paylaşımında kadın da hak sahibidir. İslam'ın peygamberi Hz. Muhammed, kadın yahut kızlarına bir fiske vurmamış ve kadınları dövenleri şiddetle kınamıştır. O'nun son sözleri "Namaza dikkat edin, kadınlar konusunda Allah'tan korkun!"cümlesi olmuştur.

Kur'an'ın "Ey insanlar ve ey inananlar" diye başlayan ifadeleri kadın erkek herkesi kapsar. Bunun yanı sıra Kur'an'da kadınlarla ilgili pek çok ayet yer alır ve uzun bir sure olan 'kadınlar (Nisa)' suresi vardır kitabımızda. Peygamberlerin dışında sadece bir kadının ismi (Hz. Meryem) bir Kur'an suresine isim olmuştur.

Bizim dinimiz cenneti kadınların/ annelerin ayağı altına sermiştir. Ana-babaya 'üf' demeyi bile yasaklamıştır. Kur'an, Peygamberin eşlerini tüm müminlerin anneleri ilan etmiştir. Annelik, başka hiçbir iş ve meslekle mukayese edilemeyecek kadar büyük ve yüce bir meslektir, sanattır. Her Müslüman günlük olarak kıldığı namazlarında okuduğu 'Rabbena' duasında anne-babasının bağışlanması için dua eder.

Peygamberimize ilk iman eden, İslami hareketin finansörlüğünü yapan bir kadındır (Hz. Hatice). Mekke'de ilk İslam şehidi de bir kadındır (Hz. Sümeyye). İslam tarihinde ilim, irfan, cihad, sanat, sosyal hayat vb. pek çok alanda çok sayıda kadın şahsiyet yer almıştır.

Bitirirken şu gerçekleri bir kez daha tekrarlayalım:Dine muhatap olma, onu anlama ve gereklerini yerine getirme konusunda kadın erkek eşittir.Kulluk yarışında cinsler arasında bir fark yoktur.

Bu yarışta kadın erkek herkes yarışmalı, çalışıp gayret etmelidir. Zira Ahiret yurdunda cennet ve cehennem/ödül ve ceza da kadın erkek herkes içindir.

Kadınlar İslam’ın kendilerine verdiği nimeti rahatı huzuru ve hürriyeti bilmiş olsalardı bütün dünya kadınları hemen Müslüman olurdu.

Zira İslam’a göre kadın sultandır. Çünkü İslam kadına değer erkeğe de mesuliyet vermiştir.İslamiyet’e göre kadı ev içinde ve dışında çalışmak,para kazanmak zorunda değildir.

Evli ise erkeği, evli değilse babası, babası da yoksa, en yakın akrabası çalışıp onun her ihtiyacını karşılamaya mecburdur. Kendisine bakacak hiç kimsesi bulunmayan kadına, devletin yardım sandığı bakar.

Müslüman kadının ev işi yapması bir ihsandır, çok sevaptır. Yapmazsa, günaha girmez. Zorla yaptırılamaz.

 

Her kadın, bir erkeğin ya kızıdır, ya kardeşidir yahut hanımı veya annesidir. Kadınlara kötü şeyler reva görülmemeli, onlara layık olduğu değer verilmelidir. 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *