0

 

İnsanların, yanlarına birkaç kişiyi de alarak,  belirli bir düşünceye sahip olan Müslümanları aldatma dönemi bitti gibime geliyor. Bunun yanında insanlar artık tek başlarına ferdi bir hayat yaşama, çevrelerinde meydana gelen ve gelişen olaylara duyarsız kalma dönemleri de bitmiştir.

Hatırlamak lazım; Yazının başlığında geçen “Dün dündür” sözü zamanında çok meşhur bir söz olmuş ve ülkenin iktidarını elinde bulunduran ve defalarca “Başbakanlık” daha sonraları da “cumhurbaşkanlığı” yapmış Sayın Demirel’e aittir. Allah kendilerine uzun ömürler versin…....

Demirel, Yıllarca mütedeyyin bazı kitleleri de arkasına alarak ülkenin uzun bir zamanına damgasını vurmuştur. Hatta ülkenin geri kalmasında ve her alanda gerilemesine çok önemli katkılar sunmuştur.

İtiraf etmek gerekir ki bu ülkenin mütedeyyin insanları, Sayın Demirel ve etrafındaki “Sevimli arkadaşlarının” kendilerine yaptıkları zulüm ve haksızlığı yıllarca görmezden geldiler. Hatta Sayın Demirel’i neredeyse Hz Mehdi bile göreceklerdi. Çünkü kendilerinden olan ve “Elde kur’an, kalpte iman. Geliyor Nurlu Süleyman” ya da “Kur’an dedik ,hata mı ettik, ezan dedik hata mı ettik”sloganı mütedeyyin insanları uyutmaya yetiyordu. Hatta bu mütedeyyin Müslümanlar Kur’an ayetlerinden bazılarının (İSLAMIN CİHAD VE TOPLUMSAL İÇERİKLİ AYETLERİNİN) değiştirilmesi ya da reforme edilmesi fikrine bile ses çıkarmamışlardı.

Ayrıca Demirel, her darbe ve muhtıra sonucu gidip bir şekilde geri gelince, her ne hikmetse de daha önceleri vermiş olduğu vaatler kendisine hatırlatılınca “DÜN DÜNDÜR, BUGÜN BUGÜNDÜR” diyerek bir şekilde söylediklerinden dolayı hesap vermekten kendini kurtarabilmiştir ve Mütedeyyin olan ve ona inanan halk da arkasından gitmeye devam etmiştir.

Hatta Sayın Demirel “367 Cumhurbaşkanlığı” krizi patlak verince yine şöyle demişti:

Ülkemin bana ihtiyacı olursa, görevden asla kaçmam, her zaman ülkemin hizmetine talibim… Ama unuttuğu bir şey vardı: DİNDARLARI VE TÜM BAŞÖRTÜLÜLERİ SUUDİ ARABİSTAN’A GÖNDERDİĞİ İÇİN ONU DUYAN KALMAMIŞTI.

Yukarıda anlattıklarımın “şimdi sırası mı, bunlardan söz etmenin ne gereği var”  dediğinizi duyar gibi oluyorum. Haklısınız, ama aslında benim vurgulamak istediğim konu şu:

İslami yaşantıyı ortadan kaldırmaya çalışan ya da onun içini boşaltma yoluna giden her kim olursa olsun, yerini antikalar arasında almaya mahkûm kalacaktır.

Artık iktidarı elinde bulunduran iktidar sahipleri, yapacakları her icraatta Müslümanların görüşüne başvurmadan, onların inançlarının emirlerine dikkat etmeden hiçbir oluşumun içine giremeyeceklerdir. Yani artık “Gerçek Müslümanlar” gündemin belirleyici unsurları olmaya adaydırlar.

Gerçek Müslümanlar kendilerine yapılacak içi boş iltifatlara asla prim vermeyeceklerdir.

Yıllarca Müslümanların sırtından iktidarlarını devam ettirenler, artık iktidarın nimetlerini kendilerine ve yandaşlarına peşkeş çekemeyeceklerdir, kendilerini her zaman yakın altında tutan Müslümanların varlıklarını hep enselerinde hissedeceklerdir.

Yine “Dün dündür” deyip Müslümanları aldatmaya kalkışanlar, hatta “düncüler” gibi islamın içini boşaltmaya kalkışanlar, daha kötüsü de islamı reformize etmeye kalkışanlar, bilmeliler ki onların da  dönemlerinin bitimi yaklaşmaktadır

 

Ve sen ey Muvahhid kardeşim! “Dün” cüleri iyi tanı ki, “Bugüncüler Müslümanların yarınlarına ipotek koyamasınlar.

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *