0

Asr suresinin tefsirini yapmayacağız. Ama tarih boyunca insanlık hüsranına getirmiş olduğu kesin çözümü ifade etmeye çalışacağız. Asr suresi üç kısa ayetten müteşekkil olmasına rağmen içerdiği mana itibari ile o kadar büyük bir çözümü içinde barındırmaktadır ki, adeta her bir müminin kurtuluş reçetesi hükmündedir.

Bu surenin ilk iki ayeti şu şekildedir; “1-Asra yemin olsun ki, 2-İnsanlık mutlak bir hüsrandadır”. Şimdi bu kesin bilgiye baktığımızda; konunun önemine binaen yemin ile ifade başlamakta ve insanlığın mevcut durumunun büyük bir zararda olduğu kesin bir ifade ile bize bildirilmektedir.

İlk olarak bu surenin indiği zamanki toplumun yapısına baktığımızda; Tevhid inancından uzaklaştıklarını, putperest yani müşrik olduklarını, Hakkı ve adaleti ortadan kaldırdıklarını, Allah’a ibadet yerine putlara ibadet edildiğini, Allah’ın emir ve yasakları yerine bazı kişi ve grupların söz ve davranışlarının emir telakki edildiğini görmekteyiz. Yine insanların heva ve heveslerine uyduklarını, haram yeme içmenin sıradanlaştığını, fakir ve kimsesizlerin hiçbir haklarının bulunmadığı, katliam, kargaşa, kan ve gözyaşının hiç eksik olmadığı büyük bir insanlık hüsranını görmekteyiz.

Günümüze baktığımızda da bu surenin indiği günkü ahvalden çok ta farklı bir durumun olmadığını üzülerek görmekteyiz. Bunca ilmi birikime, bilimsel gelişmelere ve insanlığın kat ettiği mesafeye rağmen, insanların hüsranda olmaya devam ettiklerini ve maalesef bu zarardan kurtulmak için olumlu bir anlayış geliştirmediklerini müşahede etmekteyiz.

Yine İnsanlar zalimlikte sınır tanımamakta, Adaletsizlik ve talan bütün bir insanlığı kasıp kavurmakta,  artık katliam yerine soy kırımlar ve jenositler bütün hızı ile devam etmekte, açlık, sefalet, kan ve gözyaşı fakir ve kimsesizlerin kaderi haline gelmiş bulunmaktadır. Allah’a inanmak ve ibadet etmek gericilik, Allah’ın emir ettiği şekilde giyinmek, yiyip içmesinin helalliğine bakmak ise çağ dışılık olarak değerlendirilmektedir. Modern putperestlik olan beşeri ideolojiler ve içerdiği kötülükler kutsanmakta, müşrikliğin dik alası olan kişi ve kliklerin ulu önder ilan edilmekte, Ebu Cehilden daha kötü yaşantılarının çağdaş uygarlık yolu olarak bize yutturulmaya çalışılmaktadır.

Evet, dün olduğu gibi bugün de insanlık ziyandadır. Çözüm nedir? Çözüm Asr suresinin 3.ayetidir.”Ancak, iman edip Salih ameller işleyenler, birbirlerine hep hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesna”. Allah’ın varlığına ve birliğine iman edilmedikçe (yani tevhid inancı bütün insanlık içerisinde yerleşinceye kadar), kullara kul olmayı bırakıp Allah’a ibadet etmedikçe, haramlardan kaçınıp helalleri baş tacı edinmedikçe, vahye sarılıp kokuşmuş beşeri ideolojileri ayaklar altına almadıkça hüsrandan kurtulamayız.

Yine İman hakikati hayatın istikameti olmalı, Kur’anın nuru hayatımızın tamamını kuşatmalıdır. Bu kutlu nurun bütün bir insanlığın hayatında da yer edinmesi için tebliğ de bulunulmalı, hidayet dairesine herkes dâhil oluncaya kadar, azim ve kararlılıkla bu peygamberi misyon bir ömür boyu devam ettirilmelidir. Bu ulvi yolculukta zorluklar, engeller, kınamalar, gelecek kaygısı ve maddi sıkıntılar karşımıza çıkacaktır. Ama yolculuğun da kesintisiz devam etmesi gerekmektedir. Bütün bunlara göğüs gerebilecek bir sabır, bir dayanma ve bir metanet gerekmektedir. İşte hüsrandan kurtulmanın Kur’ani çözümü kısaca belki de budur.

 

 

 

 

 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *