0

            Seçimin ardından her parti mutlaka kendi konumunu değerlendirecek, kendince bir pozisyon alacak ve bunu halka sunacaktır. Her seçimin mutlaka bir galip geleni ve kaybedeni olacaktır ve kendince bir öz eleştiri yapacaktır.

            Önce içeride kazananlara bakmak gerekecek olursa, faiz lobileri, dış bağlantılı büyük kapitalistler, rantçılar ve özellikle bir kısım medyayı ellerinde tutanlar kazanmışlardır. Seçimde halkın manevi değerlerine değer vermeyenler, etnik kimlik üzerinden siyaset yapanlar da kazanmışlardır. En azından şu anda durum onu gösteriyor. Bu kazananların kendilerince de bir zafer sarhoşluğu yaşamaları onların en doğal hakkıdır.

            Dışarı da ise kazananlara bakıldığı zaman, daha büyük bir kitlenin olduğunu görebiliriz.

            Bunları şöyle sıralamak mümkündür: Bu seçimin en büyük kazananı İsrail olmuştur. Ondan sonra Almanya, Amerika, İngiltere ve Avrupa Birliği ülkeleri olmuştur. Peki neden?

            Önce İsrail’den başlamak gerekecek olursa; İsrail kazanmıştır, çünkü kendince Filistin’de, Gazze’de istediği katliamları yapabileceğine dair bir durum söz konusu. Yani özellikle Gazze’de yapacağı katliamlara artık tepki verecek kimse kalmadı, ona karşı sesini yükseltecek bir babayiğit yok artık. Bir de İsrail gizli servisi Mossad, artık bu ülkede istediği gibi cirit atabilecek. En azından kendileri öyle düşünüyor.

            Almanya’ya gelecek olursa, Almanya ekonomik olarak kazanmıştır. Çünkü Avrupa ve Ortadoğu’da kendisine ekonomik olarak rakip olabilecek bir iktidar yok artık, başlayan ve hala devam eden dev hava limanlarının akıbeti belirsiz, finans sektörü açısından önemli bir merkez olacak İstanbul büyük bir çıkmaza girecek. Bir de Almanya’nın özellikle istihbaratının bu ülkeyi karıştırmada aldığı rol daha da etkili olacak.

Amerika ise bu duruma dünden razı, çünkü; dünyanın her tarafındaki sorunlarla uğraşması! bir yana ileride kendisine “hayır” diyebilecek bir durum yok artık. İstediklerini daha kolay yoldan halletme şansına sahip olacak. Ayrıca kukla yöneticiler aracılığı ile savaş alanına çevirip harap ettiği İslam Ülkelerinin sesi olacak kimse kalmadı, bu durum onun da işine yarıyor.

Bir de özellikle İngiltere; yeryüzünün en büyük sömürgeci ve işgalci gücü olan İngiltere. Onlar da artık istedikleri gibi dünya hakimiyetlerini el altından daha kolay sağlayabilecek bir pozisyon alabilecekler. İngiliz gizli istihbaratı ve sermayedarları bu konuda her zaman hazırlıklıdırlar. Özellikle de Arap Halkları üzerindeki nüfuzlarını daha da arttıracaklardır.

Bir diğer kazanan ise yıllardır Suriye de halkına karşı katliamlar yapan Zalim Esed olmuştur. Artık istediği gibi katliamlar yapabilecek ve onun katliamlarına ses çıkarabilecek  kimse kalmamıştır.

En büyük kazananlardan biri de kuşkusuz Mısır Diktatörü Sisi olmuştur. Artık onun meşruiyetini tartışacak kimse kalmayacak ve Mısır da istediği katliam ve idamlara devam edecektir.

Bir diğer kazanan ise Suudi Krallığı ve onun elleri ile Müslümanlara savaş açanlar maalesef kazanmıştır.

Kaybedenlere gelince içerde, önce istikrar kaybetmiştir, sonra da ülkenin ana muhalefet partisi. “Ama ne hikmetse kazananlar kadar seviniyor, bu durumu anlamak gerçekten de mümkün değil”

Borsa ve ekonomi kaybetmiştir, Umarım ülkenin elde ettiği kazanımlarda herhangi bir kayıp söz konusu olmaz, eğer öyle bir şey olursa ülke için çok büyük sıkıntılar oluşur.

Dışarıda kaybedenlere gelince; yeryüzünün tüm mazlumları kaybetmiştir. Ezilenler, sesleri kısılanlar, katliamlara uğratılan Arakanlı, Doğu Türkistanlı ve Miyanmarlı Müslümanlar olmuştur. Mısır da direnişçi ve barışçı halk kaybetmiştir. Yemen, Irak ve Suriye halkları kaybetmiştir. Bosna, Keşmir, Kudüs ve Gazze kaybetmiştir. Afrika, Sudan, Somali, Mekke ve Medine kaybetmiştir. Mavi Marmara Gemisi kaybetmiştir.

 

Kısacası ezilen, sömürülen, sesleri duyulmayan, öz yurtlarında köle gibi görülen ve insan yerine koyulmayan tüm “zenci” halklar kaybetmiştir.

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *