İKİYÜZ KARANLIK İNSAN

            Geçenlerde sözde aydın olduklarını iddia eden bazı kişiler, ülkede etnik kimliğe dayalı siyaset yapan bir partinin barajı aşması gerektiğini söylemişler ve bu konuda kamuoyuna bir bildiri deklere etmişlerdir. Bu aydın denenlerden bazıları da maalesef “Akil İnsanlar Heyetin de” de görev almışlardı. Bu kişilerden bazıları hakkında da bir yazı kaleme aldığımı hatırlıyorum ve onlar hakkındaki yazıma şu başlığı atmıştım: “Akil İnsanlarda Sorun”

            Özellikle bölge insanını tanımadan “Aydın” geçinen bu zavallılar aslında ne kadar da cahil olduklarını da bir şekilde beyan etmiş oluyorlar. Oturdukları yerden bölge insanının temel değerlerini tanımadan ona yön vermeye çalışıyorlar, kendi elleri ile ahkam kesiyorlar. Ama yemezler.

            Sizler, bölge insanını tanımadan, onun temel değerlerine ne kadar bağlı olduğunu bilmeden, onun temsilcisi olarak, kendi inancı ile hiç alakası olmayan birilerini ona vekil yapmaya çalışıyorsunuz, ama bunu Nişantaşı’ından, Kadıköy’den ve bilimum yerlerden yapmaya çalışıyorsunuz. Doğrusu bu konuda hem çok cesur hem de çok uyanıksınız, tebrikler!

            Ama size şunu söyleyeyim; bu işler öyle sizin sandığınız gibi kolay olmaz. Önce bölge insanına dayatmaya çalıştığınız o Yezidi, Hristiyan, Homoseksüel, Lezbiyen ve eşcinsel milletvekili adaylarını yanınıza almanız v e onların özelliklerini de bölge insanına tanıtmanız gerekecektir. Yani bölgenin dinine bağlı, ama dilinden dolayı söz konusu partiye oy verecek vatandaşa şunu açıklamanız gerekecektir:

            “”Bak hacı amca, teyze, bu yanımda bulunan “Yezidi, Hristiyan, Homoseksüel, Lezbiyen ve eşcinsel” milletvekili adaylarınız sizin haklarınızı savunacaklar, sizi bu ülkenin meclisinde temsil edecekler, sizin adınıza kararlar verecekler. Bir de bu kişiler hem Müslüman değil, hem de böyle evlilik hayatları var, yarın sizin çocuklarınız da böyle onlar gibi olacaklarsa sakın tepki vermeyin. Hem eşcinsel evlilik öyle sanıldığı kadar da kötü bir durum değil, bak benimde oğlum ve kızım kendi cinsleri ile evleniyorlar gayet de mutlu bir hayat da yaşıyorlar, hem de birbirlerine karşı da çok saygılılar, hatta benim de kendi cinsimden bir eşim vardır.””

            Söz de aydın geçinen karanlık fikir sahipleri eğer bunları bölge halkına, yüzlerine ve anlayabilecekleri şekilde anlatacak cesaretiniz varsa, sizin oy talebinize saygı duyarım, sadece siz değil, kendisine oy istediğiniz siyasi parti de bunu bölge insanına anlayacağı şekilde izah ederse sözüm söz ben de ona oy vereceğim. Ama hayır, hem siz hem de kendisine oy istediğiniz siyasi parti bu gerçekleri halka anlatacak cesarete sahip değildir. Çünkü her iki tarafta biliyorsunuz ki bölge insanı mütedeyyin ve kutsallarına bağlıdır, sizin bu adaylarınıza asla prim vermeyecektir. Çok süsleyerek söylediğiniz sözlere kanmayacaktır.

            Unutmadan size bir sözüm daha var: Öyle sizin de eskiden olduğu gibi oturduğunuz yerden ahkam kesme döneminiz bitti. Hayatınız boyunca bu ülke insanını sözde “sanat ve aydınlık” adına kandırdığınız dönemler bitti, artık sizlere kimse inanmıyor, daha önceleri sizleri şişirip parlatan para babalarınız, kullanma miadınız dolduğu için sizi bir kenara atacaklar. Sizlerde eskiden kandırdığınız insanların saflığı ile düşünür eski günlerinizi yad edersiniz. Uzun yıllarca kandırdığınız ve alaya aldığınız bölge insanın dinini de dilinizden düşürünüz, artık inandırıcılığınızı kaybettiniz.

            Son bir sözüm daha var: uzun yıllar dinleri ve dilleri ile alay ettiğiniz dinlerini küçük düşürmeye çalıştığınız ülkenin tüm inşaları, öldüğünüzde sizleri camilerinde görmek istemiyorlar.

            Gidin cenazenizi o savunduğunuz “Yezidi, Hristiyan, Homoseksüel, Lezbiyen ve eşcinsel adaylarınız” ve onlara oy istediğiniz siyasi partiniz kıldırsın.