0

 

            Ben şahsen tarihte meydana gelen olayları hep dinsel nedene bağlamayı tercih ederim. Olayların arka planında gelişen diğer nedenler ise sadece bir alt yapı hükmündedir. Buna iddia edilen “Ermeni Soy Kırım İddiaları da dahildir”

            Şimdi şunu sorabilirsiniz: Peki bu topraklarda Ermenilere karşı bir soy kurum olmamış mıdır? Ben kesin olarak bir soy kırımın olduğuna inanmıyorum, ama tarih içinde meydana gelen bazı tehcir “göçe zorlama” olayları meydana gelmiş olabilir, bu da gayet normal bir durumdur. Ben de bu tür tarihe mal olmuş iddiaların tarihçilerce araştırılmasını, hem Türkiye hem de Ermenistan tarafının tarihçilerinin bu olayları araştırmasının daha doğru olacağına inanıyorum. Zaten Türkiye yetkilileri bu duruma daha önceleri defalarca değinmiş, ama maalesef ermeni tarafı buna pek yanaşmamıştı, topu hep taca atarak, diğer emperyalist ülkelerden sözde “soykırımın” tanınmasını istemiştir. (Tabi üçüncü ülkelerden medet ummak haksızlığı peşinen kabullenmektir, kendisine güvenmeyen herkes hep bir yerlerden medet umar bir durum takınır.) İşte, bu konuda asıl değinmek istediğim konu da şudur:

            Ermenistan yetkilileri, daha önceleri soykırım iddialarını bir gerçeğe bağlamak için hep “Büyük Şeytan ABD’den yardım istemiş, Büyük Şeytan’ın diğer hizmetçilerini de kendisine yardıma davet etmişti. Ama maalesef Büyük Şeytan ABD, her seferinde Ermenistan’ın bu talebini reddetmiş, Türkiye ile olan samimi ilişkilerini bozmayı göze alamamıştı.

Ama kabul etmek gerekir ki Büyük şeytan ABD, eğer Ermenistan’ın bu isteğini reddediyorsa, Türkiye’ye olan sevgisinden değil, kaybetmekten korktuğu maddi çıkarlarını korumak içindir.

Şimdi asıl değinmek istediğim konuya gelmek istiyorum: Girişte izah etmeye çalıştığım gibi tarihte meydana gelen olaylar hep dinsel kökenlidir. Ermenistan şu gerçeği görmüş olmalıdır ki; şu ana kadar Büyük şeytan ABD  ve yandaşları tarafından kabul edilmeye davet edilen “soykırım iddialarına kendince olumlu yanıt alamayınca” bu defa işi daha sıkı tutarak olayı geçek kimliği ile ortaya koyma yolunu tercih etti.

Eğer tüm Hristiyan Alemi tarafından tam bir otorite ve kabul makamı olarak görülen Papa, bu işe el atarsa, yani sözde soy kırım iddialarını gündeme getirip kabul eder bir tavra sokarsa başta Büyük şeytan ABD  ve yandaşları dahil tüm Hristiyan alemi bunu kabul etmek zorunda kalacak ve Ermenistan uzun yıllardan beri Büyük şeytan ABD  eli ile yapamadığını Papa’nın eli ile yapmış olacak ve kendini daha da mağdur bir konuma sokmuş olacaktır. “Tabii bizde buna inanacağız”

Hristiyan Alemi’nin manevi ve en güçlü lideri olan Papa’nın böyle bir beyanat vermesi, aslında biz Müslümanlar için de bir mana ifade etmeli değil mi? Her hareketleri ile batılın, katliamın, yeryüzünde meydana gelen her acının temsilcisi olan Hristiyan batı medeniyeti, kendi Papalarının eliyle yaptıkları katliamları örtmeye çalışıyorlar, daha dün Cezayir’de, Libya’da Irak’ta, Afganistan’da, yaptıkları katliamları unutturmaya çalışan vahşi batı medeniyeti, yine kendi silahları ile zalimlerin Mısır’da, Suriye’de katliam yapmalarına zemin hazırladılar.

Neden acaba? Dedim ya dünyada meydana gelen her hareketin mutlaka dayandığı bir dini anlayışı vardır. Batı medeniyeti, kendi batıl dini ve yaşantısını gizlemek, İslam Alemi’nin uyanmasını engellemek için, sürekli olarak gündemi başka alanlara kaydırmak zorundadır. Yoksa eğer ona inananlar, inandıklarının yanlış ve batıl olduklarının farkına varırlarsa emin olunuz ki değil Papa, havariler bile onları çöküşten kurtaramayacaktır.

Şunu da belirtmek isterim ki; Papa gibi tarihi olaylar hakkında bilgi yoksunu olan bir zat eğer öyle beyanatlar veriyorsa, yakında İslam Ülkelerinden birinde daha yeni bir katliama hazırlıklı olalım. Umarım yanılırım.

 

 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *