HÜDA PAR, 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı
ve Milletvekilliği Genel Seçimlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı
destekleyeceğini beyan etti.
Bu beyanla birlikte “derin” yapıların Sol
ve Sağ kanatları, HÜDA PAR’ı sosyal medya üzerinden adeta kurşun yağmuruna
tuttular.
Bu beyana kadar, HÜDA PAR’ı anketlere
katmadılar ya da partinin oy oranlarını gizlediler. Amaçları; AK Parti nezdinde
HÜDA PAR’ı önemsizleştirmek, böylece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, HÜDA PAR’ın
desteğinden yoksun bırakmaktı.
HÜDA PAR’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a
desteğini beyan etmesiyle birlikte başlattıkları sosyal medya kampanyası,
öncelikle muhalefetin Cumhur İttifakı’nı yanıltmak için nasıl da bir algı
operasyonu yürüttüğünü gösterdi.
Gelin muhalefete hep birlikte soralım:
HÜDA PAR, önemsiz, oy oranı düşük hatta
Cumhur İttifakı’nı olumsuz etkileyecekse ve siz de Erdoğan’ın seçimi
kaybetmesini istiyorsanız, HÜDA PAR’ın Erdoğan’ı desteklemesinden neden bu
kadar endişe duyuyorsunuz? HÜDA PAR’ın desteği, Erdoğan’ı olumsuz etkileyecekse
sizin HÜDA PAR’ın Erdoğan’ı desteklemesinden sevinç duymanız gerekmiyor mu?
ENDİŞELERİ NEDEN?
Din ve Dindara Düşmandırlar
HÜDA PAR’a yönelik bazı endişeler,
dinsizin dinden ve dindardan duyduğu endişe gibi, güncel sebeplerden ve HÜDA
PAR’ın güncel siyasi tercihlerinden bağımsız, sürekli endişelerdir. Güncel
gelişmeler ya da HÜDA PAR’ın tutumları, bu kesimlerin endişelerini hiçbir
şekilde izale etmez. HÜDA PAR’ın hiçbir tavrı, bunların HÜDA PAR’a sempati
duymalarına vesile olmaz.
Bunlar Sosyalist çevrelerdir; bu güruha
(Türkiye’nin sıradan milliyetçilerini değil ama) Irkçı-Kemalist derin yapıları
da katabilirsiniz.
Bu iki yapıdan sosyalist çevreler,
dindarlığın her türüne düşmandırlar. Dine ve dindara düşmanlık onların karakteridir.
Ayrıca Yeni Dünya Düzeni’nde bu çevreler İslam’a karşı düşmanlık üzerinden
geçiniyorlar. Çalıştıkları televizyon kanalları, internet siteleri ya doğrudan
Yeni Dünya Düzeni’nin ortağı olan şirketlere aittir ya da onlar tarafından
desteklenmektedir.
Bu şirketler, paralı asker çalıştırır
gibi, yazar-çizer-sanatçı satın alıp İslam’a karşı kullanmaktadır. Onlar için
en verimli asker kaynağı ise ideolojilerinin iflasından sonra işsizlik sorunu
yaşayan Solcu kalemler ve sanat çevreleridir.
Mevcut koşullarda İslam dünyasındaki Sol
yapıların tamamı, İslam karşıtı uluslararası yapının “memlûkleri/kölemenleri”
konumundalar.
Geçmişte köleler, köleliğe en yatkın
bölgelerden seçildiği gibi, küreselleşen günümüz dünyasında İslam karşıtı
kalemler de ideolojik hedeflerini kaybedince; kölemenliğe en yatkın, çıkarı
için her şeyi yapabilecek ve her şeyi söyleyebilecek konuma düşen Sol
çevrelerden seçilmektedir.
Sol yazar ve sanatçılar, İslam
karşıtlarından kabul ve dolayısıyla maddi çıkar karşılığında, hiçbir ilkeye takılmadan,
faşistçe bir propaganda tarzıyla İslâm’a ve İslâmî hareketlere düşmanlık
yapıyorlar.
Onların HÜDA PAR düşmanlığının en
kapsamlı sebebi budur; partinin programı ya da şu veya bu açıklaması, eylemi
değildir.
Türkiye'de kapitalist sermayeli kanallardaki
Solcu çalışanların şahsında, Sol'un İslâm karşıtlığından duyduğu haz, hiçbir
şekilde uluslararası İslamo-fobiden bağımsız değildir. HÜDA PAR karşıtlıkları
da hiçbir şekilde İslamo-fobiden bağımsız değildir. İslamo-fobi ise dışarıda
üretilip içeride Solcuların İslâmî kesime düşmanlık zevkiyle buluşturulmuş bir
Yeni Dünya Düzeni düşmanlığıdır.
PKK’den Besleniyorlar
Aynı çevrelerin HÜDA PAR’a karşı
düşmanlığının bir yanı ise PKK ile ilgilidir. Sosyalistler, PKK’nin doğal
müttefikleri ve besleyicileridir. PKK, onların içinde doğdu, onların desteğiyle
büyüdü. PKK’nin en kanlı eylemleri dahi, onların şuur altlarında özlemini
duydukları devrimci eylemlerdir. PKK’nin bölgede varlık göstermesinde BBC’de iş
verilen Sol kadroların katkısı, bugüne kadar yeteri kadar irdelenmemiş tarihi
bir öneme sahiptir. Bu kapitalist sermayesiyle Sol örgüt propagandası yapmanın
ilham kaynağıdır.
Öte yandan PKK, Türkiye’de kitle kaybeden
Sosyalist-Marksist bakiyeler için bir hayat kaynağı oldu. Bu yapılar,
mitinglerine otuz kişi bulamazken PKK’nin aldattığı binlerce zavallı kişi ile
miting yapmak gibi bir “saadete” erdiler. Hatta kulvar değiştirip eşcinsellik
eylemlerine başladıklarında dahi, PKK’den kitle bulup meydanlarda varlık
gösterebildiler.
PKK’nin Türk Soluna yaptığı katkı, Türk
Solunun PKK’ya yaptığı katkının yanında bir hiçtir. İki tarafın, kazan-kazan
iddiasıyla yaptığı iş birliği Kürt halkı aleyhine, ahlaksızlığın rengini
verdiği bir asimilasyona dönüşmüştür.
Bu kapsamda PKK, HÜDA PAR’a düşmanlık
yaptığı için, Sosyalist gruplar da HÜDA PAR’a düşmanlık yapıyorlar. Bununla
beraber HÜDA PAR’ın, başta Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde olmak üzere Doğu’da
PKK’nin alanını kısıtlamasından, PKK’nin aldatarak sosyalist eylemlere kattığı
kitlelerin erimesinden endişe duyuyorlar. Onların nazarında HÜDA PAR,
kaybedecek ki PKK alan genişletsin. PKK, alan genişletecek ki Türkiye’de
Sosyalist aldatma yaşasın!