0

Batılılaşma, İslam alemine sirayet ettiğinde pek çok toplum ona karşı direnemedi. Buna karşı Kürtler, ilk Batılılaşma dalgasından hiç etkilenmediler.

Bunun üzerine uluslararası sistem, ulus devletlerin baskıcı yönetimlerini kullanarak Sosyalizmi Batılılaştırıcı uç ve zorba bir ideoloji Kürtlere musallat etti.

Kürt gençliği tarihte ilk kez, Sosyalizm üzerinden özüne yabancılaştı. Sosyalist propagandaya kadar yaklaşık 1350 yıl geçmesine rağmen Kürtler, İslam medeniyeti içinde kılık kıyafetlerini koruyorlardı, folklorlarını yaşatıyorlardı. Aynı tarihsel süreçte edebiyatlarını ise doruğa çıkardılar.

Buna karşı Sosyalizm, birkaç yıl içinde üstelik, hiçbir zaman İslam’ın siyasi hakimiyet düzeyine de ulaşmadan Kürtlere kılık kıyafetlerini, folklorlarını unutturdu. Sosyalizm ortaya; alkole, fuhşa uyuşturucuya müptela, bir gençlik çıkardı.

Bu üç tabakalı bir yabancılaşmadır:

Sosyalizm, ilk tabakada Kürt gençliğini Nazım Hikmet gibi Sosyalistler üzerinden yerelde yabancılaştırdı. O güne kadar hiçbir şekilde dillerini terk etmeyen gençler Sol yazar ve şairler üzerinden başka bir dil evrenine geçtiler.

Sosyalizm, ikinci tabakada Kürt gençliğini, başta Sosyalistler olmak üzere Batılı yazar ve çizerlerin eserleri üzerinden özlerine yabancılaştırdı. Dikkat çekici bir husus olarak İslâmî dönemde Arapça, Farsça, Türkçe (Osmanlı Türkçesi) gibi dillerle haşir neşir oldukça Kürt dili ve edebiyatında yol alan Kürtler, Batılı yazar ve çizerlerle tanıştıkça dil ve edebiyatlarına yabancılaştılar.

Sosyalizm, üçüncü tabakada Kürt gençliğin anarşist, bohem bir “post Sosyalizm” kültürüne sevk etti. Kürt genci, bugün sadece Stockholm, Paris sokaklarında değil, Diyarbakır sokaklarında bile evrensel/enternasyonal görünme adına garip kıyafetlere bürünebiliyor. Bu, bütün dünyanın lümpenleşme dediği çok derin, çok uç bir yabancılaşmadır.

Özüne bu kadar yabancılaşan bir Kürdün kimliğini koruması mümkün müdür? İsveç’te, Fransa’da Kürtlük namına sadece dili kalan birinin çocuklarının Kürt kalabileceğini iddia edebilecek bir sosyolog var mıdır?

İslam, Kürt kimliğinin özüdür. Kürtlük, İslamsız bırakıldığında varlığını koruyamaz. Buna en büyük iki kanıt, Yezidilerin durumu ile sekülerleşen Kürt hanedanlarının tarihten silinmesidir. İşte Ermenistan Yezidileri. Bizzat Ermeni hükümetine başvurarak kendilerini Kürt kimliğinin dışına attılar. Onlardan önce Irak Yezidilerinin büyük kısmı Saddam’a başvurmuş ve kendilerini Kürt kimliğini dışına atmışlardı. Hanedanlara gelince hani Bedirhanlar hani Cemilpaşazadeler… İslâmî kimliklerini terk eden bu tür hanedanlardan geriye Kürt kalmış mıdır? Üstelik onlar 20. yüzyılda katliama da uğramadılar. Halbuki büyükleri idam edilen nice şeyh ailesi bugün Kürtler içinde gür bir boy olarak varlığını sürdürmektedir.

Hülasa Kürtlerin Batılılaşma ile birlikte hayati sorunlarından biri, özlerine yabancılaşmak ve erimektir. Sosyalizm de Batılılaşmanın bir kanadı olarak buna katkı veren bir ideolojidir.

Sosyalistler, geçmiş adına ne varsa inkâr ettiler, imha etmeye kalkıştılar ama Kürtler için bir gelecek inşa etmediler.

Bunun için bir “öz eleştiri” yapmak yerine, bunun üzerine düşünmeyi dahi yasaklayan, bundan söz etmeyi dahi ihanet sayan Sosyalistler, Kürtleri nasıl erimekten kurtaracak?  

Bugün bütün dünya toplumları, millî kimliğin korunmasında dinin yerini yeniden keşfediyor. Buna karşı sözde Kürt Sosyalistler tam aksi yönde yol almaya devam ediyorlar. Dünyanın bu kadar gerisinde kalan bir topluluk, neden Kürt halkını temsil etsin? Temsil etmesi durumunda Kürtlerin sorunlarına çözüm bulabilirler mi?

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *