Seçimlere az
bir zaman kaldı. Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs’ı işaret etti.
Buna göre 4 aydan az bir zaman kaldı.
Hal böyle
olunca iki önemli konuya dikkat çekmek istedim. Birinci konu genel herkesi
ilgilendirirken, ikincisi her bir partiyi özel ilgilendiriyor.
Derdi
siyaset olan herkesin ondan imtina ettiği/edeceği ve makul olan hiç kimsenin
tasvip etmediği birinci konu, genel konu, şiddet konusudur.
Her şeyden
önce seçim atmosferine girilen şu zaman süreci içerisinde pusuda bekleyen
hainlerin, kendi emelleri uğruna her cürmü işleyebileceklerini belirtmede fayda
var.
Seçimden
umdukları sonucu alamayacaklarını sezen kimi mahfillerin, farklı yöntemlere
başvurabildikleri/başvurabilecekleri dikkatlerden kaçmamalıdır.
Belki
Türkiye siyasetiyle fazla ilişkilendirilmez ancak, Irak Kürdistanı’ndan
Türkiye’ye seyahat eden ve Mardin Nusaybin’de yolları kesilerek infaz edilen
İslami Birlik Partisi’ne yakın 5 kişilik aile cinayetiyle ilgili sır perdesi,
daha aralanmadı. Cinayet, ailenin mukim olduğu ülkede değil de niye Türkiye’de
işlendi?
Birileri
koca uluslararası ipek yolunda yol kesmek suretiyle eylem yapabilecekleri
mesajını mı vermek istedi?
Cinayeti
işleyenlerin kimliği ile ilgili olarak, bölgede terör estirmekle adından sıkça
söz ettiren örgütün bu işte dahli var mı ve hangi düzeydedir?
Bu tarz
kadın-yaşlı demeden işlenen vahşetlerin aydınlatılabilmesi için de, daha önceki
örneklerine bakmak suretiyle yol almak daha kolay olacaktır.
Kendilerine
düşman gördükleri bir aileyi Türkiye’de sözüm ona cezalandırarak buradaki
seçmene de tekrar eski günleri hatırlatmak mı istediler? diye düşünesi geliyor
insanın.
Hülasa
buradaki amaç bu olmasa da, şu seçim arifesinde farklı siyasi cürüm ve
saldırganlıklar karşısında teyakkuzda olmak gerekir. Şiddet ve kaosla siyasete
yön vermeye çalışanlara kesinlikle müsamaha edilmemelidir.
Seçimlere az
bir zaman kala dikkat çekmek istediğim ve her partiyi özel ilgilendiren ikinci
husus da seçim çalışmalarıdır.
Bu konuda
da, seçim çalışmalarıyla alakalı en önemli zamana girildiğini ve bu zaman
zarfında en iyi çalışıp algıları yönetebilenlerin önemli mesafe katedebileceklerini
ifade etmek istiyorum.
Şu parti
veya bu parti fark etmez, kalan zamanı iyi değerlendirenlerin elde edecekleri
neticenin müspet olacağı muhakkaktır. Seçmenin aklında en çok kalanlar, en son
yapılanlardır.
Elbette ki
seçim endeksli değil de geçen seçimden bu yana belli periyotlarla halkla
buluşarak zamanı değerlendirenlerin bir ayrı avantajı vardır, ancak özellikle
belirtmek gerekir ki, onların bu avantajı, son kalan şu kısa süreyle
pekiştirmeleri büyük önem arz ediyor. Aksi takdirde onca zamandır gösterilen
gayretin, diğer partilerin seçim arifesinde çıkardıkları gürültüyle kaybolması
riski yüksektir.
Geçen
seçimden bu yana sahayı terk etmeden gayret gösteren partilerden biri de HÜDA
PAR’dır. Hatta belki bu konudaki çabasıyla önde görünen partilerin başında
geliyor HÜDA PAR.
Gerçekten
gerek Genel Başkan Sayın Zekeriya Yapıcıoğlu, gerekse de teşkilatın diğer
birimleri şehir şehir, köy köy, sokak sokak, ev ev ziyaretler
gerçekleştirdiler, halkla buluşarak dert ve sorunlarını dinlediler. Bu iyi.
Ancak
kesinlikle bugüne kadar ortaya konan saha çalışması, bundan sonraki
çalışmaların seyrine göre semeresini verecektir. Aksi takdirde, girilen hızlı
seçim atmosferinde cambazların marifetiyle önceki çalışmalarınız perdelenebilir
ve dahası unutturulabilir.
Onun için
mutlaka seçim günü sandıkların kapanışına kadar çalışmalar artarak devam etmeli
ve seçmenin gözü önünden kaybolmamalı. Bu, her bir parti için geçerlidir.
Bilinmeli ki
çalışan kazanır; çalışmalarına her gün bir yenilik ekleyenler, zarar etmekten
kurtulur. Unutmayalım ki, ‘Başarı, her gün tekrarlanan küçük çabaların
toplamıdır’ (Robert Collier).
Ve yine
bilinmeli ki; ‘Amellerin en makbulü az da olsa devamlı olanıdır’ (Hadis-i
Şerif). İşte başarının sırrı burada saklıdır. Ona göre davranmalı.
Kalın
selamette.
0 yorum