YERLİ MALI MI YOKSA ECNEBİ MALI MI?

YERLİ MALI MI YOKSA ECNEBİ MALI MI?

Bir şeyin isminin yerli veya milli olması; o şeyin yerli ve milli olması için yeterli değildir. 100 yıldır Kemalist ideolojinin sahipleri, Batı’nın kokuşmuş ne kadar ahlaksızlığı varsa ambalajlayarak, üzerine TSE damgasını vurarak yerli ve milli diye, halka yutturmaya çalıştılar. Buna uymayanları da Batı’dan devşirdiği yasalarla cezalandırmaya doğru gittiler. Batı’dan devşirdiği şapkayı -ne alakası varsa artık- ilerlemenin, çağdaşlaşmanın simgesi olarak millete zorla kabul ettirmek istediler. Buna direnen Müslüman halkı, Batı’dan devşirdiği kanunlarla idam ettirdiler. Maalesef Batı’dan devşirilen yasalar ile ilgili de halkın ihtiyacından doğan diyerek alakasız bir şekilde deli gömleği gibi millete zorla giydirilmeye çalıştılar. 

Ne yazık ki 100 yıldır milli adına Batı’nın kuyruğu olmaya çalıştılar. Ecnebi diyarını kıble edinen sözde aydın kisveli yöneticiler, Batı’ya karşı ruhlarının yaşadığı ezikliği, Batı'yı taklit ederek Batı’nın ulaşabildiği seviyeye çıkacağını sandılar. Ne yazık ki Batı’nın kuyruğu olmaktan başka bir şeye ulaşamadılar bu taklitçi, seküler, gerici, laik taife.

Adına “milli eğitim” dedikleri, temellerinin ise Batılıların attığı bir kurumdan yerli ve milli bir nesil beklemek hayal gibi. Bu ülkenin eğitiminde Batılılar her zaman ön planda oldular. Kendi eğitim başarılarını bile Batı’yı ölçü alarak belirlemeye çalışan kuyruklu bir yapıdır bu laik taife. 

Okullarda her sene “yerli malı haftası” adı altında etkinlikler yapılmaktadır. Bu etkinliklerde eğlenme tarzı Batılıca, içilen içecekler İsrail malı; ama adı yerli malı oluyor. Bu noktada ailelerin ve çocukların bir suçu yok. Milli Eğitimin ve öğretmenlerin suçu var. Madem haftanın adı yerli malı haftası o zaman yerli olan ne varsa tanıtılsın. Göstermelik birkaç folklorik resim göstermekle yerli bilinci aşılanmaz. Gerekirse ülkemize ait yerli içecek, yerli gıda maddeleri, yerli firmalar hepsinin tanıtılması lazım. Yabancı ürün ve firmalar için “bu ürünler yerli değildir” diye çocuklara bu konu hakkında bilgi verilmelidir. Gerekirse broşür şeklinde ailelere/çocuklara dağıtılmalı. İhtiyacınız olursa yerli firmalardan yerli ürünler alın. Sermayemiz dışarıya gitmesin. Dış borcumuz artmasın. Milli bir bilinç oluşturulmak ve sermayenin dışarıya aktarılmasını istemiyorsak çocuklarımızı yerli ürünlere yönlendirmemiz gerek. 

Yerli malı haftasında içecek olarak İsrail malı olan Coca-Cola, Fanta, Pepsi, Cappy gibi içecekler yerine; şalgam, ayran, şerbet gibi içecekler tanıtılsa ve içtirilse daha yerli olmaz mı? Ben inanıyorum ki öğretmenler velilere deseler; yabancı ürünlerden çok amacımız, yerli ürünleri tanıtmaktır ve getirilmesi gereken ürünlerin listesini verseler aileler, öğretmenleri dinlerler. Gerekirse yerli malı haftasından önce her öğretmen veli toplantısı düzenleyip işin önemini anlatabilir. 

Ülkemizin sermayesi Batı’nın firmalarına neden gitsin. Yerli ürünlere teşvikimiz olsun ki halkımız, milletimiz kazansın, desinler. Bir de yerli ve milli ürünleri barındıran firma ve ürünleri tanıtan broşürler her sene çocuklara/ailelere verilsin ki ülke olarak ne kadar çok çalışmamız gerektiğini bilsinler. Ekonomik bağımsızlığımızı neden kazanamadığımızı bilsinler, görsünler. Batı’nın firmaları örümcek ağı gibi ülkeyi nasıl sardığını bilsinler. Çocuklarımız, ekonomik bağımsızlığın ne kadar önemli olduğunu bilsinler. Medine’ye hicret eden Hz. Peygamber, ilk işlerinden biri de pazarı elinde bulunduran Yahudileri karşı, Müslümanlara ait alternatif bir pazar kurduğunu bilsinler. Ekonomik boykota karşı kendi kendimize yetecek gücümüzün olduğunu çocuklarımıza idrak ettirmeliyiz. Dışarıdaki firmalar, bizlere ucuz mal verse bile onlara bağımlı kaldıkça hep köle gibi onların eline bakacağımızı unutmayalım.

Yılbaşı yaklaşıyor. Adına milli piyango dedikleri ecnebi haram oyunu maalesef devlet eliyle yapılıyor. Devletin TV'si, canlı olarak yılbaşıyı, ecnebi piyangoyu veriyor. Maalesef devletin kendisi, yetkilileri daha milli olamamışlar. Balık baştan kokmuş olsa bile umudumuz hala var. Bu kadar olumsuz bir tablo karşısında bile ümidimizi yitirmiyoruz. Biz de ümitsizliğe yer yoktur. Bu ülkenin gerçek bağımsızlığı için çalışan, didinen, gayret eden, sırf muhalefet olsun diye muhalefet etmeyen, sorunlarla beraber çözüm önerilerini de sunan HÜR DAVA PARTİ'NİN (HÜDA PAR) HÜR KADROLARI olduğu müddetçe umudumuz daim olacaktır.