0

Uzun bir süredir ‘Batı’ toptan yok edici politikaları ile bütün bir Orta doğuyu kasıp kavurmaktadır. Rakibini yere sermiş hırçın güreşçi gibi, adeta nefes almasına dahi izin vermek istemiyor. Çünkü öyle büyük bir korku ve bu korkunun bilinçaltında meydana getirdiği tedirginlikle saldırmaktadır ki, rakibinin bu sefer ayağa kalkması demek kendisinin acı sonunun geleceğini çok iyi bilmektedir.

Kültürel olarak yapabildiği bütün tahribatları yapmaktadır. Yazılı ve görsel medya ile bu coğrafyanın halklarının kültürleri önemsizleştirilmekte, değer yargıları yok farz edilmekte, adet ve gelenekleri itibarsızlaştırılarak ötekileştirilmektedir. Bütün bu değerlerine sahip çıkanları terörize ederek hedefe koymakta ve yok edilmesi için bütün medya araçlarını kullanmaktadır.

Ekonomik olarak bu coğrafyanın değer ifade eden her şeyini talan etmekte, oluşturduğu sömürü çarkları ile yer altı ve yer üstü zenginliklerini toptan süpürüp götürmektedir. Vahşi kapitalizmin dayatmalarıyla (moda, tüketim köleliği v.b.) adeta insanların ceplerindeki son kuruşuna varıncaya kadar hortumlamaktadır.

Siyasi olarak bu coğrafyanın bütün güç dengelerini elinde bulundurmakta, Orta doğunun siyasi figürlerinin büyük bir kısmını, kendilerinin sömürge valisi olarak görmekte ve ona göre davranmaktadır.

Askeri olarak bütün bu uyguladığı tahribatları yeterli görmediği yerleri işgal ederek, tarumar etmektedir.  ‘Demokrasinin temini ve insan hakları ihlallerini önlemek’ gibi tumturaklı ifadelerle, pişkince bu işgal ve katliamlarını insani ve masumane olarak gösterebilmektedir.

En acısı bütün bunları yaparlarken, içimizdeki ‘Beyinsizler’  ve onların içimize yerleştirdikleri ‘Kâhyaları’ eliyle bütün bu projelerini daha acımasızca uygulamaları, daha gaddarca işkence ve katliamlarda bulunmalarıdır.

Bütün bu kültürel saldırılara, ekonomik talanlara ve fiili işgal ve toptan yok etme politikalarına rağmen İslam Ümmeti inancıyla yeniden dirilmektedir. Müslümanlar yeniden izzetlice ayağa kalkmaktadır. Müminler birbirlerinin kardeşleri olduklarını yeniden hatırlamaktadırlar. Dünya ve ahret kurtuluşunun ancak, Kur’anın rehberliği ve Resulullah (sav)’ın sünneti olduğunun bilinç ve hikmeti ile hareket etmektedirler.

İslam öyle aziz bir dindir ki, öyle şerefli bir hayat sistemidir ki, kendisiyle beraber, kokuşmuş hiçbir beşeri ideolojiyi kabul etmez, çürümüş batı düşünce ve sistemleri hayatiyet bulmaz.

Bundan dolayıdır ki, bütün bir orta doğuda ve ülkemizde komünist, sosyalist, milliyetçi ve bilumum çürümüş ve kokuşmuş beşeri ideoloji takipçileri görüyorlar ki İslam olmadan hiçbir iş başarılamaz.Onun için sosyalist ve milliyetçi örgütler son zamanlarda, kendi düşüncelerine tamamen ters olmasına rağmen, İslami referanslara sarılma hinliğine girişmişlerdir. Çünkü bu coğrafyada İslam’ın önderlik etmediği hiçbir oluşum başarılı olmamıştır.

 

 

 

 

 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *