0

 

Peygamber Sevdalıları Platformunun, her sene geleneksel hale getirdiği salâvat kampanyası başlamış durumdadır. Kutlu Doğum ayına bir aydan az bir sürenin kaldığı bu günlerde her güne bin salâvat getirerek bu hayır kampanyasına bizler de katılabiliriz. Bu sene bu etkinliğe davet için bir afiş yarışması düzenlendi. Şu an şehrin birçok yerini süsleyen ve insanımızı, her bu afişi gördüklerinde Hz. Peygamber (sav)’ e salâvat getirmeye vesile olan bir davetiye hükmündedir.

Allah ü Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:”Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salâvat getiriyorlar. Ey İman edenler! Siz de salât ve selam gönderin.” (Ahzap/56)  Ayeti celile de açıkça anlaşıldığı gibi Âlemlerin Rabbi olan Allah, kendi Resulüne salât etmektedir. Aynı şekilde Nurdan yaratılmış olan melekler de Resulallah (sav)’e salâvat getirmektedirler. Allah (cc) ve Meleklerin övdüğü ve salât ettiği bir Peygambere, bizim kendisine ümmet olmakla şeref bulduğumuz bu kutlu Nebiye niçin salâvat getirmeyelim?

Biz bu Resul’ün ümmetiyiz, biz bu Nebinin aşığıyız, biz bu Elçinin yolunun yolcusuyuz, biz O’nun sünnetinin tabileri ve ihya edicileriyiz ve biz Muhammed Mustafa (sav)’nın sevdalılarıyız. Bu sevdanın ispatı, O’nun ümmeti olma bilinci, O’nun sünnetini yaşama ve yaşatma azim ve kararlılığı ile elbette Onun üzerine salâvat getireceğiz. Her daim Onun adını zikir ederek, Ona selam göndererek ve onu sevdiğimizi ispat ederek salâvat getireceğiz.

Peygamber efendimizin bizim üzerimizde sayısız hakları vardır. Bu haklardan bir tanesi de O’nun üzerine salâvat getirmektir. Ashabı Kiram Peygamber efendimize, kendisine nasıl salât getirelim sorularına şöyle cevap vermişlerdir: ”Allahümme Salli Ala Muhammed ve Ala Ali Muhammed” (Buhari)  diyerek, çok sade, anlaşılır ve herkesin rahatlıkla ezberleyip söyleyebileceği bu salâvat biçimini bize emir buyurmuşlardır.

Biz bu salâvatı Resulallah (sav)’e olan sevgimizi ispat etmek, O’na olan bağlılığımızı ifade etmek, O’nu malımızdan, çocuklarımızdan ve nefsimizden çok ama çok daha fazla sevdiğimizi, O’nun davasını- Kur’ani bir hayattır- bu yüzyılımızda da yaşayıp yaşatmak, bu uğurda gecemizi gündüzümüze katarak tebliğde bulunmaktır.

Bir de salâvat getirdiğimizde elde edeceğimiz hayır ve hasenatın haddi ve hesabı yoktur. Bir hadisi şeriflerinde ;“Her kim ki bana sabah on, akşam da on defa salâvat getirirse şefaatime nail olur.” (Cami’is Sağir) şeklindeki müjdeleriyle efendimizin üzerine getirilen salâvatlarla elde edeceğimiz şefaat ve bu şefaat haberi ile ahiret hayatımızın en onurlu mertebesine ulaşma basamağıdır. Allah’ın izni ile günde bin salâvat getirdiğimizde elde edeceğimiz sevap ve bu sevap vesilesiyle Allah’ın hoşnutluğu ve Efendimizin şefaatidir. Bu zikrin karşılığı az bir gayret ama hadsiz bir mükâfattır.

Ama bunun karşılığında bazı hadisler de bencil insanlardan bahsetmektedir. Az bir gayret ile nasıl müthiş bir sevap söz konusu ise, aynı şekilde duyarsız bir müminin de zarar da olduğunu, Efendimizin ismini duyduğu halde, onun ümmetinin bir ferdi olmasına rağmen Peygamber efendimizin ismi anıldığında her hangi olumlu bir tepki vermeyenlerin de dikkati çekilmekte, adeta ey mümin! Niçin Ümmetinin Peygamberinden habersizsin? Nasıl O’na sevgi besleyip anmasın? Zira bir hadisi şerifte “İsmimi işittiği halde bana salâvat getirmeyen en bencil kişidir.”(Tirmizi) İkazı ile de Efendimize karşı kayıtsız kalmamamızı ve her müminin bu hususta sorumlu olduğunu ve Peygamber efendimize sevgi besleyip salâvat getirmek zorunda olduğunu bize net olarak ifade etmektedir.

Hangi mekânda, hangi coğrafyada, hangi zamanda olursak olalım getireceğimiz salâvatlar O’na ulaşır. Bir Hadisi şeriflerinde;”En hayırlı gün cumadır. Özellikle o günde bana salât getirin. Nerede olursanız olun, Allah ü Teâlâ getireceğiniz salâvatları bana ulaştırır.” Şeklinde zaman ve mekân sınırlaması olmaksızın bizi salâvat getirmeye davet ediyor.

Bizler de nefsimizi, ailemizi, toplumumuzu salâvatlarla nurlandıralım. Salâvatlarla zamanımızı, mekânımızı, coğrafyamızı şenlendirelim. Peygamber sevdamızı bütün beldelere duyuralım, Nebevi aşk ve muhabbetimizi bütün çağlara ve nesillere haykıralım!

 

Haydi! Her güne binler salâvat getirelim. 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *