88

Sihirde beyan etkisi vardır. Bir sözü yalan bile olsa sık sık tekrar etmek, gafil kafaları inandırabilmektedir. 

Son yüzyılda ağızlarda sakız olmuş bazı kavramlar vardır. Bunlardan bir tanesi de "ÖZGÜRLÜK" kavramıdır. Şeytani emellerini halkın içinde yaymak isteyen küfür şebekelerinin dört elle sarıldığı bir kavramdır, özgürlük. 

Küfür sistemleri, kötülüklerine malzeme bulmak için şeytani yöntemlerle insanlara yaklaşırlar. İnsanları düşündükleri algısını oluşturup onları pis emellerine kurban ederler. Bir Yahudi ahlakı olan “kavramları saptırmak” günümüz ehli batılın da yöntemi olmuştur. Bu şeytani yöntemlere kurban olan bir kavram da "ÖZGÜRLÜK" kavramı olmuş. Ellerindeki güçle insanları saptırmak için, kavramlara yükledikleri manalarla beyinleri ifsad ediyorlar. Ne yazık ki insanları Allah’tan uzaklaştırıp tüm pisliklere köle etmenin adını "ÖZGÜRLÜK " koymuşlar.

Kur'an’da çirkin bir iş olarak görülen ve ahlaksızlık bir davranış olan LGBT'yi günümüz medyasında "onur yürüyüşü" adı altında servis edilmektedir. Halkı ifsad eden bu temeli olmayan ailesiz birlikteliği özgürlük adı altında meşrulaştırmaya çalışmaktadırlar.

Ahlaksız hareketlere "medeni cesaret" ismini takmışlar. Modacıların tasarladığı elbiselerin kuklası haline gelenleri "modern" diye yutturmaya çalıyorlar.

Kendi tercihleri, kendi arzuları ile terzilerde elbise diken kadınlara köle gözüyle bakılırken, moda tasarımcılarının her sene belirlediği kalıba ve renge göre giyinen ve iradesi ipotek altına alınan kadınları ise özgür olarak gösteriyorlar.

Aynı şekilde Haçlı zihniyetine sahip emperyalist devletler, işgal ettiği yerlere “özgürlük götüreceğiz” diye işgal etmediler mi? Fransa, İngiltere, ABD, Rusya... 

Örneğin ABD, Irak'ı 2003'te kimyasal silah var, diye işgal ettiği zaman “Irak'a özgürlük götüreceğiz” dediler arkalarında neler bıraktıkları ortada. 

Aynı şekilde kadınları sigaraya başlatan Edward Bernays, özgürlük kavramını kalkan yapanlardan biridir. ABD’de 1900'lerde sigara içen kadınlar ayıplanırdı. 1900'lerde %1 bile sigara içmeyen kadınlar; 1923'te %5 ulaştı. Sonraki kampanyalarla 1929'da %12'ye yükseldi. “Sigara içmeyen kadınlar erkekler tarafından baskıya uğruyor, özgürlükleri kısıtlanıyor” denilerek özgürlük için sigara içilmeli kampanyaları başlatıldı. Bunun sonucunda kadınlar içerisinde de sigara içme oranı arttı. Sonuç: ne oldu peki? Tütün şirketlerinin cirosu arttı. Sigara içen kadınlar özgür kadınlardır, denilerek; toplumun %50'si olan kadınları da sömürü sektörüne dahil ettiler. Kapitalist şirketler, gerçek amacı saklayıp yapay bir amaç oluşturarak kadınları özgürlük adı altında sömürdüler.  

Ne ilginçtir ki insana ve insanlığa gereken değeri vermeyen kesimler, daha çok özgürlük naraları atmaktadırlar. Mesela, ülkemizde kendi düşüncesi dışındaki düşüncelere hayat hakkı vermeyen sol laik kesim, sakız çiğner gibi özgürlük kavramını çiğniyor. Şapka takmadılar diye mazlum insanları asanları özgürlük havarisi diye gösterdiler. Kendi partilerini tercih etmeyen halk kitlesini cahil olarak görüp “İnkılapları kavramamışlar” deyip partilerini kapatabiliyorlar. Buna da demokrasi, halkın özgürlüğü, iradesi diyorlar.

Başörtülü, sakallı ve namaz kılan öğrencileri okula almayanlar, onları işten atanlar, her inanca saygılıyız, deyip özgürlük mücadelesi diyerek halkı çıplaklığa, hayasızlığa sürüklemektedirler.

Konu İslam olunca akıllarına insanlık, özgürlük gelmeyenler; konu açık saçıklık, ahlaksızlık, onursuzluk olunca ise "ÖZGÜRLÜK " diyorlar. 

Kısacası kalplerinde ve beyinlerinde geçen niyet şudur: “Benim gibi düşünüyorsan ve benim gibi yaşıyorsan özgürsün; benim gibi düşünmüyor ve yaşamıyorsan özgür değilsin” deyip kendilerini de özgürlüğün bekçisi ilan etmişler. Ne trajikomik bir sahne ama!

2001 yılında Afganistan’a giren ve 20 yıl boyunca kadın çocuk demeden insanları katleden Emperyalist sömürgeci ABD’ye ses çıkarmayan yurdun insanı, yönetimi Taliban ele geçirince meydanlarda kadın hakları naraları atarak büyük şeytana hizmet ettiklerinin farkında değiller herhalde. 

Değerli kardeşler! 

Sizi Allah'a götürmeyen hiçbir hareket, özgürlük için değildir. Bunu iyice idrak edelim. Asıl özgürlük, kişinin Rabbine yönelmesidir. Onlarca efendiden tek efendiye, tek Rabb’e boyun eğmektir.

Yazımızı Pakistanlı düşünür ve şair olan Muhammed İkbal’in şu sözüyle bitirelim: “Sana ağır gelen o bir secde var ya seni binlerce secdeden alıp kurtarır.”

Abdullah olmaya layık olmak duasıyla... 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *