87

Kolej, dershane ve rehabilitasyon gibi özel eğitimde sözleşmeli; devlette ise ücretli çalışmak modern köleliktir. Bu kadar okuduktan sonra çocuğa verilen harçlık gibi cüzi bir ücretle çalışmak gerçekten insanlığa sığmaz. Köşe başlarında simit satmak, ayakkabı boyatmak özelde çalışmaktan daha özgür daha onurlu ve daha kazançlı bir meslektir. Kanunların ve patronların keyfine kalmış bir sistemde çalışmak medeni köleliğin zincirsiz halidir. 
En kötüsü nedir bilir misin? 
Özelde sana “hocam, müdürüm, patron, şef...” gibi isimler takarlar; ama ne hoca kadar kıymetin ne müdürlük yetkin ne de şefliğin geçerlidir orada. Hepsi de kâğıt üzerinde, nefsi okşamak ve çalışanı kandırmak, çalışana değer verildiği imajı oluşturmak için uydurulmuş kavramlardır. Yani rahatlatıcı psikolojik ilaçlar gibi düşünebiliriz bu şişirilmiş kavramları.

ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİKTEN SEZONLUK İŞÇİYE ORADANDA KÖLELİĞE DOĞRU 
Özelde çalışan bir sınıf öğretmeni olarak gördüğüm kadarıyla ülkemizde öğretmenlerin hem kalitesi hem de kıymeti gitgide azalıyor. (Kalite konusu başka makaleye kalsın şimdilik.)  Ülkemizde bir çiftçinin bir de öğretmenin kıymeti yok ne yazık ki. Aslında alın teri ile çalışanın hakkı ödenmiyor. 
Ek ders karşılığında ücret alan ve sigortaları bile tam yatmayan sezonluk işçi konumundaki ücretli öğretmenlerin hali içler acısıdır bu memlekette. Bu insanî olmayan uygulama artık kaldırılmalıdır. 
Ücretli öğretmenler, devlet tarafından ücretli köleden beter hale getirilmişler. Bir öğretmen düşünün, asgari ücretin altında devlet tarafından çalıştırılıyor. Normalde asgari ücretin altında sigortalı işçi çalıştırmak yasak, ama devlet çalıştırıyor. 
Nasıl mı yapıyor? Onun da kurnazlığını bulmuşlar: Günlük inşaata giden işçi gibi yapıyor. Günlük yevmiye üzerinden değerlendiriliyor ücretli öğretmeni. Resmî tatillerde, izinlerde, düğünlerde, taziyelerde maaşı kesiliyor. 3000 TL'lik maaş, daha da aşağıya iniyor. Hiç okul okumadan şu an bir tekstilde 4000 TL maaş alabiliyorsun. Biraz işi kavrasan ücretin bile artar; ama devletin kendisi öğretmenine bir ay ful üstüne ful çalışsa bile 2022 yılında ücretli bir öğretmen haftada 30 saat derse girse de ayda en fazla 3.360,64 TL maaş alabilecektir. Üstüne de sigortası yarım…
Ücretli ve sözleşmeli öğretmenlerden bahsediyorum. Devletin kendisi, kendi öğretmenini sömürüyor, hem de kanını emerek, sülük gibi 3-5 kuruşun hesabını yaparak...
Mağdur edilmiş öğretmenleri sadece kamu kurumları değil; özel kurumlar dediğimiz kolejler, dershaneler ve rehabilitasyon merkezleri de sözleşmeli öğretmenleri sömürmektedir.
Devletin makamlarını işgal edenlerde zerre kadar vicdan kalmışsa insanlıkları birazcık olsun kalmışsa artık ücretli öğretmenliği kaldırmaları gerek ve özel sektörlerde sömürülen öğretmenlerine sahip çıkmaları lazım. Biraz anlayış, empati olsaydı geleceği emanet ettiği öğretmenlerini köleleştirmezlerdi. 
Eskiden okuyun kendinizi kurtarın diyorlardı. Şimdi ise, okumak köle olmaktır. 
Yahu bu devletin içinde vicdanı ölmemiş bir yetkili yok mu? 3000 TL ile bir öğretmen nasıl geçinir? Bu parayla öğretmen ne yapsın? Evlensin mi, yoksa ev mi kursun? Ne yapsın bu öğretmen? Haydi! Siz söyleyin vicdanı olmayan yetkililer. Size sesleniyorum.
Aldıkları maaşla yaşam standartları bir işyerinde çalışan ergen bir çıraktan farkları kalmadı ücretli ve sözleşmeli öğretmenlerin. Ücretli öğretmenlere görülen bu ücret taksimatı kapitalist sistemin utanmayan yüzüne bin yıl ayıp olarak yeter. Gerçi utanma duyguları olsaydı zaten öğretmenlerini bu kadar ezdirmezlerdi de. 
Öğretmen açığının giderilmesi için boş olan öğretmen kadrolarına ücretli öğretmen alınmaktadır.

ÖĞRETMENLERE ZEKÂT DÜŞER Mİ?
İslam’a göre bir yıl sonunda birikimlerin nisap miktarı 80 gram altın veya onun değerinde bir meblağ olan kişi zekât verebiliyor. Şu an 24 ayar altının gramı da 900 TL ise basit bir matematikle hesaplasak 72 bin TL etmektedir. Yani bir yıl boyunca 72 bin TL nakit veya ona denk gelecek bir malın elinde bulunması gerekir.
Ücretli bir öğretmen bir yılda en fazla 9 ay çalışsa ve üstüne de yemese-içmese de elinde toplam 27 bin TL olmaz. Çıkan sonuç, nisab miktarının yarısına bile gelmedi.
Şimdi siz düşünün artık; bu kişilere zekât düşer mi, düşmez mi? Buna siz karar verir.

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *