0

 

            Belki de çözümün olmasını isteyenlerin ortak olarak takındıkları bir durum, ama maalesef en çok çözüm havarisi kesilen ulusal medya kanalları bu çalıştayı görmezden geldiler. Ama bu bölgenin en büyük karıştırıcısı olan “Büyük şeytan” ABD çözümden yana olduğunu açıkça beyan etmiş. Şunu da belirteyim ki ABD bölgede yapılan “Çözüm Çalıştayı” nedeni ile böyle bir beyanda bulunmuş değil. Haberiniz olsun.

            Hatırlayınız, bundan yaklaşık iki yıl önce 1 Mayısta gösteri düzenleyenlerden bir gurup çok dikkat çekici olmuştu. O gurup kendisine şu sıfatı yakıştırmıştı: Antikapitalist İslami Gençlik. Söz konusu gençlik gurubu basında, özellikle de hükümete yakın medya organlarında geniş yer almıştı. Konuyu şuraya getirmek istiyorum:

            Yıllardır Türkiye’nin en büyük sosyal ve kanayan bir yarası haline gelen, binlerce insanımızın ölümüne sebep olan bu dramatik faciayı ortadan kaldırmaya çalışan ve büyük katılımcıların “akademisyen, gazeteci, dernek ve vakıf yetkilileri, siyasetçi, kanaat önderi, bölgenin tanınmış dini ve medrese alimleri” destek verdiği bu çalıştay hemen hiçbir basın kuruluşunda dikkat çekecek bir şekilde yer alamadı. Ama “Büyük Şeytan” ABD bölgede çözüme yönelik yapılan çalışmaları desteklediğini, çözümün bölgenin kalkınmasına yönelik büyük katkılar sağladığını beyan etmiştir. Kuşkusuz bölgede sağlanacak bir ateşkes ve barış ortamı tüm Türkiye’ye büyük faydalar kazandıracaktır. Ülke ekonomik ve siyasal olarak çok büyük bir sıçrama yapacaktır, hatta insanlar “bölgeler” arasındaki ekonomik dengesizlik de son bulacaktır.

            Benim olaya kuşku ile baktığım nokta “Büyük Şeytan” ABD eğer bir işe destek veriyorsa! Bunun arkasında mutlaka büyük bir şeytanlıkların olduğu düşüncesidir. Acaba “Büyük Şeytan” ABD çözüm sürecini engellemek için, çözümden yana görünüp başka bir plan peşinde koşuyor olabilir mi? Bundan büyük korku duyuyorum. Eğer “Büyük Şeytan”  ABD bir ülkenin yaptığı çalışmalardan memnuniyetini beyan ediyorsa, vay o ülkenin haline. Sakin çok kuşkucu ve ön yargılı olduğumu söylemeyin, bu söylediklerimin çok yakın tarihte büyük örnekleri vardır. Hatta “Büyük Şeytan” ABD Genelkurmay Başkanı’nın dün aniden Irak’ı ziyaret etmesi bunun altında gene şeytanlıklar yattığını ortaya koyabilir. Acaba “Büyük Şeytan” ABD genelkurmay başkanı, hazır Irak’a gitmişken kandil’e de bir mesaj gönderir mi? Göreceğiz.

            Başlığa dönecek olursak; bu çalıştayın neden ulusal basında ses getirecek şekilde yer almadığının altında yatan nedenleri irdelediğimizde karşımıza çıkacak sebepleri şöyle izah etmek, sanırım gerçekçi olacak.

            *Çözüm çalıştayını gerçekleştiren kesimin bölgenin gerçek sakinleri tarafından organize edilmesi. Bu organizatörlerin kimlik ve siyasi düşüncelerine baktığımızda da “din” ağırlıklı oldukları ortaya çıkıyor. İşte bu durum, çözüm çalıştayının ulusal basında yeterince yer almasına engel teşkil etmiş durumda, çünkü eğer uzun zamandan beri devam eden bu karmaşa ve terör ortamının “DİNİ” referanslı kişilerin organize ettiği bir çalıştay sonucu çözüme büyük katkı sağlayacak olması, özellikle dine karşı olanları rahatsız edecektir. Çünkü “DİN” temelli bir görüş bu çözüme katkı sağlarsa; o zaman insanlar şu soruyu soracak ve cevap arayacaklar:

            *Madem “DİN” bu tür büyük sorunları çözebiliyorsa; neden şimdiye kadar bu yola başvurulmadı? Neden şimdiye kadar “Laiklik” belasını başımıza taç ettiniz? Ya da bölge insanının bir kısmını neden komünist bir örgüte teslim ettiniz?

            Ben ısrarla bu çözüm çalıştayına vurgu yapmaya devam edeceğim. Çünkü bu çalıştayın yapılmasına zemin hazırlayanların gerçekten barıştan yana, kardeşlikten yana ve huzurdan yana olduklarına inanıyorum.

 

            Rabbimden temennim odur ki bu tür çalıştayların sayısını arttırsın ve çözüm sürecine katkı sağlamakla özellikle tüm ülke insanının asli kimliği olan özüne “İslam’a’ dönüş yapmasına vesile olsun. Haydi, bölgemin tüm insanları, gerçek çözüm, kardeşlik, adalet, sevgi ve merhamet sadece İslam’dadır. Öyleyse İslam sancağı altında birleşmeye ne dersiniz?

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *