0

 

            İslam peygamberi kendisine gelen vahiy doğrultusunda öncelikle Mekke’de insanları İslam’a davet etme görevini en mükemmel bir şekilde yerine getiriyordu. Vahyin davetinin önemini kavrayamamış olan Mekke’nin ileri gelen müstekbirleri ise bu davet işini öncelikle sadece uzaktan izlemekle yetinmiş, kendilerince bir tedbir alma ihtiyacı bile hissetmemişlerdi. Çünkü İslam peygamberinin etrafında toplanan kişilere baktıklarında sadece ezilenleri, köleleri, fakirleri, kimsesizleri ve toplumda hiçbir özelliği olmayanları görüyor, bu durumdan dolayı da kendilerince bir eğlence konusu bulmuş gibi alaycı bir tavır takınıyorlardı. Ama;

            Ne zaman ki İslam Peygamberinin etrafında yukarıda saydığımız özellikli insanların dışından başka insanlar toplanmaya başladı ve ona olan biatlarını ortaya açıkça beyan ettiler, işte o zaman tüm Mekke “dünya” müşriklerinin tabiri caizse etekleri tutuştu, hatta hemen her zaman kendi parlamento binalarında oturup işin sıkıca değerlendirmeye başladılar. Bu konuda yapmaları ve almaları gereken tüm önlemleri önce fikirsel bazda ortaya koydular, sonrada bunu pratik eyleme dökmeye yöneldiler. Peki Mekke “Dünya emperyalistlerinin” müşriklerinin ortaya koyduğu o yöntemler nelerdi?

            *Öncelikle İslam peygamberinin etrafında toplanan o Müslümanlara karşı ekonomik boykot uyguladılar, Müslümanlarla olan tüm ticari faaliyetlerine son verdiler. Ayrıca bunu kendileri ile sınırlı tutmayıp, kendileri gibi düşünmeyenleri de bu ambargoya uymaya zorladılar ve onlara baskı uyguladılar. “Tıpkı bugün ABD’nin tüm dünyaya baskı uygulayarak bazı İslam ülkelerine boykot uygulamaya çalıştığı gibi”

            *Müslümanların sosyal hayatlarına da sınır getirerek, onlarla olan tüm aile bağlarını, kız alıp verme faaliyetlerini engelleme, böylece Müslümanları çaresizlik ve yalnızlık dairesinin içine hapsederek, başkalarını etkilemeleri engellenmiş olacak.

            *Eğer bu da çözüm olmazsa Müslümanlardan zayıf ve nüfuz itibarı ile güçsüz olanlara fiziksel şiddet uygulayarak, onları İslam Peygamberinin etrafından uzaklaştırmak, eğer fiziksel şiddet “işkence” yeterli olmazsa, bunların öldürülünceye kadar eziyet edilmeleri. (nitekim bu işkenceler altında şehit olan Müslümanlar olmuştu.)

            *………..

            Ama ne fayda ok yaydan çıkmıştı bir kere. Mekke “Dünya” müşrik ve müstekbirleri kendilerince aldıkları tedbirler fayda etmeyince; İslam Peygamberi ile anlaşma yolunu tutmak zorunda kaldılar. Konuyu önce İslam peygamberinin amcası ile mütalaa ettiler ve ondan yeğeni ile konuşmasını isteyip anlaşma durumunda İslam peygamberine verecekleri makam ve maddiyatı beyan ettiler. İslam Peygamberinin amcası, gelen Mekke “Dünya” müşrik ve müstekbirlerinin isteklerinin yeğenine iletti. Ama Amca İslam Peygamberinden korkunç bir cevap aldı:

            Eğer sağ elime güneşi, sol elime de ayı tuttursalar ben bu davadan vazgeçmem, çünkü ben seçilmiş bir peygamberim

            Burada akla şu soru da gelebilir: Peki Mekke “Dünya” müşrik ve müstekbirleri neden İslam Peygamberi ile direkt kendileri görüşmüyorlar? Neden isteklerini kendileri İslam Peygamberine iletmiyorlar? Nedeni şu:

            Eğer Mekke “Dünya” müşrik ve müstekbirleri direkt İslam Peygamberini muhatap alıp onunla görüşecek olurlarsa, o zaman onu bir taraf olarak kabul etmek zorunda kalacaklar ve böylece de onun meşruiyetine onay vermiş olacaklar.

            Ama Mekke “Dünya” müşrik ve müstekbirleri gelişen İslami davayı sekteye uğratmak için her türlü riske rağmen, İslam Peygamberi ile görüşmeyi kararlaştırdılar. Toplu olarak (bunu bir baskı aracı kullanmak için) İslam Peygamberi ile görüşmek üzere yola koyuldular.

            Mekke “Dünya” müşrik ve müstekbirleri İslam peygamberinden, isteklerini sordular, İslam Peygamberi; sizden sadece bir şey istiyorum…….

 

            İnşallah bir sonraki makalede kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *