Halk arasında körü körüne bağlanmak
olarak bilinen taassup Arapça bir terimdir ve bağnazlık olarak da
bilinir. İdeolojilerin, düşüncelerin aşırılığı ve bunlara aşırı
bağlanma anlamına gelir.
Çağ dışı yobazlık eskiyi putlaştırır,
çağdaş yobazlık ise içinde bulunan zamanı. (alıntı). İşte tam da İslam’ın
çağ dışı gösterildiği çağdaş bağnazlığın zirve noktalarındayız. Bağnazlık;
muhafazakârlık eğilimlerini istismar ederek kargaşa çıkarmak, rakiplerini ezmek,
geçici bir nüfuz ile bazı dünya nimetlerini elde etmektir. Ve maalesef ki
bu istismarlara karşı körelen gözler, sağır kalan kulaklar ve kararan kalpler
vardır. Bu dönemin cahiliye dönemine bir adım daha yaklaşması ne
yazıktır ki kıyaslanıp ders çıkarılmasına bile neden olamamıştır.
İslam dini bütünü ile bağnazlığa karşı
bir din iken maalesef dünya çapında bağnaz bir din olarak görülüp sanki güzellikten,
merhametten, şefkatten çok uzak olmuşçasına bakılır. Müzik dinleyemez,
televizyon seyredemez vb birçok şeyi örnek verebiliriz. Dini bu tür örnekler
ile tanıtmaya çalışanların yaptıklarını bir algı oyunu olarak tanımlamak
gerekmez mi?
İçler acısı olarak söylemek de mümkündür
'ki bu algı çok başarılı bir şekilde dindar kesime
aşılanmıştır. Böyle bir algı oyunu İslamofobiyi yaygınlaştırmak için
değildir de nedir? Ve birçoğumuz fark etmeden bu oyunun bir parçası
olmuşuz.
“Tesettürde aşırıya kaçmıyor musun?”, “Hayvanı
keserek (kurban) bayram mı olur?” Bu tür sorular belki bilinçli
belki bilinçsiz dillerde. Masum gibi görünen bu soruların birer
manipülasyona ne de benzer yanları vardır. Oysa din hakiki manada dava
edinilmiş olsaydı hakikati görmek çok da zor olmazdı.
Bağnazlığa sebep olan birçok madde vardır
ki bunlar hakikaten gözleri kör eder ve bunların en başında "bilgi
yetersizliği" gelir. Ardından da "ehline sormamak" ve "kendini
ölçü almak" gelir. Allah c.c ayetlerinin çoğunda akletmeye ve
düşünmeye yer vermiştir. Zira akleden ve tefekkür eden bir ümmetin
hayatında bu maddelerden biri bile olmamalı.
Bağnaz zihniyetin İslam’ı yalnızca
kısıtlayıcı ve aşırılık dini olarak göstermesinin yanı sıra medya aracılığı ile
bu algıyı destekleyen insanların iyi gösterilmesi ve halkın böylelikle bu tür
insanlara aşırı sevgi beslemesini sağlar. Yani olayı çıplaklığı ile ele
aldığımızda din bağnaz olarak gösterilip halk bağnazlığa itilmektedir..
TV ve internet siteleri, kendini mütedeyyin
gösterip de dini din ile vuranlar ile dolu iken, insanlarımızın da
sadece “mütedeyyindir” açısından bakması, on cümlenin dokuzundaki doğruların
büyük hatalara sebep olacak o yanlışın üzerini kapaması ve böylelikle bunlara
aşırı sevgi beslemesi “bağnazlık” olarak tabir edilmesin de ne ile tabir
edilsin? İfrat ile tefridin bağnazlığı doğurduğunu ve bundan korunmak için
İslam’ın vasatlığına sarılmak varken, İslam’ı ve bağnazlığı aynı cümlede
kullananların ardına düşmek akıl kârı mıdır?
Bu tür hatalara düşmemek için gerçekten
çok dikkat edilmeli, hakikatten de İslam’ı referans alan ve İslam’ın kuralları
çerçevesinde hareket eden TV kanalları, internet sitelerini takip etmeli ve bu
doğrultuda hareket eden dini gazete ve dergileri okumalıyız.
Sözümün başından sonuna sorduğum
soruların cevabını sizlere bırakıyorum, Allah’ın izni ile sağlıklı cevaplar
verip güzel değişikliklere sebep olabiliriz. Sağlıkla kalın Allah'a emanet olun
vesselam.
0 yorum