Eskiden beri memleketimizde, muhabbet Hz. Peygamber (S.A.V.)
olunca, toplumumuzda akan sular durur, muhabbet zirve yapar, küskünlükler
biter, gurbetler yakınlaşırdı. Şükür hala öyledir de diyebiliriz.
Öyle içten, öyle sade ve sessiz sevgiler, muhabbetler ki,
alem öyle sevgiyle karşılaşmamış önceki vakitlerde...
Öyle güzellikler olmuş ki, zifiri karanlıklarda kalan
âmalara fer, sıkıntılara dövünmüş biçarelere nefes, su görmemiş topraklara nehir,
şairlere ilham kaynağı olmuş bir aşk.
Şimdiki kamyon arkası yazıları ve duvar yazıları gibi eskiden
mühürlere, kılıçlara, en seçkin köşelere güzel söz ve şiir yazdırma geleneği
vardı. Bunlardan, Hz. Peygamber ile alakalı olan bir tanesini buraya alacağız.
Osmanlı Sultanlarından Abdülmecid’in annesi de mührüne şu anlamlı şiiri
yazdırmıştır:
“Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl, “Muhammed’siz muhabbetten ne hâsıl?.. “Zuhurundan, Bezm-i âlem oldu vasıl…”
Ne güzel sözler, ne içten haykırışlar, ne gönülden dökülmüş
ilahi nağmeler... Lafı fazla eveleyip
gevelemeden demem o ki, O’nu okuyalım, O’nu yaşayalım. O’nsuz ne okuma
okumadır, ne yaşamak yaşamaktır. Her şey eksik ve yarım vaziyettedir.
Evimizde, aile efradında, işyerimizde, arkadaşlarımızda
hasılı her yer ve mekanda en güzel örnek, en güzel model, Allah’ın rol model
olarak bize gösterdiği fahri kâinatı anlamamız, tanımamız hayatımıza taşımamız,
onunla hemhal olmamız gerekmez mi?
Huzurlu bir aile, mutlu bir yuvadan toplumdaki
saygınlığımıza kadar, iş ve aşımızdan dünya ve ahiret saadetine kadar O’na
ihtiyacımız var. O’nu tanımanın yolu da onu okumaktan geçer. O’nu okuyup, pak hayatını hayatımıza entegre
etmemiz adına çeşitli kurum ve kuruluşlar SIYER YARIŞMALARI düzenlerler. Amaç
Hz. Peygamber’in hayatını içselleştirip sinemize kadar hissetmek. Böyle
yarışmalar tertip ettikleri için bire bir hepsini tebrik ederek can-ı gönülden
kutlarım.
Bu tür organizasyonlar hakikaten takdire şayandır. Ahir
zaman diliminde böyle güzel organizasyonlar dert edinip yapmak ciddi külfetler
ister. Doğrularımızı alkışlarken eksiklerimizi de dile getirmemiz gerekir ki
daha güzel işler meydana çıksın. Yani demem o ki biz bize yapıcı eleştiriler
yapmakla mükellefiz. Sadece siyer yarışmalar düzenleme ile Peygamber sireti
hayata geçirilmez. Çünkü, kağıt üzeri sirete vakıf olsak dahi o öğrendiğimiz
siret bizleri münkeratın terkine ve kaldırılmasına engel olmuyorsa en başta
gömleği yanlış iliklemekle işe başlamış oluruz kanaatindeyim.
Danimarka’daki karikatür alçaklığını telin etmek için
meydanlara inen Peygamber Sevdalıları, Hz. Peygamber ve mukaddesatımız söz
konusu olunca gücü nispetinde müdahaleler yapmaktadır. Ondan sonra Peygamberin
kutlu nübüvveti münasebetiyle milyonları alanlara toplamakla adından çokça söz
ettiren Peygamber Sevdalıları, “O’NU OKU O’NU YAŞA” serlevhasıyla siyer
yarışmaları da düzenlemeye devam ediyor.
Avrupa ve diğer Batılı ülkelerde oluşturulan İslamofobi
nedeniyle kimi yerlerde Müslüman kardeşlerimize 2.Sınıf muamelesi
gösterilmekte, bu şekilde Avrupa gerçek yüzünü göstermektedir. Avrupa’da İslam
Karşıtlığı gün be gün artmakta, zulüm alenen işlenmeye devam etmektedir.
Avrupa’da İslam karşıtlığı gün geçtikçe, İslam’a karşı kinleri artmaktadır.
Bugün Batı’nın bu insanlık dışı tavırlarına karşı çıkmak, sadece İslami sorumluluğun bir yüzünü göstermektedir.
İslâmî ve insani değerlerini kaybetmeyen herkesin, yurtlarından koparılmış insanlara
bir tekme de biz vuralımdan ziyade, zamane ensarları olarak sahiplenip sorumlu
olduğumuzu unutmayalım. Bu sıkıntılara
çare olmak adına yine kolları sıvayan Peygamber Sevdalıları oldu. İslamiyet’in
değerleri olduğu vakit sonucuna takılmadan meydanlara inen Peygamber
Sevdalıları, ayakta alkışlanması gereken etkinliklerine geçen sene bir yenisini
eklemişti. Avrupa’da İslam Karşıtlığı
Sempozyumu düzenleyen Peygamber Sevdalıları; onlarca Alim, kanaat önderi,
Müslüman ülkelerin meclis Başkanları ve bu işe ehil olanları bir araya getirtip
bu sıkıntıların sonlanması için çareler aramışlardı. Zaferden değil, seferden
sorumlu oldukları bilincinde hareket ediyorlar. Allah muvaffakiyetler nasip
etsin inşallah.
Öncelikle Peygamber Sevdalılarını tebrik ediyor, böyle
organizasyonların daha kitlesel bir şekilde devam etmesi gerektiği kanaatini
taşıyorum. Bu yıl daha yapılmadı, inşallah yapılacaktır diye umuyorum. Allah’a
emanet olun...
0 yorum