Bu hafta siz değerli kardeşlerime
okuyucularımızdan bize gelen mesajlardan derleme yaparak PUBG(Papçi) oyunun
zararlarından bahsedeceğiz. Gelen her mesajı buraya aktaracak yerimiz yok
maalesef.
Şimdi de siz değerli okuyucularımıza
PUBG (Papçi) oyununun bazı sorunlarını/zararlarını sıralayalım:
Bağımlılık: Papçi oyunu,
oyuncularda bağımlılık oluşturuyor. Oyuna dalan bireyler çevresindeki asli
vazifelerini ihmal edebiliyorlar. Çevrenin etkisinde kalan bireyler vakitlerini
boşa doldurmak için bu tür oyunlara girişiyorlar.
Bir okuyucumuz diyor ki: “Oyuna
istediğin zaman başlayabilirsin ama istediğin zaman bırakamıyorsun. Hele
bağımlılık arttıkça artık bütün vaktini vermeye başlıyorsun.” Sabahlara kadar
oyun oynayan ve boş bulduğu bir anını oyun ile dolduran birey için artık oyun
her şey olmuştur. Yorgunluk, uykusuzluk, boş vermişlik ve stres bireyin
hayatının merkezine giriyor.
Başka bir okuyucumdan gelen mesaj
şudur: "Her ölüm, yeni bir oyun demek. Her yeni oyun, yeni bir başlangıç
demek ve her başlangıç yine ölüm demek, bu oyunun kısır döngüsüdür. İnsanların
oyunu ortada bırakmama sebebi çok ciddiye almalarından kaynaklanıyor. İnsan
gerçek bir çatışmada nasıl çatışmayı bırakıp başka işlerle meşgul olmuyorsa
oyunda da öyledir sanki gerçek bir çatışmanın içerisinde."
Oyunun içinde sesli iletişimin
olması ve oyuncuların bu noktada kızlı erkekli gayri İslamî muhabbet etmeleri
de vardır.
Yuva yıkma: Bir okuyucumdan gelen
bir mesajda; amcakızıyla evli olan bir adam, PUBG üzerinden tanıştığı kızla
kaçtı, diyor. İşin vahametini görebiliyor musunuz değerli okuyucular! Bu oyun
bu şekilde yuvaları da yıkabilmektedir. Ayrıca dilin kemiği olmadığı ve oyunun
içinde ahlakî sınırları aşan kelimeler(küfürler) de kullanılıyor. Aile bireyi
olup da vaktini bu tür oyunlara ayıran aile reisi yuvasının selametiyle
oynadığının farkında değil.
Yine bir okuyucumuz anlatıyor:
“Oyun ilk yayıldığında amcamın
oğlu gece saat:02:00'de bu oyunu oynarken karşı taraf onu oyunda sıkıştırınca
kendisini oyuna o kadar kaptırmış ki oyundaki takım arkadaşlarına; ‘Yetişin,
yetişin, beni öldürüyorlar, beni öldürecekler, neredesiniz yaw yetişin
öldürüyorlar" diye, bağırmış. Amcam çok korkmuş hızlıca odaya girmiş. Kim
seni öldürecek oğlum deyince o da “oyunda” baba demiş.
Başka bir okuyucumuz kendi
ailesinden şöyle bir bilgi aktarmış bize:
“İki ağabeyim ve bir erkek
kardeşim var ve üçü de bu oyunu oynuyorlar. Gerçekten bu, çok kötü bir oyundur.
Zamanla bilinçaltına merhametsizlik ve kolayca öldürmeyi göndermektedir. Tabi
çok bağımlılık yapması da cabası.” Hele ki oyunda ırkçılık, ağza
alınmayacak kadar çirkin küfür ve hakaretler… ahlak bozulunca fikir de bozulur,
dil de bozulur.
Ekonomik zarar: Oyuncular, oyun
içinde kredi kartıyla satın alma işlemi yapabilmekte ve bu durum çeşitli
sıkıntıları da beraberinde getirmektedir. Oyun içinde kredi kartıyla bir
alışveriş yapıldığı zaman, oyun sistemi kredi kartınızı otomatik olarak
kaydediyor. Yani bireyin oyun içinde bir şey satın aldığında, diğer satın alma
işlemlerini çok kolay bir şekilde gerçekleşmektedir. 5000 TL’ye kadar borçlanan
var. Peki; bu, oyun olmaktan çıkıp kumara dönüşmüyor mu? Öyle bir illettir ki
hem zamanını çalmaktadır hem de paranı. Zarar üstüne zarar getirmekten başka
bir neticesi yoktur. Nefsini tatmin etmek için zarara girmek, hangi akıl bunu
kabul eder? Bu oyunda akıl/düşünce yoktur. Nefsi tatmin etmek vardır.
Zaman kaybı: Bu oyunun
mağdurları, gece boyunca oynuyorlar sabaha karşı da uyuyorlar. Tabi uyandıkları
gibi yine oynuyorlar. Kısacası 7/24 PUBG... Eğitim dikkat ister. Aklı kaldığı
oyunda olan bir öğrencinin derslere dikkat etmesi çok zordur. Bu öğrenciden
derslere yeterli zamanı ayırması beklenemez zaten. Sabaha kadar oyun oynayan
bir birey sabah nasıl işe gider? Gitse de uykusuz haliyle nasıl çalışır? Haydi
çalıştı, nasıl akşam olur?
Bilinçaltı kirliliği: Oyun,
sürekli bir savaş alanıdır ve hedef, karşı tarafı öldürmektir. Sürekli öldürmek
hedefleniyor. Kendi dünyalarından çıkıp oyun dünyasında yaşıyorlar. Çok ciddi
derecede oyuncular merhametsizleşiyorlar. Tabi saygı, hürmet sıfıra iniyor. Hal
hareketleri konuşmaları çok ciddi derecede değişiyor. Çok öfkeli, sinirli
oluyorlar, en ufak bir tartışmada hemen öldürelim diyorlar. Bunun sonucunda
şiddete meyilli bir nesil/toplum meydana geliyor. Sonra da haberlerde çıkan
dehşet cinayetler için “Bunlar nasıl insanlardır, nasıl bu şekilde
öldürmüşler?” diye hayret ediyoruz.
Maneviyata Darbe: İbadetleri
aksatmaya sebep olmaktadır. Oyuna dalan birey, dış dünyadan çok sanal dünyaya
dikkat kesildiği için kulağı ezanda olmaz. İbadet etmez, kitap okumaz. Dili,
gönlü zikir çekmez…
Robotlaşma: Bu oyunu oynayanlar
belli bir süreden sonra robotlaşıyorlar, sosyalleşme sorunu yaşıyorlar, düzgün
konuşamıyorlar. Toplumun gelenek ve göreneklerini unutuyorlar. Örneğin; hasta
ziyaretine gitme, bir misafirle ilgilenme, aile içi konuşma vb. ortamlarda bir
yabani gibi durmaktadırlar.
Bize; aklı hür, vicdanı hür,
irfanı hür bir nesil lazım…
0 yorum