0

Sn. Cumhurbaşkanının İlimizi ziyaretini ekonomik ve sosyokültürel perspektiften irdelemeye çalışacağımı önceki yazımda belirtmiş ve ekonomik konularla ilgili düşüncelerimi naçizane ifade etmeye çalışmıştım. Bugünkü köşe yazımda da ziyareti sosyokültürel perspektiften irdelemeye çalışacağım inşallah.

Batman ilimiz nüfusunun tamamına yakını Kürd kökenli vatandaşların oluşturduğu genç, dinamik ve aynı zamanda en fazla politize olmuş şehirlerimizden bir tanesidir. Böyle olmakla beraber aşırı milliyetçi ve faşist duyguların asla ön plana çıkmadığı, dışarıdan gelen insanların (gerek görev ve okul gibi nedenlerle gelip yerleşen, gerekse de misafir olarak gelenler) asla hor görülüp dışlanmadığı, ayrımcılığa tabi tutulmadığı adeta kendindenmiş gibi kabul edilip muamele edildiği bir coğrafyanın parçası. Bunda, Kürd Halkının temel insani hasletlerinin etkisi olduğu gibi bölgedeki İslami yapıların yaptığı çalışmaların bölge halkı üzerindeki olumlu etkisinin de mutlak bir payı vardır.

Bölge halkı;

Gerek İnsani ve İslami haklar, gerekse de evrensel en temel hak ve özgürlüklerinin anayasal güvence altında olması gerektiğini düşünmekte ve bu konuda hükümetten adım atmasını beklenmekteydi. Ne yazık ki, yeni hükümet sisteminin kurulması öncesi ve sonrasındaki süreçte hükümeti oluşturan ittifakın ağır bir milliyetçilik söylemine sarılması ve bu ağır milliyetçi söylemin eyleme dönüşmesi ve bu eylemlerin dozunu gittikçe artırması halkımızın dikkatinden kaçmamış ve büyük bir rahatsızlık ve hayal kırıklığı doğurmuştur. Bu durum birlik, beraberlik ve kardeşliğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz bu zamanda bu değerlerimize bir hançer gibi saplanmış ve telafisi mümkün olmayan yaralar açmıştır.

Hal böyle iken, Sn. Cumhurbaşkanının ziyareti sırasındaki bir programda Kürtçe şarkılarla (Batmane Batmane) karşılanması ve Sn. cumhurbaşkanının bu konudaki memnuniyeti hükümeti oluşturan ittifakın bu konudaki uygulamaları ile tam bir tezat oluşturmuş, bu karşılama halkımızca göstermelik bir tören olarak addedilmiştir.

Daha birkaç gün önce komşu ilimiz Siirt’te bir vatandaşın ‘‘ Burası Kürdistandır’’ söyleminden dolayı gözaltına alınmasını nasıl izah edeceksiniz?

Taa Selçuklular zamanından başlayarak Osmanlı İmparatorluğu döneminde ve devamında oluşturulan 1.Mecliste Kürdistan coğrafi bir bölge olarak tanımlanmış, mecliste bu bölgeyi temsil eden mebuslara Kürdistan Mebusu ismi ile hitap edilmiştir. Tıpkı Lazistan Mebusu, tıpkı Dersim Mebusu gibi…

Bölge halkı ile gerçekten barışmak, birlik beraberlik ve kardeşliğimizi yeniden tesis etmek ve bölge halkını “PKK’nin siyasi uzantısı parti” diye tanımladığınız malum siyasi partinin kucağına itmek ve onların ekmeğine yağ sürmek istemiyorsanız eğer, bu ağır milliyetçi söylem ve eylemlerinizden bir an önce vazgeçin ve Kürd Halkının insani ve İslami en temel haklarını fakatsız, amasız ve koşulsuz bir şekilde anayasal bir güvenceye kavuşturun.

Halkımız;

İnsani ve İslami değerlere sahip olduğundan zerre şüphe duymadığı Sn. Cumhurbaşkanının başında bulunduğu bir hükümetten, bu değerlere bağlı adımlar atmasını ve bu ağır milliyetçilik kokan eylem ve söylemlerinden biran önce vazgeçmesini talep ve temenni etmektedir.

Selam ve dua ile…

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *