59

Sosyal medya ve televizyonun az olduğu, herkesin ulaşamadığı vakitlerde masallar anlatılır, bizler de dinlerdik. Hem de can kulağıyla dinlemeye koyulurduk. Gerilim müziği, korku ışıkları ya da komedinin efektleri olmamasına rağmen anlatan çok güzel anlatıyor, bizleri anlatılanın içerisindeymiş izlenimi veriyordu.

Anlatılanlar genelde ders niteliğindeydi. Bazılarımız o masaldan dersler çıkarır, bazılarımız da gülüp eğlendikten sonra anlatılanları olduğu yerde bırakıp çeker giderdik...

Yine öyle bir gün; kulağımız ve tüm dikkatimiz masal anlatan büyüğümüzdeydi. Ve günümüze ışık tutan masalımız anlatılmaya başlandı;

Köyün birinde her sabah ezan okuyan (öten) bir horoz varmış.

Sahibi horoza bakıp demiş ki:

“Tekrar, tekrar ezan okuma! Yoksa tüylerini yolarım.”

Bu tehdit karşısında horoz korkmuş ve kendi kendine demiş ki :

“Zaruretler haramı helal kılar.”

Canımı kurtarmak için ezan okumaktan vazgeçmeliyim.

Nasıl olsa benden başka horozlar var. Her halükârda onlar ezan okur !.

 

Horoz ezan okumayı bırakmıştır artık ...

Bir hafta sonra sahibi tekrar gelir ve der ki :

“Eğer tavuklar gibi gıdaklamazsan senin tüylerini yolarım...!”

Horoz bu tehdit üzerine horozluktan vazgeçer ve tavuklar gibi gıdaklamaya başlar...

Horoz tam bir ay gıdakladıktan sonra sahibi tekrar gelir ve bu kez şöyle der:

“Şimdi de tavuklar gibi yumurtlamazsan eğer yarın seni keserim!!!”

Bunun üzerine horoz ağlamaya başlar ve gözyaşları içerisinde der ki:

“Keşke ezan okurken ölseydim...!”

Şuan, günümüz Müslümanlarının hali bu değil mi? Zalim ve barbarların gayr-i meşru isteklerini yerine getirdikçe zulmün duracağını zannederler... Sonuç hiç onların istediği gibi olmaz da olmaz. Taki bir bakmışlar köle ruhlu olup, o şekilde ölüp gitmişlerdir.

Halbûki Yüce Rabbimiz (c.c.): “Benden korkarsanız çıkış kapısı açarım ... Ummadığınız yerden sizi rızıklandırır (Talak, 65/3), Hz. Peygamber de Allah’ın, bizleri; korkularınızdan emin kılarım.” Buyurduğunu buyuruyor.

İmanın ne kadar büyük bir güç ve dayanak olduğunu, Allah’ın inananların yanında olduğunu Kudüs’te, Aksa’da, Gazze’de gördük. İmanlı olan sinelerde, topla tüfeğin et ve kemiğe yenildiğine de şahit oldu bu gözler. Demir kubbeyi füzeler değil, Davudi sapanlardaki taşlar deldi geçti, elhamdülillah… 

Bu tecrübeyle imanımızı tazeleyelim, güçlendirelim ve sonuca odaklanalım…  Bu da, dünyevi ve uhrevi zafere bizi götürecektir.

İsrail olsun, Amerika ya da başka gayri Müslim ülkeler olsun, çok fark etmez. Müslümanlara karşı tavırlarına, katı davranmalarına çok da aldırış etmemek gerektiğinin düşünüyorum. Aslında kafir kafirliğini yapıyor. Bütün mesele biz Müslümanlar olarak sınıfı geçemeyişimiz, görevimizi yapamayışımız ve birlik olamayışımız bizleri kahr ediyor... Halbuki; “De ki: Ey kafirler, yenileceksiniz ve toplanıp cehennemin dibine sürüleceksiniz! “ (Âl-i  İmran/12) anlayışına bir kavuşabilsek, her şey yerine oturacaktır.

Daha dün, Kudüs ve Mescid-i Aksa’da bir avuç Müslüman terör şebekesine diz çöktürüp ateşkese mecbur etmedi mi? Elhamdülillah, zorunda kaldılar.

Burdan şu sonuca da varabiliriz aslında; Bir avuç inanmış sapanlı müvahhitler, süper güçleri dize getirmişse, 1,5 milyarlık İslam coğrafyası ayağa kalksa Ortadoğu’da değil israil küfür kalmayacaktır Allah’ın izniyle...

Selam olsun, ümmeti uyandıran şehitlere, gazilere, ailelerine, mücadele eden yiğitlere, zaferin baş aktörlerine ve dünyanın her bir yanında kardeşlerinin derdiyle dertlenenlere...

Selam olsun...

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *