88

Umut Kervanı İnsani Yardım Vakfı; bölge, din, dil, ırk ve mezhep ayrımı yapmaksızın dünyanın herhangi bir yerinde sıkıntıya düşmüş, evsiz, yurtsuz, tüm insanlara insani yardım ulaştırmak ve bu insanların temel hak ve hürriyetlerinin ihlal edilmesini önlemek üzere 2013 yılından bu yana çalışmaktadır.

Çalışma prensiplerinin ilki olan, “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” düsturuna göre hareket ediyor. Bu düsturla yola çıkan Umut Kervanı Vakfı, maddi durumu iyi olmayan insanlara yardım etmek için seferber olmuş durumda. Zor şartlar altında zorda kalan insanlara yardım etmeyi üstlenen bu vakıf ne yazık ki yetkililerden istenen ilgi ve desteği göremiyor. Sebebi ise başında taç olana değil karnı aç olana yakın bir vakıf olması. 

Bir gönül hareketi olan Umut Kervanı vakfı kimsesizlere kimse olmayı şiar edinmiş bir vakıftır. Tek derdi mazlum ve mustazafların bir nebze de olsa karınlarını doyurup yüzlerini güldürmektir. İnsanların güce ve makama yanaştığı bir dönemde kimsesizlere yakın olan Umut Kervanı, Peygamber mirasına sahip çıkmaktadır. 

Bundan dolayı umudu yeşerten Umut Kervanın yükleri ağır, işleri zordur. Kimsesizlere kimse olana Allah da yardım eder. Arkasına Allah’ı alan Umut Kervanı Vakfı, yaz kış demeden, ülke ayırımı gözetmeden  kimsesizlerin aşına aş olmakta. Derdi mazlumları sevindirmek olan bu gönül hareketi mazlumların koruyucu meleği olmuş durumda.

Akıllı isen, gariplerin gönlünü avla,

Mustafa gibi yurdunu gezip yetim ara,

Dünyâya tapan soysuzlardan yüzünü çevir,

Yüz çevirerek deryâ olup taştım ben işte.

(Divan-ı Hikmet, Ahmed Yesevi) 

Tıpkı Ahmet Yesevi'nin dediği gibi mahalle mahalle garibanları, yetimleri arayan ve gönüllerini hoşnut eden bir harekettir Umut Kervanı. Ellerindeki listelerle hüzünlü gönüllere merhem olmak için yediden yetmişe gönüllü dostları ile gönüllere derman olmak için yola çıkarak en zor zamanda mazlumların yüzlerini güldürmektedir.

Karşılıksız vermenin lezzetini alan bu hareketi, bu kapitalist çağın insanı anlamakta sıkıntı yaşıyor. Herkesin kendi derdine düştüğü bu çağda başkasının derdini dert edinmek çok garip bir durum. Bencilliğin had safhada olduğu  öyle bir dönemde 'İsar' ruhuyla hareket ederek rızayı ilahiyi hedef edinmiş. Bu hareket  bu özelliği sevgili Peygamberimizden(sav) almış. Herkesin nefsi nefsi dediği bir zamanda ümmeti ümmeti diyen bir Peygamberi örnek almış bu gönül hareketi. 

Umut Kervanı Vakfı; Mevlid yemeği, yetimlere sahip çıkma, süt keçisi, kardeş aile, adak, su kuyusu, gıda paketi, giyindirme, katarakt ameliyat ve kırtasiye yardımı gibi mazlumların her türlü ihtiyacını üstlenmiş durumda. Hoca Ahmet Yesevi'nin dediği gibi;

"Tohum ekene toprak, soluklanana nefes, üşüyene  ateş, yanana su olacam" dediği gibi her ihtiyaç sahibinin ihtiyacını gözeterek hareket ediyor. 

 

Nerede gönlü kırık biri varsa yarasına merhem olmak için çaba harcayan Umut Kervanı Vakfına sahip çıkmak gerek. Veren el ile alan el arasında köprü olan bu Vakfa sahip çıkmak "Veren eli mahcup etmeden, alan eli rencide etmemiş oluruz." Yaptığı çalışmalar ile fakir ile zengin arasında köprü olan Umut Kervanı Vakfı, kapitalizmin ayrıştırdığı insanların arasını Peygamberimizin(sav) şu hadisini ile birleştirmeye çalışıyor: "Mümin mümine karşı, parçaları birbirini bağlayıp tahkim eden bina gibidir, buyurdu ve (bu bağlılığı göstermek için Resul-i Ekrem) parmaklarını birbirinin arasına geçirip kenetledi." (Buhari) 

Hayırların katlandığı bu Ramazan ayında halkımızı bu gönül hareketinin yapmış olduğu hayırlara ortak olmaya çağırıyoruz. 

Bir gönül hareketi olan ve umudu yeşerten Umut Kervanı Vakfına sahip çıkanlardan olmak duasıyla... Hayırlı Ramazanlar.

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *