88


Rahmet, bereket ve hayırlarla dolu mübarek ramazan ayına inşallah pazartesiyi salıya bağlayan gece girmiş olacağız. 

Böyle değerli bir ayı, suni gündemlere veya kapitalistlerin reklamlarına kurban etmeyelim. Bu ayda siyasilerin ilkesiz, seviyesiz atışmalarından da uzak tutalım kendimizi. Onların o danışıklı dövüşlü kirli politikalarını mübarek Ramazan ayımıza bulaştırmayalım. 

Ramazan ayında sosyal mesafemize dikkat edelim. Bizi Ramazanın manevi ikliminden uzaklaştıracak her şeyle aramıza sosyal mesafe bırakalım. Sadece maddi virüsü değil, manevi virüslere de dikkat edelim. Şeytanlar bağlıdır diye rahat hareket etmeyelim. İnsi şeytanlara dikkat edelim. Özellikle TV'lerdeki virüslere dikkat etmemiz lazım. Evlerimizde görmek istemediğimiz hal ve hareketleri ekranlarımıza yansıtmayalım.

Dini gün ve bayramların içini boşaltmak için kapitalist sistem, her Ramazan olduğu gibi bu Ramazanda da ekranları işgal etmeye çalışıyor.

Kapitalist sistemin inancı ve ilkesi yoktur. Tek hedefi paradır. Para için yapamayacağı  kötülük yoktur. Kapitalist sistem  her şartı kendine göre düzenlemeye çalışıyor. Onun kutsalı olmadığı için bukalemun gibi her renge girebiliyor. Her kesimin kutsalı içinde kendine yer edinmeye çalışıyor. Bir bakmışsın Hristiyanların yılbaşını kullanarak milleti sömürmeye başlamış, bir de bakmışsın ki kadın hakları ve özgürlük adı altında kadınları sömürmüş. Onları, kozmetik ürünlere yönlendirerek, modayı takip ettirerek sömürüyor. Bir de bakarsın Müslümanın Ramazan ayında kendine yer edinmiş. Her Ramazan da olduğu gibi bu Ramazan'a girmeye çalıştığımız günlerde bile yine bu kapitalist sistemin bekçileri ekranlarda boy boy A'dan Z'ye kadar her konudan reklamlar yapmaya çalışıyor ve çalışacaklar. Tabi yaptıkları reklamların çoğu mide üzerinedir. Sanki Ramazan ayı yemek yeme ayıymış. Ramazan sofraların vazgeçilmezi, diye kolayı reklam yapıyorlar. Ya da Ramazan ayını sanat etkinliği adı altında şenliklere kurban ediyorlar. Bazen de  Ramazan menüleri üzerinde ekranları dolduruyorlar. Şunu yeseniz bilmem kaç saat tok kalırsınız veya şunu yerseniz kilo alırsınız, diye bol bol konuşuyorlar. Ha konuşmasınlar mı, sağlık ile ilgili bir şey varsa konuşsunlar. Ama sağlık adı altında her şeyi yemek üstüne programlayacak  şekilde her yeri işgal etmesinler. Ramazanın maneviyatını gölgede bırakacak ve gündemi işgal edecek şekilde halkın dikkatini mideye çekmesinler. 

Ramazan ayı maneviyat ayıdır. Yemek menülerin peş peşe ekranlarda boy boy gösterildiği ay değildir. Ramazan orucu mideyle değil, manevi değerlerle tutulur. Bu değerlere yatırım yaparsanız bu kadar israfa ve reklama gerek kalmaz. Ramazan ayı, midenin biraz da olsa diğer aylara nazaran dinlendiği aydır. Mide yerine maneviyata yüklenmek gerek. Programlarımızın içine maneviyat geliştirici menüler bırakalım. Ruhu doyurmaya çalışalım. Nice durumu iyi olan insanlar oruç tutmazken, nice fakirler ise yiyecek doğru dürüst bir lokma ekmek bulamazken bile oruç tutuyorlar. Mesele imkan işi değil, iman işidir. O zaman bu ayda yemeğe değil inancı kuvvetlendirecek programlar yapmamız lazım. 

Rahmet, mağfiret ve bereket ayı olan Ramazan ayını mideye kurban etmeyelim. 

Ramazanda nasıl bir program yapalım diyorsanız; Bu noktada  Kur’an Nesli Platformu'nun bir takım tavsiyeleri vardır. Onları yerine getirmek inşaallah güzel bir Ramazan ayı geçirmemiz için yeterli olacaktır. Ramazanı, Ramazanca yaşamak duasıyla. 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *