BU HAKARETKLER KİMİN İÇİN

            İslam tarihi boyunca İslam’a tahammül edemeyen, İslam’ı kabul etmeyen zavallı yaratıklar hep olmuştur. Kabul etmek gerekir ki bu zavallılar tarihe mal olmayı da başarmışlardır. Ama ne zaman adları anılsa tüm gerçek Müslümanlar tarafından hep lanetlenmişlerdir.

            Hz Muhammed SAV) den önce gelen tüm peygamberler de kendi halklarının azgın ve serseri taifeleri tarafından hep alay konusu olmuş, nice ambargo, saldırı ve hakaretlere maruz bırakılmıştır. Hatta bu saldırı ve alaycı tavrı takınanlar, kendilerince bir eğlence yöntemi de bulmuşlardı. Bu serseri taifeler peşlerine taktıkları ve artıkları ile besledikleri yalakalarla sözüm ona peygamberi davayı kirleteceklerini ve insanların onlara ilgi göstermelerini engelleyeceklerdi. Ama her ne hikmetse peygamberi dava kendisine yapılan her türlü alçak, vahşi ve iftiralar neticesinde gittikçe gelişmiş ve kendini dünyanın en ücra köşesine duyurmayı başarmıştır.

            Burada şu noktaya özellikle dikkat çelmek lazım: İslami davanın samimi savunucuları, inançlarına ve peygamberlerine yapılan her türlü saldırı ve hakaretlere rağmen, bu kutsal davaya daha sıkı sarılmış, tüm izzet ve kurtuluşun bu davaya ve peygambere sahip çıkmakla elde edileceğine olan samimiyetlerini her platformda dile getirebilmişlerdir.

            Aslında tarih boyunca İslami davaya tahammül edemeyen zavallıların en büyük korkusu Kur’an-ı Kerim’in ve mesajlarının halka ulaşmasıdır, bu korkularından kurtulmak için de Kur’an ile insanlar arasında mutlaka aşılmayacak bir duvar örmeleri ve Kur’an’ın mesajlarının insanlara ulaşmasını engellemeleri gerekir. Bunu Kur-anı Kerim bize şöyle açıklamaktadır: Kafirler dediler ki okunan bu Kur’an-ı dinlemeyin, okunduğu zaman gürültü yapın, belki onu yenersiniz. (Fussilat Suresi, 26 Ayet.)

            Her fırsat ve ortamda Kur’an-ı Kerim’e ve İslam’ın kutsal değerlerine saldıran zavallılar şunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayınız ki; sizler Kur’an-ı Kerim’e ve onun emirlerine saldırdıkça sadece kendinizi adi bir konuma indirgiyor ve aşağıların en aşağısı olma gayreti içine yuvarlanıyorsunuz. Sizler böylesine alçakça saldırılarınızı devam ettirdikçe, bizler bu Kur’an-a olan bağlılığımızı daha da arttıracak ve onun emirleri ve yasakları doğrultusunda bir hayatı dünyanın her tarafına yaymaya gayret edeceğiz. Sizin bu basit ve değersiz saldırılarınız, aslında Kur’an-a değildir, Kur’an şahsında siz kendi kadınlarınıza saldırıyorsunuz ve kadınlarınıza verdiğiniz değeri aleni bir şekilde ortaya koyuyorsunuz. Peki sizler Kur’an’ın bu emirlerini alay konusu ederken, anneleriniz, halalarınız ve teyzeleriniz de sizler gibi düşünüyorlar ve sizler gibi giyinip dolaşıyorlar? Hiç sanmıyorum. Eminim ki sizin tüm analarınız, hala ve teyzeleriniz hatta kızlarınız bile tesettürleri üzerlerinde olmadan sokağa çıkmazlar, ya da siz onların sokağa örtüsüz çıkmalarını kabullenmezsiniz.

            Ey Müslüman olma şerefine nail olmuş Müslüman anne ve babalar, sizin en kutsal değerlerinizi alay konusu ederek, kadınlarınızın ve kızlarınızın örtüleri uğraşan bu zavallılara sakın fırsat vermeyin, onların inancınızla alay ederek bir yerlere yaranma gayretlerine prim vermeyin. Sonra kıyamet günü Allah’ın önünde hesap verecek bir yüzünü kalmaz buna gücünüz de yetmez. Hatta size şunu da izah edeyim ki örtüsüzlüğü ve iffetsizliği savunanlar aslında sizlerin en temiz İslami duygularınızı alay konusu etmekte ve bundan büyük rantlar elde etmektedirler.

            Ey Müslüman anne ve babalar!

            Tarih boyunca bölge insanlarının dini inancını ortadan kaldıramayan tüm emperyalist ve sömürgeci devletler, maalesef Müslüman adı taşıyan ve aldatılmış zavallı insanlar tarafından inançlarından soyutlanmaya çalışıyorlar.

            Ey Müslüman genç kardeşim!

Bazı zavallıların senin annenin ve bacının örtüsü ile alay etmesine, annenin ve bacının örtüsüne el atmalarına sakın izin verme. Bil ki bacının örtüsüne saldıranlara taraf olursan bu zilleti ömür boyunca sırtında taşıyacaksın ve bunun vebalinden kurtulamayıp cezasını çekeceksin.

            Ey Müslüman bacım! Sen ki Fatima’ların ve Zeynep’lerin varisisin, sen ki onlar gibi olmaya rabbine söz vermiş birisin. Haydi kalk ve senden alınmak istenen bu kutsal değere, örtüne sahip çık. Başkalarının senin şahsında tüm bacılarımızı sömürmelerine fırsat verme. Göreceksin senin direnmen hepimizin direnmesidir. Haydi göreyim seni.

Ve siz ey örtü düşmanları!

Bu saldırıları kime yaranmak için yapıyorsunuz? Eğer birilerinden “aferin” almak için yapıyorsanız, biliniz ki o kişilerin aferinlerinin hiçbir değeri yoktur. Haberiniz olsun. Benden söylemesi.