0


Elektrik dağıtımının ve -çok af edersiniz- halkın sağımının özel şirketlere devredilmesinin üzerinden yedi yıl gibi bir süre geçti.

Yukarıda -yine özür dileyerek söylüyorum- halkın sağım işi özel şirketlere devredildi. Ve bu büyük bir zulme dönüştü.

Elektrik faturalarımızda haksız yere bizden alınan ama maalesef hukuki olan bedellerin üzerine bir bedel daha eklendi.

Aktif Enerji Tüketim Tutarı, Dağıtım Bedeli, Diğer Bedeller, Enerji Fonu Bedeli, TRT Payı, ETV ya da BTV ,KDV gibi bedeller vatandaşa mal ediliyordu.

Bunların yanında artık, bu elektrik dağıtım firmalarının yaptıkları temsil ve ağırlama giderleri, üye oldukları derneklere ödedikleri aidatlar; verdikleri ilanların giderleri gibi, tamamen firmalara ait olması gereken masraflar artık halktan alınacak.

Yani her halükarda büyük patronlar kazanacak, enseleri yağ bağlayacak; ama vatandaş sömürülecek, tabiri caizse inek gibi görülen halk sağılacak.

Özellikle pandemi sürecinde insanlar işsiz kalmışken, hayat pahalılığı had safhaya çıkmışken, asgari ücretli çalışanlar açlık sınırının çok altında kalmışken –yoksulluk değil, açlık sınırı- böylesi ek masrafların halka fatura edilmesi hukuki olsa da adil değildir.

Böylesi kötü ve birbirimizle dayanışmamız gereken, belki bazı kalemlerde indirime gidilmesi gereken yerde; indirim değil de bindirim yapılması, yoksul ve açlık sınırının altında yaşayan vatandaşa destek verilmesi gerekirken, büyük patronlara dayanak olunması ve bu dayanağın da halk olması vicdanları yaralamıştır.

Şuan insanımız geçim derdinde. Ve aldığı maaşlar; kira, doğalgaz faturası, elektrik faturası, su faturası derken eriyor.

Birçok vatandaşı bilirim borç ile hayat çarkını döndürmeye çalışıyor. Her ay borca girerek geçen ayın borcunu, bir sonraki ay borç ederek öteki ayın borcunu kapatmaya çalışan ve böylece hayatı borç sarmalına dönen insanlarımız var.

Hal böyleyken doğalgaza, elektriğe yapılan zamların yanında; büyük şirketlerin, vatandaşı hiç de ilgilendirmeyen masrafların halka fatura edilmesi halkın yükünü daha da arttırmış ve belini bükmüştür.

Halk kullandığı enerji bedelinin kat be kat fazlasını ödüyor. Sebep ne peki? Ensesi kalın, göbeği sarkık, büyük patronların zarar etmemesi lazım…

Elektrik dağıtım şirketlerinin zulmü bununla da kalmıyor tabi. En son öreğini Bitlis ilinde okuduğum bir olay… Vatandaş malum pandemi sürecinden dolayı kıraathanesini kapatıyor, malumunuz… Haliyle kapalı iş yerinde elektrik tüketimi de olmaz. Daha sonra sayacı okumaya gelen elektrik dağıtım firmasının ekipleri bu vatandaşa 18 bin TL kaçak kullanımdan dolayı ceza yazıyorlar.

Sebep, ise elektrik faturasının düşük gelmiş olması. Haksızlığı ve zulmü görüyor musunuz?

Yani halka mal edilen artan kalemler ve yapılan zamlardan dolayı tasarruf yapalım deseniz. Ve bunun içinde elektrik tüketiminde tasarrufa gitseniz 18 bin TL ceza yiyebilirsiniz.

Velhasıl kelam, bunun gibi çok örnek sayılabilir.

Benim dediğim, bu elektrik dağıtım firmalarının halkı ilgilendirmediği halde halka mal ettiği kalemlerin alınmaması gerekir. Bununla birlikte -özellikle pandemi süreci boyunca- elektrik, doğalgaz ve su gibi faturalarda indirime gidilmelidir.

Çünkü böyle giderse vatandaş ışıklarını söndürüp, mumları yakacak…

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *