Elektrik dağıtımının ve -çok af edersiniz- halkın sağımının
özel şirketlere devredilmesinin üzerinden yedi yıl gibi bir süre geçti.
Yukarıda -yine özür dileyerek söylüyorum- halkın sağım işi
özel şirketlere devredildi. Ve bu büyük bir zulme dönüştü.
Elektrik faturalarımızda haksız yere bizden alınan ama
maalesef hukuki olan bedellerin üzerine bir bedel daha eklendi.
Aktif Enerji Tüketim Tutarı, Dağıtım Bedeli, Diğer Bedeller,
Enerji Fonu Bedeli, TRT Payı, ETV ya da BTV ,KDV gibi bedeller vatandaşa mal
ediliyordu.
Bunların yanında artık, bu elektrik dağıtım firmalarının
yaptıkları temsil ve ağırlama giderleri, üye oldukları derneklere ödedikleri
aidatlar; verdikleri ilanların giderleri gibi, tamamen firmalara ait olması
gereken masraflar artık halktan alınacak.
Yani her halükarda büyük patronlar kazanacak, enseleri yağ
bağlayacak; ama vatandaş sömürülecek, tabiri caizse inek gibi görülen halk
sağılacak.
Özellikle pandemi sürecinde insanlar işsiz kalmışken, hayat
pahalılığı had safhaya çıkmışken, asgari ücretli çalışanlar açlık sınırının çok
altında kalmışken –yoksulluk değil, açlık sınırı- böylesi ek masrafların halka
fatura edilmesi hukuki olsa da adil değildir.
Böylesi kötü ve birbirimizle dayanışmamız gereken, belki
bazı kalemlerde indirime gidilmesi gereken yerde; indirim değil de bindirim
yapılması, yoksul ve açlık sınırının altında yaşayan vatandaşa destek verilmesi
gerekirken, büyük patronlara dayanak olunması ve bu dayanağın da halk olması
vicdanları yaralamıştır.
Şuan insanımız geçim derdinde. Ve aldığı maaşlar; kira,
doğalgaz faturası, elektrik faturası, su faturası derken eriyor.
Birçok vatandaşı bilirim borç ile hayat çarkını döndürmeye
çalışıyor. Her ay borca girerek geçen ayın borcunu, bir sonraki ay borç ederek
öteki ayın borcunu kapatmaya çalışan ve böylece hayatı borç sarmalına dönen
insanlarımız var.
Hal böyleyken doğalgaza, elektriğe yapılan zamların yanında;
büyük şirketlerin, vatandaşı hiç de ilgilendirmeyen masrafların halka fatura
edilmesi halkın yükünü daha da arttırmış ve belini bükmüştür.
Halk kullandığı enerji bedelinin kat be kat fazlasını
ödüyor. Sebep ne peki? Ensesi kalın, göbeği sarkık, büyük patronların zarar
etmemesi lazım…
Elektrik dağıtım şirketlerinin zulmü bununla da kalmıyor
tabi. En son öreğini Bitlis ilinde okuduğum bir olay… Vatandaş malum pandemi
sürecinden dolayı kıraathanesini kapatıyor, malumunuz… Haliyle kapalı iş
yerinde elektrik tüketimi de olmaz. Daha sonra sayacı okumaya gelen elektrik
dağıtım firmasının ekipleri bu vatandaşa 18 bin TL kaçak kullanımdan dolayı
ceza yazıyorlar.
Sebep, ise elektrik faturasının düşük gelmiş olması.
Haksızlığı ve zulmü görüyor musunuz?
Yani halka mal edilen artan kalemler ve yapılan zamlardan
dolayı tasarruf yapalım deseniz. Ve bunun içinde elektrik tüketiminde tasarrufa
gitseniz 18 bin TL ceza yiyebilirsiniz.
Velhasıl kelam, bunun gibi çok örnek sayılabilir.
Benim dediğim, bu elektrik dağıtım firmalarının halkı
ilgilendirmediği halde halka mal ettiği kalemlerin alınmaması gerekir. Bununla
birlikte -özellikle pandemi süreci boyunca- elektrik, doğalgaz ve su gibi
faturalarda indirime gidilmelidir.
Çünkü böyle giderse vatandaş ışıklarını söndürüp, mumları
yakacak…
0 yorum