Yazar
Bizi yoktan var eden, akabinde varlığından haberdar edip sonsuz nimetler veren şanı yüce Rabb-ı Zülcelale sonsuz hamd ve senalar olsun.
Uzun bir aradan sonra tekrardan Bismillah…
Uzun zaman oldu Batman’ın bu değerli ve ilkeli gazetesinden uzak kalışım. Uzaktan kastımız da mekânların uzaklığıydı kuşkusuz. Yoksa gönlümüz aynı sevinci paylaşır, aynı acıda dik durmuştur biiznillah.
Aradan zaman geçti; damlalar göle, göller nehre dönüştü, yapraklar sarıya çaldı. Bulutlar güneşi, yağmurlar şehri kapladı. Dünyaya gelenler, dar-ı bekaya göçenleri geçti. Hüseynler emir olup sancağı babalarından devraldı Osmanlarla beraber.
O kadar uzun zaman oldu ki, Dicle adındaki nehir süzüle süzüle sürünen koca bir yılan gibi Hasankeyf’imizi bir çırpıda yutuverdi. Batman adına bir tarihimiz sulara gömüldü. Yeni Hasankeyf’in yeşermesini bekleyeceğiz yeni ekilen fidanlar gibi… Tarihimizi paraşütçülerin kuşbakışı bakışlarına, yüzemeyen yüzer limanlara terk ederek değiştirdik.
Zaman geçti geçmesine ama gençler yetişkin olup, geçmişi tanımadı. Öğrenciler mezun, mezunlar atanamadı. İş arayanlarla beraber çalışanlar da çok, ama paranın bir değeri kalmadı. Zengin görünme isteği israfa zorladı, lükse aldanıldı, değerler değişti.
Covid 19 ile beraber pandemi denen süreç gelişti. Maske+mesafe derken, değerlerimiz ile mesafeleştik. Israrla sosyal mesafe denildi, kendi anne-babamızla, dost-akrabalarla sıla-i rahimi kesip görüşemez olduk. Hâlbuki sosyal mesafeden ziyade fiziksel mesafeye dikkat etmeliydik. Belki birilerince bilinçli yapıldı ama bizim uyanık olmamız gerekirdi.
Ama tüm bunlara rağmen yine de ümit varız. Bu devran böyle gitmeyecek.
Ve bileceğiz ki; camileri olması gereken yerde değil de bina altlarına layık görenlerin, bakımları yapılmadığından dolayı kuruyup çöle dönüşen toprakların, toprağın üstüne dikilen binaların, parkları koca taş yığınları arasına sıkıştıran yeni düzenlerin inadına, lalezar bahçelerine ekilen gülleri bahçıvan inceliğinde sulayıp yetiştireceğiz. Büyüteceğiz, aşk ve sevgi tohumlarıyla...
Kuşkusuz çocuklarımıza bırakacağımız tertemiz bir gelecek için siyasi partilerin açılımlarını, vakıf ve derneklerin irşad faaliyetlerini, polis ve jandarmanın kestiği cezaları, kollara takılan maskeler ile pandeminin geçmesini bekleyecek değiliz, olmamalıyız. "Herkes kendi kapısının önünü süpürürse şehrimiz tertemiz olur" sözünü şöyle değiştirebiliriz. Herkes, başkasına tavsiye ettiği şekilde kendi nefsini değiştirirse dünya takva evine dönüşür.
İşin özüne dönecek olursak, bunca geçen vakitte yazı yazamamışsak da, okuruyduk uzaklardan okuyan, bir dalıydık köklerinden yeşeren, birer harfiydik aşk ve emek ile yan yana gelip güzel sözcükler oluşturan.
Amacımız bir, çizgimiz bir, duruşumuz birdir. Bundan dolayı da sürekli gönlümüzün tahtında hep birinci sıradadır gazetemiz Rehber.
Öyle kalması temennisiyle, Allah’a emanet olun.
0 yorum