0


Cuma günü Yeni Zelanda' da haçlı cani bir terörist, önceden planlandığı belli olan bir plan şeklinde Cuma namazının kılındığı sırada otomatik silahlarla iki camiye girip 50 Müslüman kardeşimizi katledip, bir o kadarını da yaraladı. Terörist, yaptığı bu eylemi 17 dakika boyunca kafasına taktığı kamera ile kayıt etti.

 Bana göre, bu planlı ve kayıt altına alınan vahşiyane eylemle dindaş ve kendisi gibi düşünenlere şu mesajı vermek istedi bu haçlı canisi; “Fikir babalarımız dünyanın birçok noktasına muazzam silah gücüne sahip üsler kurmuşlar. Ulaştıkları üstün silah ve teknolojik imkanlarla istedikleri İslam ülkesinde istedikleri noktaları bombalamaktadırlar. Elde ettikleri ekonomik güç ile birlikte her bir İslam ülkesini kendisine bağlı hale getirmişler, gayrı resmi de olsa işgal etmişler. Bu işgalden kaçıp bize sığınan ve buralarda cami inşa edip ibadet edenlerden, ben de tek başıma 50 kişiyi hem de en kutsal mekanlarında öldürebilir bir o kadarını da yaralayabilirim. Alın bu video da bunun kanıtıdır. Sizler de benzer eylemleri gayet rahatlıkla yapabilirsiniz” diye birçok katliama teşvik etmiş, zeminini hazırlamıştır.

Zaten dünya genelinde Müslümanlara yönelik yapılan katliam ve zulümlere baktığımızda, bilumum küfür güçlerinden müteşekkil dünya emperyalistleri bize şunu demektedir; “Bu gezegenin hükümranlığı bizdedir. Müslümanların iddia ettikleri gibi Allah ve kanunları diye bir şey yoktur. Kanun koyucu biziz. Aslında gökteki diğer gezegenlere de ufak ufak ulaşıyor, oralarda da üslerimizi, sistemlerimizi kuruyoruz. Yani biz nasıl yerküreye hükmediyorsak, yakında göklere de hükmedeceğiz. Bizim hüküm alanımızda Müslümanlar ya olmayacaklar ya da istediğimiz gibi olacaklar. Yaşadıkları coğrafyalarda bulunan yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynakları da bizimdir. İstediğimiz kadarını ya onlara veririz ya da vermeyiz” demektedirler.

Bu mesajı şundan çıkarıyorum. Bakın Filistin'de Siyonist İsrail terör şebekesinin yaptıklarına, Hindistan’da Hinduların yaptıklarına, Arakan’ da Budistlerin yaptıklarına, Afganistan’da Rusya, ABD ve Avrupa haçlılarının yaptıklarına, Komünist Çin’in yaptıklarına ve İslam coğrafyasındaki yerel ve satılmış, mürtet olmuş uşaklarının, özellikle Müslümanlara karşı giriştikleri katliamlardan bu sonuç ve mesaj çıkmıyor mu? Dikkat edilirse bu katliamları sadece Müslümanlara karşı yapmaktadırlar. Dolayısıyla diğer dinlere karşı değil, İslam’a karşıdırlar. Yani dünya emperyalistlerine göre, insanlık ailesi içerisinde Müslümanlara bir statü, bir paye, bir hak yoktur.

Peki bu kadar İslam ülkesi ve bir milyarın üzerinde Müslümanın olduğu bir dünyada, İslam düşmanları bu cesareti nereden buluyorlar? Cevap açık ve nettir.

İslam ülkelerinin başında bulunan yöneticiler, bu emperyalistlerin kapısında onlarla müttefiklik şerefine! Nail olmak için el pençe duruyor, birbirleriyle yarışıyorlar. Hatta diğer yönetici Müslüman kardeşlerini onlara şikâyet ediyor onları alt etmek için onlardan destek istiyorlar.  Bunlar bu manzarayı gördükleri için kalplerinde İslam’ın bir heybeti ve ciddiyeti kalmıyor. Dolayısıyla Müslümanlara karşı cesaret elde ediyorlar. Dinlerini de tahrif etikleri için, kendilerinde merhamet, vicdan, ahlak diye bir şey kalmıyor ve Müslümanlara karşı böyle vahşileşiyorlar. 

Peki çare nedir? Çare; Müslüman yöneticilerin bütün meselelerine İslami perspektiften bakıp, Allah u Teala’nın emrettiği gibi kardeş olmaları, meselelerini, sorunlarını, kalkınmalarını, savunma yöntem ve stratejilerini, istişare zemininde ele alıp, imkân ve kabiliyetlerini birbirleriyle paylaşarak, artılarını birbirlerine katarak birliklerini kurmaktır. Bu irade gösterilirse kısa sürede dünya dengesi değişir, Müslümanlar izzet bulur, emperyalist zalimler kuyruklarını indirip inlerine geri dönerler. Hatta şunu iddia ediyorum ki, fazla zaman geçmeden onlar İslam beldeleri kapılarında arayışlara girerler.

İslam birliğinin kurulmuş olduğu, Müslümanların dünyada izzetli bir şekilde yaşadığı, camilerimizin asli fonksiyonlarına kavuştuğu günleri görmek dileğiyle Allah’a emanet 

 

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *