0

 

 

21. yüzyılın okur-yazarlık ölçüsü artık bir gazete veya bir tabelayı okumak değil, kod yazmak ve bu kodlarla hayata başka bir açıdan bakabilmektir.

Ülke olarak üç sanayi devrimini geç yakalamış bir milletiz. Dördüncü sanayi devriminin henüz başındayız. Her ne kadar birkaç yıl geriden takip etsek bile, gençliğimizin dinamik oluşu, gençlerin hızlı öğrenmesi bu açığı kapatmakta bize destek olacaktır. Teknolojiyi sadece cep telefonu kullanmaktan ibaret sanmak teknoloji çağını ıskalamaktır. Yeni yüzyılın teknolojileri artık nesnelerin internet ortamında haberleşmesi, artırılmış gerçeklik uygulamaları, yapay zeka ve veri bankacılığı gibi teknolojilerdir. Mobil telefonlar ise bu uygulamaların kullanılabildiği, daha verimli olarak insanların hayatına katkı sağladığı belki de en küçük araçlardır. Sürücüsüz araçlar kısa sürede hayatımıza girecek gibi duruyor. Robotların kullanılmadığı alan kalmamış gibi.

Bütün bunlar olurken bu teknolojilerin okullarımızda kullanım durumu nasıl diye düşnürken, basında Batman Raman Anadolu Lisesi’nin DİKA ile başlattığı “Batman Kodlama Hareketi” adıyla bir projenin başladığı haberlerine rastladık. Gerçekten hem Batman’ımız adına hem de eğitim adına güzel bir çalışma olduğunu belirtmek isterim. Bu teknolojilerin farkına vararak, bunları okullarımıza aktarmak ve öğretmen ile öğrencilerimizin faydalanması için yaymak Batman’ın eğitim alanında geleceği için umut vericidir.

Eğitimde olumsuzlukları konuşmak inanın moralini bozup geleceğe dönük hayallerini yıkabiliyor. Maalesef her gün bir çok olumsuzlukla karşı karşıya kalıyoruz. Okullarımızın Z kuşağı neslinin ihtiyaçlarını karşılayamadığı bir gerçektir.  Öğretmenlerimiz, Bakanlığımız yeni neslin okuma ve geleceğe hazırlanma ile ilgili ihtiyaçlarına cevap veremiyor. Kendi çocuklarımızla aynı dili konuşamıyoruz artık. Milli ve manevi değerlerden hızlı bir uzaklaşma söz konusu. Sınav odaklı sistem sadece daha çok soru çözme ve sınava hazırlanmaya odaklanmıştır. Yani rekabetin olduğu bir sistem, ama ezbere dayalı bir rekabet var ortada. Öğrenciler ezberleyerek öğrendiği bilgileri sınavdan sonra unutmaktadır. En bariz sonuçlardan biri de yabancı dil alanında yaşadığımız fiyaskodur.

İşte kodlama öğrenmek, robotik ve sten uygulamalarıyla ezber bilgiden çok tasarlayarak, algoritma kurarak, gerektiğinde yaptığı hataları geri dönüp düzelterek öğrenme metodunu öğrenmektir. Genellikle bu uygulamalar oyun oynar gibi öğretilmektedir ve öğrenci oyun oynama içgüdüsüyle program tasarlamaktadır. Diyeceksiniz ki, bu da bir modadır, gelir geçer, bu da diğer projeler gibi saman alevi gibi yanıp söner. Eğer sahip çıkıp gerektiği gibi kullanamazsak, bu da dediğiniz gibi olur. Ancak buradaki fark uygulamaların öğrenciler tarafından tasarlayarak yapılması ve öğrencinin sonuçlarını hemen görüp eseriyle baş başa kalabilmesidir. Özellikle Arduino gibi elektronik temelli uygulamalar öğrenciler için çok heyecan verici ve zevklidir.

İlimiz ve ülkemizin eğitime yapılan yatırımları desteklemek hepimizin görevidir. Bu projeyi hayata geçiren Raman Anadolu Lisesi okul müdürü ve bu projeye destek veren DİKA ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nü tebrik ederiz.

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *