0

    

Cumhurbaşkanı Erdoğan çok önemli bir konuya temas ederek, çocuklarımızı ve gençlerimizi tehdit eden teknoloji bağımlılığını Türkiye’nin gündemine taşıyarak önemli bir yaraya parmak bastı. İnternetin hayatın hemen hemen her alanında kullanılması ile birlikte sağlanan faydalar kadar sebep olduğu zararlar da ebeveynlerde kaygı oluşturmaya başladı.

Eğitimden, sağlığa, spordan eğlenceye alışverişten seyahatlere kadar internet hayatın her alanında var. İnternet ile birlikte akıllı telefonlar ve entegre televizyonlarda modern insanı çepeçevre kuşatmış durumdadır. Hayatımızı kolaylaştırmanın yanında bilgiye ulaşmada kullanılması gereken bilgisayar internet ve teknolojik gelişmeler bu işlevlerini yerine getirirken maalesef arkasında sosyal yönden zayıf, toplumsal ilişkilerde sorun yaşayan, kendi başına çözüm üretmeyen kalabalıklar bırakmaktadır.

Yine bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarında da belirtildiği üzere özellikle teknolojik olarak gelişmiş ülkelerde teknolojik bağımlılığın toplum üzerinde meydana getirdiği tahribat ürkütücü boyuttadır. Japonyada 1 milyondan fazla genç internet bağımlılığından kaynaklı  sosyal çekilme denilen hastalıktan muzdarip. Yani bu şu demek oluyor ki 1 milyondan fazla gencin toplumdaki varlığı veya yokluğu belli olmuyor. Tamamıyla insanlardan uzaklaşmış, toplumsal ilişkileri olmayan, evlenmeyi, aile kurmayı düşünmeyen, gelecek beklentisi olmayan, sanal dünyada yaşayan, hayatlarını bilgisayar başında veya akıllı telefonların tuşlarında geçiren bir gençlik. Buna siz kayıp nesil de diye bilirsiniz. Bu tehlike bizden fazla uzak değildir. Onu da belirtmekte fayda vardır. Yine üniversite öğrencilerinin %13’ü internet bağımlısı, 12-18 yaş gurubu arasındaki çocuklar bağımlılık sınırında. Bu gidişat pek hayra alamet değildir. Farkındalık oluşturmak lazımdır. Bu anlamda devletin en yüksek tepesinden bu konunun gündeme taşınması önemlidir.

Yapılan araştırmalar doğrultusunda teknolojik bağımlılıktan kaynaklı sorunlar şu şekilde sıralanabilir.

Çocuğun ruhsal ve psikolojik yapısında ciddi hasarlar meydan getirmektedir.

-          Çocuğun gelecekte karşılaşacağı problemleri kendi başına çözüm üretmekten alıkoymakta çabuk pes eden, mücadele yetisini kaybeden, bireylere dönüştürmektedir. Yani çocuğun ya da bireyin gelecek kurma işlevselliği kaybolmaktadır. Bu çocuğun veya bireyin evleneceği yuva kuracağı hayatın zorlukları ile karşılaşacağı göz önüne alındığında sağlıklı bir aile ortamı kuramayacağı aşikardır.

-          Yanlış ve zararlı içeriklere erişim sonucunda, hazır olmayan zihin yapısının bulanması ve çocuğun çelişkiler yaşaması.

-          Teknolojik araçlarla geçirilen uzun sürelerden sonra fiziksel rahatsızlıkların baş göstermesi(kas, eklem ağrıları, çocuklarda hareketsizlikten kaynaklı kemik gelişiminin zayıflaması gibi)

-          Sanal kumar, bahis , pornografik içeriklere kontrolsüz bir şekilde ulaşması sonucunda zararlı alışkanlıklar edinme merak duygusunu bastıramama, ilgi dağılması, gerçek hayattan kopuş, haya edep duygularının kaybolması.

-          Geçirilen uzun vakitler sonucunda okuldaki ders başarısının düşmesi, aile içi ilişkilerin zayıflaması. İstenmeyen davraniş stillerinin baş göstermesi

 

Görüldüğü gibi faydalı yanlarının yanında verdiği zararlar hiçte azımsanacak gibi değildir.

İnterneti ve teknolojiyi, hayatımızdan çıkarıp atamayız. Yaşadığımız dünyanın gerçekleri, teknolojiyi iyi kullanmayı ve ondan en iyi şekilde fayda sağlamayı gerektiriyor. Ancak çocuklarımız ve gelecek nesillerimizi teknolojinin zehirli yanlarından korumak onu doğru ve kontrollü kullanmak elimizdedir.

O halde internet ve bilgisayar, televizyon ve telefon kullanımı konusunda ebeveynler olarak bazı kurallar oluşturalım. Bu kuralları öğretmenlerimizle birlikte alalım.

Kitap okuyalım. Spor yapalım, yaptıralım Sanat ve müzik etkinliklerine katılalım

Akraba ziyaretlerini gerçekleştirelim. Sılayı rahim yapalım. Evlerimize misafir alalım komşuluk ilişkilerimizi geliştirelim.

Çocuklarımızın akran gurupları içinde evin dışında oyun oynama imkanlarını oluşturalım.

Haftada en az bir kez aile bireyleri ile birlikte Kur an-ı Kerimden açıklamalı bölümler okuyalım manevi dünyamızı zenginleştirelim.

Ailecek imkanlar dahilinde seyahatler yapalım.  Sanal dünyaların ve renkli ekranların bizleri esir almasına müsaade etmeyelim.

Bizlere Allahın emaneti olan yavrularımızı akrepten, yılandan, ateşten koruduğumuz gibi dünya ve ahiret hayatlarına etki edecek, inançlarını sarsacak sanal dünya canavarlarından da koruyalım.

 

                                                                                                                                                                                                                                                                                                                           

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *