SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLER

                Bilindiği üzere Milli Eğitim Bakanlığı yeni öğretmen atma yönetmeliğine göre 2016 yılından itibaren atanacak öğretmenleri 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili maddesi gereği sözleşmeli personel çalıştırma maddesi kapsamında istihdam etmektedir.

                Bu madde kapsamında göreve atanan öğretmenlerimize de atandıkları kurumlarda 4 yıl çalışma şartı getirmektedir. Bunu yaparken özellikle doğudaki öğretmen sirkülasyonunu azaltmayı hedeflemektedir. Nitekim yapılan atmaların çoğu doğudaki illerimize yapılmaktadır.

                Bakanlığın yaptığı ve hedeflediği çalışmaları bir kenara bırakıp göreve yeni başlayan arkadaşlarımıza başarılar diliyoruz.

                Bakanlığımızın açtığı aday öğretmen yetiştirme süreci kurslarına katılıp koordinatör öğretmen olarak yapmış olduğumuz çalışmalar kapsamında yeni göreve başlayan arkadaşlarımızla yaptığımız görüşmeler ve verdiğimiz seminerlerde şunu gördüğümü ifade etmek isterim. Yeni atanan aday öğretmenlerimizde, özellikle de güzel yurdumuzun batı illerinden buralara gelen arkadaşlarımızda bir ürkeklik ve bir çekingenlik olduğunu fark ettik. Daha açık söylemek gerekirse, bölgemizde sık yaşanan terör olaylarının basına yansıtıldığı şekliyle bölge insanı ve bölgemiz hakkında bazı ön yargılara sahip olabildiklerini müşahede etmekteyiz. Ancak bu yargıların çok gerçekçi olmadığını kendilerinin çalışma sürelerinin ilk birkaç ayında fark etmeleri işin güzel tarafıdır.

                Görevlerine yeni başlayan sözleşmeli arkadaşlarımızın çalıştıkları yerlerde bölgemizin sıcak ve misafirperver insanı ile hemhal olup sofrasına misafir olduğunda “ne de yanlış düşünmüşüz” dediklerini çok defalar işitmişiz. Bölge gerçekliğinin basından yansıtıldığı gibi olmadığını kendileri yaşayarak fark ediyorlar ve görev ve sorumluluklarını daha güzel yerine getiriyorlar.

                Arkadaşlarımızla yaptığımız seminerlerde şunu gördük; Öğretmenlerimizin çoğu kendilerine gösterilen ilgiden, sık sık misafir olarak evlere davet edilmekten, muhtar ve kanaat önderlerinin sorunlarını yakından takip etmelerinden, yönetici ve idareci arkadaşlarımızın, kaymakamlık ve belediyelerin barınma ve ulaşım konusunda gösterdikleri kolaylıklardan ziyadesi ile memnun olduklarını öğreniyoruz. Bu da bizleri memnun etmektedir. Bu konuda çiçeği burnunda öğretmenlerimize gösterilen yakın ilgi ve alakayı esirgemeyen herkese teşekkürü bir borç biliyoruz.

                Güzel yurdumuzun yedi coğrafi bölgesinde her ne kadar kültürel farklılıklarımız olsa da bu güzel vatanın her bir köşesinde yaşayan her vatandaşta sevgi, muhabbet, hoşgörü, içtenlik ve fedakârlık duygusunun ortak olduğunu görmek bizleri sevindiriyor. Kanaatimce bu durum Anadolu topraklarının yüzyıllarca kardeşlik ve sevgi ile yoğrulmasından kaynaklanıyor. Dudaklarımızda kimi zaman Yunus’un nağmeleri, kimi zaman Mewlana’nın mesnevisi, bazen Ahmet Yesevi'nin tavsiyeleri, bazen Melayı Cİziri’nin Allah aşkı veya Fakıyı Teyra'nın terennümleri bizleri bir arada sevgi ile yoğurmuş mayamızı has kılmıştır. Aynı sudan içmişiz , aynı yoldan gitmişiz.

                Bundan dolayıdır ki bu güzel ülkenin tüm evlatları aynı ailenin bireyleridir. Tüm oyun ve tuzaklara rağmen bu kardeşliği kimse bozamayacaktır. Ta uzaklardan gelen kardeşlerimizin başımızın üstünde yerleri vardır. Onları en güzel şekilde ağırlamak boynumuzun borcudur. Allahın izniyle burada kalacakları 4 yıl boyunca çok güzel anılar biriktireceklerdir. Hatta buralardan ayrılmak onlara zor gelecektir. Yurdumuzun her köşesindeki  her bir çocuğu, her bir öğrencisi bir pırlantadır. Onları en güzel şekilde yetiştirmek milli ve manevi ahlakla bezendirmek biz eğitimcilerle beraber anne baba ve yetkili kişilerin üzerinde zorunlu bir görevdir. Sen ey batıdan gelen kardeşim bütün sevginle heyecanınla kollarını sıva ve çalışmaya başla, sen doğudaki kardeşim sana gelen misafirini en iyi şekilde ağırla ona omuz ver yalnız olmadığını ona hissettir. Eğitim tarlasının nadide tohumları en güzel şekilde hep beraber yetiştirelim.