0

“Cumartesi akşam saat 23.00 sıralarında Şemdinli’ye bağlı Altınsu Köyü yakınlarında çıkan çatışmada bir özel harekât polisi hayatını kaybederken, bir özel harekât polisi yaralandı. Çatışma yaklaşık bir saat sürdü. Olayla ilgili haber ajanslarına bilgi veren yerel kaynaklar çatışmanın akabinde özel harekât polisinin köyün içinde arama ve gelişi güzel meydan dayağına başladığını ifade etti. Köylüler köyün içinde işkenceden geçirildi. İşkence ilçe emniyet müdürlüğünde de devam etti. 60’a yakın köylü darp edildikten sonra bazıları pazar sabahı, bazıları da pazartesi ikindiden sonra serbest bırakıldı.”

“Ayrıca gözaltında işkenceye maruz kaldığını belirten köylüler Şemdinli Devlet Hastanesi'nde darp raporu almaya giderken burada da Doktor E.Ç.’nin hakaretine muhatap olduklarını belirterek Şemdinli Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Bunun üzerine savcılık Dr. E. Ç. hakkında soruşturma başlattı.”

Ajanslara yansıyan haberi olduğu gibi sizinle paylaştım. Altını çizerek söylüyorum, 90'lı yılların haberi değil bu. Bir kaç gün önce meydana gelmiş daha sıcak bir olay.

Nedir mi mazlum Kürt halkının hem devletten hem de PKK'den çektiği. Yetmez mi 90'lı yıllardaki sayısız haneye ateş düşürdükleri... Bu düşüncelerinizden ne zaman kurtulacaksınız?

O yıllarda herkesin bildiği ama devletin ısrarla kulaklarını tıkadığı meşhur bir taktiği vardı PKK'nin. Onlara yüz vermeyen, sahiplenmeyen köylerin çevresinde asker ile çatışmaya girer, sonrasında da gerilla taktiği uygulayarak çekilip izini kaybettirirdi. Asker de köye baskın yapar, çocuk, yaşlı demeden köy meydanına toplardı. Gerek sözlü hakaretler gerek de bizzat işkence uygulayarak köyleri hallerinden bezdirirdi. Askerin bu sert tutumu onları farklı farklı sıkıntılara koyardı. Askerin geldiğini gören köylüler, 12 yaşından büyük olan erkeklerine hemen haber verir, onlar da köyün dışına kaçardı. Ya da kaçmaya fırsat bulamayanlar da kümeslere girerlerdi. Kümeslere giren zavallıların şansları yaver gitseydi yerleri bulunmadan geri giderlerdi. Yok, bulunan olsaydı şayet, ölüm onlar için daha iyiydi.

Bu tür olaylara en çok sevinen şüphesiz PKK idi. Çünkü asker geri gittikten hemen sonra köye iner, şeytan gibi köylülere sağdan yaklaşırlardı. “Ûn di bînin eskerê tirko çibiwe kir.” (Gördünüz mü Türk Askeri size ne yaptı) der onların duygularını okşamaya başlarlardı. Bir, iki, üç olaydan sonra kanı kaynayan ve tür sıkıntılara tahammülü kalmayan bir kaç genç onlara yetişti mi, emellerine ulaşmış oluyorlardı. Bu taktik ile sayısız gençleri dağa çıkarmaya ikna etmişlerdir.

İşkence ve hak ihlalleri son dönemlerde ciddi sayıda arttı. Vatandaş gelişmelerden dolayı çok şikâyetçi... Şapatan Köyü'nde işkence gören zavallı köylüler: “Yeter! Kimsenin Türkiye'yi  90'lı yıllara geri döndürmeye hakkı yok.”Çünkü o yılları iliklerine kadar yaşamış bu mazlum coğrafya halkı.90'lı yılların güvenlikçi politikalarına dönülmesi, vatandaşlar açısından büyük ve çözülemez sorunları beraberinde getirecektir. Hani denilmişti, OHAL uygulamaları vatandaşa değil, FETÖ ve PKK'ye uygulanacak... Ancak görünen o ki tam tersi yapılmaktadır maalesef. Bütün Kürtlere PKK'li muamelesi yapmak son derece yanlıştır. Ve bu muamele ne insani ne de ahlakidir.

 

Devlet yetkilileri işkence ve hak ihlallerinden haberdar mı? Haberdar iseler neden bir müdahalede bulunmamaktadırlar, bilemiyorum? Hakikaten bu ülke ve bu coğrafya insanı bu tür sıkıntıları hak etmiyor. Temennimiz kabuk tutmaya yüz tutmuş yaralar kaşınmadan, doktor hassasiyeti ile müdahale edilmesidir. Bu tür vukuatların bir daha yaşanmaması duasıyla...

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *