0

 

               Adaletin hüküm sürmediği toplumlar gün gelir kendilerini hastalıkların pençesinden kurtaramazlar. Toplumsal bozulma adaletsizlikle başlar ve yıkım kaçınılmaz olur.

               Özellikle İslam halklarının yaşadığı toplumlarda adaletsizlik baş göstemeye başlamışsa, fitne fesat o toplumları yiyip bitirmeye başlar. Ülkemizde yaşadığımız sorunların başında da adaletsizlik gelmiyor mu? İktidar sahipleri ne zamanki adaletsizlik yapmaya başladılar, ne zaman ki, toplumda adaletsizlik hikâyeleri anlatılmaya başlandı, işte o zaman toplumun yıkımı ve iktidardakilerin sonu gelmeye başlamıştır. Hele hele adaletsizlik adalet dağıtmakla görevli adalet saraylarına, hakim ve savcı zümresine sirayet etmeye başlamışsa, kaos ve yıkım artık kaçınılmaz bir hal almaya başlamıştır demektir.

               Yakın zamanda yaşadığımız olaylar da bunun en güzel tanığı değil mi? Hizmet, himmet, altın nesil, adanmışlık ruhu denilerek çıktıkları yolda nice mazlum insanların haklarını ve hukuklarını çiğneyen FETÖ denilen yapı, en sonunda yaptığı bütün haksızlıklar birer heyüla gibi karşısına dikilmiştir. Mutlu bir gelecek bahşederek kandırdıkları insanları adeta bir canavara dönüştüren bu yapı, kendi zihniyetindekilerin geleceği için, mazlum ve mağdur insanların haklarını yemekten geri durmadılar. Askeri liseler, polis akademisi, mülkiye ve bütün kurumlara hak edenleri değil de kendi elemanlarını yerleştirmek için her türlü melaneti işlediler. Haksız yere bu makamları elde edenler ise, gün geldi kendilerine bu makamları bahşedenlerin istedikleri her türlü kanunsuzluğu yapmaktan geri durmadılar. Kendi insanlarına kurşun sıktılar, Amerika gibi emperyalist ülkeler adına ülkelerini sattılar. Ve geldikleri nokta. Vatana ve insanlığa ihanet. Ömür boyu devam edecek bir zillet.

               Son günlerde işe alımlarda mülakat adı altında nasıl işlediği tam da belli olmayan bir sistem yüzünden insanlar çok huzursuz. Siz ne kadar hakkaniyete riayet ederseniz edin, insanları kötü düşünmekten alıkoyamazsınız. Ölçülerin açık ve şeffaf olmadığı böyle bir sistemde mağdurlar üretmekten başka bir şey yapmazsınız. Kimseyi memnun etmediğiniz gibi, toplumdaki hoşnutsuzluğun da zirve yapmasına vesile olursunuz. Gün gelir bu adaletsizlikler sizi ve iktidarınızı yerle bir eder. Çünkü zulümle abad olunmayacağını atalarımız yüzyıllarca önce söylemişlerdir. Aynı akibete maruz kalmamak için adaletten şaşmamak gerekir.

               En son olarak öğretmen mülakat sonuçlarında bunu yaşadık. Devlet işe alacağı insanları elbette ki, soruşturup araştıracak, kimlerin bu işe layık olduğunu tespit etmeye çalışacak. Ancak bunu devletin istihbaratı yapabilir. Diğer yandan hastalıklı ruh haline sahip olanların da sağlık bakımından kontrol edilmesi ve onların başka alanlarda istihdam edilmesinin önü açılabilir. Ancak bunları yapmadan sadece birkaç soruyla üç-beş dakikalık bir mülakatla insanların geleceğine karar vermek gerçekten onarılması güç yaraların açılmasına neden olmaktadır.

               Toplumun nabzı bu konuda iyi bir durumda değildir. Ey iktidar sahipleri, bu seslere kulak veriniz. Sizden olanların yaptıkları kötülükler gün gelir sizin de sonunuzu getirir. Bir iş ilanı çıktığında ya da bir kuruma personel alınacağı zaman artık kimsenin hakkaniyete uygun olarak alım yapılacağına inancı kalmadı. Torpil ve adam kayırma iddiaları ayyuka çıkmış durumdadır. İktidar sahiplerine yakın olanların alınacağı, zengin ve makam sahibi kişilere yakın kişilere bu kadroların verileceği şeklindeki dedikodular maalesef başını alıp gitmektedir.

 

               Bu sorunlara çözüm bulmak devleti yöneten iktidar sahiplerine aittir. Toplumun alt katmanlarındaki bu hoşnutsuzluğu gidermek için daha ne kadar bekleyeceksiniz? Ne zaman bu türlü haksızlıklara dur diyeceksiniz? Milletin sessizliğini hayra yormayın. Çünkü milletin sillesi çok sert olur, ancak o zaman da çok geç kalmış olursunuz.

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *