OKUR MUYUZ?

Konumuza kaldığımız yerden devam edeceğim…

“Değişen dünyada değişimin temeli okumaktan geçer. Çünkü okumak ilim demektir, öğrenmek demektir. Okumak, araştırmak ve anlama gücünü geliştirmek demektir. Okumak hayatımızdaki birçok faaliyet gibi geçici değildir. Hayatımızın bir parçası olmasından dolayı yaşam boyu sürüp gider, gitmelidir de. Hayatımızda fanatiği olduğumuz spor, siyaset, programlar vb. birçok alan olmakla birlikte fanatiği olmamız gereken en önemli alan okumak olmalıdır. Çünkü okumak tutkuların en asili en soylusudur. Okuma, cehaleti, çaresizliği yenen, önyargıları yıkan, insanların çatışma içine girmesini engelleyen, insan ilişkilerini kuvvetlendiren birçok yapıcı yöne sahiptir.”

Kitaplar solmayan çiçeklerdir. Büyük bir ün salmış hiçbir kitap yok ki en az iki defa okunmadıkça, okunmuş sayılabilsin. Büyük bir kitabı, büyük bir adamı dinler gibi kuvvetli bir düşünce ile okumalıyız. Satırlar üzerinde düşünmeliyiz. Aradan bir zaman geçtikten sonra tekrar ele alınıp irdelenmeli ve okunmalıdır kitaplar.  Ancak bundan sonradır ki, kitap bizim kişiliğinize girer. Bir parça olur bizden... Etkiler hayatımızı, düşüncelerimizi...

Herkesçe malumdur ki, insanlar; hiçbir bilgiye sahip olmadan doğar. Yaşamı boyunca önüne şartlar ve fırsatlar çıkar, değerlendirenler birçok bilgi öğrenir. Değerlendirmeyenler için de hala geç kalınmış sayılmaz, tren geçmemiştir, vereceğimiz nefes olduğu müddetçe. Milletçe bir an önce silkelenip başarının sırrının okumaktan geçtiğini anlamamız gerekir. Çünkü Bir insanın değeri okuduğu kitaplarla belli olur. Kitapsız yaşamak ise, kör, sağır ve dilsiz yaşamaktan ibarettir. Kısacası kitapsız büyüyen çocuk, susuz ağaca benzer. O ağaç da gelişim sağlayamadığı için hemen kurur.

Peki, ama kitap okumak neden bu kadar önemli? Kitap okurken genelde beynimizin her iki lobu (çizgi ve bölmelerle ayrılmış kısım) koordineli bir şekilde çalışmak zorunda kaldığından, kitap okumak beyin loblarının dengeli gelişimi için çok önemlidir. Beynimizin sol lobu tarafından takip edilen ve kavranan sözel kavramlar, sağ lob aracılığı ile tasvir edilir, şekil kazanır ve yeni düşüncelere dönüştürülür.

Kitaplar başarıya ulaşmak için gidilen yolda en iyi iz sürücülerdir. İlerlemiş teknoloji yüzünden kitapların şimdiki nesle olan önemi neredeyse sıfırdır. Gelişmiş teknolojinin iyi bir şey olmadığını söylemiyorum, ama nasıl ki bir telefon ne kadar lüks ve donanımlı olsa da, Şarjı bittiğinde fonksiyonu bitiyorsa, insanoğlu da böyledir. İlim, amel ve ihlastan mahrum kalıp okumayan bir kişi fişi çekilen ya da bataryası bitmiş telefon gibi işlevsiz kalır.

Her daim yanımızda bir kitap bulundurmak gibisi yoktur. Çok doğal olan bir şey ile örneklendirirsek, farz edelim ki eğer dişçiye gittik ve beklememiz gerekiyor. İşte bize kitap okumak için bir fırsat, hem de böylece bekleme stresi de yaşamamış oluruz. Ya da önümüzde uzun bir kuyruk var. İşte bir fırsat daha! Açalım kitabımızı, hem sıkılmaktan kurtuluruz hem de zamanımızı güzel bir şekilde değerlendirmiş oluruz.

Bunun yanı sıra, kitap okumak:-Düşüncelerimizi besler, geliştirir ve pratikleştirir.

-Yaşadığımız stresi azaltmaya yardımcı olur.-Bilgi dağarcığımızı ve kelime haznemizi zenginleştirir.

-Olayları kavrama becerimizi ve konuşma yeteneğimizi geliştirir. Bakış açımızı değiştirmemizi sağlar.

-Özellikle küçük yaştaki çocukların hayal gücüne olumlu etki yapar.-Karar verme mekanizmasının daha doğru çalışmasını sağlar.

-Genel kültürümüzü arttırır.

Musibetler başa gelmeden nasihatleri dinleyip kavrayanlardan olmak temennisiyle okumakla kalın…