FİZİK TEDAVİ ODASI MI, DEPO MU?

Sağlık alanında kat edilen bunca güzelliklere rağmen, lokal olarak bazı olumsuzlukların varlığı da muhakkaktır. Amacımız yapılan güzellikleri gölgelemek, küçümsemek değil, sadece bazı aksaklıklara ve olumsuzluklara dikkat çekmektir.

Yaklaşık altı ay önce Batman Bölge Devlet Hastahanesi’nde şahit olduğumuz ancak sorunu büyütmemek niyetiyle yazmadığımız soruna geçen akşam şahit olduğumuz uygun olmayan manzaralar eklenince yazmak zorunda kaldık. Altı ay önce yatan bir hastayı ziyarete gittiğimizde temizlik personelin temizlik yapma isteksizliğinden ya da iş bilmezliğinden kaynaklı çarşafları rahat bir şekilde yerlere atmasını, temizlik bezlerini özensiz kullanarak adeta insan sağlığıyla alay edercesine davranışını hala unutmuş değilim. Bu nasıl temizlik anlayışı, nasıl insana saygı gerçekten anlamak zor. Üzülerek belirtmek gerekir ki, bu konuda iyi bir yerde değiliz. İşe aldığınız personeli denetlemek de önemlidir. Hatta yapacağı işin önemini anlatmak, duyarlılık oluşturmak idarenin görevidir. Ancak bu gibi yerlerde işler eş-dost ahbap ilişkileriyle yürüdüğü, işe adam değil de adama iş mantığıyla hareket edildiğinden işini sevmeden yapmaya çalışan insanların yapacağı işler de bu kadar olur.

İkinci konu Ortopedi kliniğinde yatan hastaların fizik tedavi odasının mükemmelliği (!) üzerinedir. Oda depo olarak düşünüldüğünden olsa gerektir ki, üst üste istiflenmiş kartonlar, yerde deterjan kolileri ve diğer cihazlar. Duvarın yan tarafında ise hastaların fizik tedavileri için kullandıkları masa ve üstündeki cihaz. Yani anlayacağınız tedavi odası değil, fazla eşyaların istiflendiği bir oda ya da depo. Bilmiyorum idare gerçekten buna mecbur mu? Kocaman hastanede o eşyaları koyacak bir depo yok mu gerçekten? Yoksa işin kolayına kaçmak mı var işin içinde?

Hastahanenin morguna ve mescidine açılan alt taraf ise tam bir felaket. Ortaya atılmış eski eşyalar, temiz olmayan yerler, yerlerde sürünerek açılabilen kapılar, kirli camlar vs. Devasa hastaneye yakışmayan görüntüler. Batman bu görüntüleri hak etmiyor diye düşünüyorum. Kapasite olarak hastane yetersiz olabilir. Ancak temizlik ve düzen çok önemlidir.

Ülkeni n kaynaklarını yerinde ve verimli kullanmak bütün kamu görevlilerin görevidir. Çünkü onlar halk adına bu yetkilerini kullanırlar. Oradaki malzemeler ve ürünler bizim emeğimizle kazanıp verdiğimiz vergilerle alınmaktadır. Kimse devlet malıdır diye istediği tasarrufta bulunamaz.

Devlet aygıtı milletle beraber anlam kazanır. Millet devlet malını kendi malı gibi görüp sahip çıktığında tasarruf sağlanır, devlet kalkınır. Yıllardır “devlet malı deniz yemeyen keriz” mantığıyla devlet zarara uğratılmıştır. Sanki o mal birilerinin babasının malıymış gibi hareket edildi. Vardığımız nokta her yıl milyarlarca kamu zararı. Haketmeden kazanılan paralar, devlet sırtından zenginleşenler.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi amacımız birilerinin ayıbını ortaya çıkarmak değildir. Sadece hem vatandaşlık hem de basının bu konulardaki duyarlı olması gerektiğinden hareketle paylaşmaktır. Umarım ilgililer gerekli düzenlemeleri yaparlar ve bu sorunların çözümünü en kısa zamanda bulurlar.