0

 

                Amerikada başkanlık seçimleri sonuçlandı ve hiç de beklenmeyen sonuçlar ortaya çıktı. Görünüşte aykırı biri gibi görünen Trump, daha koltuğa oturmadan Amerika derin devleti tarafından istenmeyen adam ilan edildi ve aleyhinde protestolar başladı bile.

                Başka ülkeleri karıştırmak, darbe yapmak, iç savaş çıkarmak gibi fiillerle meşhur olan Amerika, bu kez kendi içinde bu söylenenleri yaşama aşamasına geldi. Demek ki, Amerika’dan daha büyük Amerika varmış ve Amerika da aslında bütün dünyayı karıştıran gizli ve acımasız Amerika’nın oyuncağıymış.

                Bugün yeryüzünde nerede savaş ve karışıklık varsa oradan mutlaka Amerika’nın parmağı vardır. Özellikle İslam topraklarının işgal edilmesi ve parçalanması için suni örgütler, suni ayaklanmalar üreterek karışıklık çıkartmak, sonra da güya bu karışıklığı çözmek ve sözümona demokrasi ve barış getirmek için oralara müdahale eder. İşe Suriye ve Irak en canlı örneklerlerden biridir. 15 Temmuz’da sıra Türkiye’ye gelmişti, ancak Allah’ın inayetiyle darbeciler beklemedikleri bir dirençle karşılaştılar ve Amerika’nın da planı yerle bir oldu.

                Amerika tüm bunları yaparken bazen suret-i haktan görünür, yerine göre her türden kişiyi ve örgütü kullanmaktan geri durmaz. İslamdan nefret ettiği halde, İslamı temsilen güya hıca kılıklı münafıkları da kullanır. Böylece hem Müslümanları manipüle eder, hem de İslama zarar verir.

                Trump’ın Amerikaya neler getireceği ya da neyi değiştireceği henüz netleşmemişken, bu şekilde önünün kesilmek istenmesi derin Amerika’nın ne kadar kuvvetli, oduğunun göstergesi olarak görünse de, Trup’a oy verenlerin buna nasıl tepki verecekleri henüz belli değildir. Aslında bu durum bize Rahmetli Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanı seçildiği zamanı hatırlattı. O zaman da Türkiye’deki egemen güçler Özal’ı gözden düşürmek için Özal’a karşı  kampanya başlatmışlardı. Hatta bir Teğmen “Alışamadım” yazılı bir tişört giyerek güya Özal’ı protesto etmeye çalışmıştı. Rahmetli Özal da “Alışırlar, alışırlar” demişti. Zamanla Özal’ a alışmıştık, aslında halk alışmıştı, ama egemen güçler Özal’a bir türlü alışamamışlardı. Çünkü o milletin bağrından çıkan bir liderdi. Namaz kılan, dindar bir Cumhurbaşkanı idi. Tıpkı şimdi Erdoğan’a yapmaya çalıştıkları gibi.

                Egemen sisteme muhalif olanlar, bu sistemin temsilcileri tarafından yola getirmeye çalışılırlar. Eğer gelmezlerse suikast dahil her türlü yöneteme başvururlar. Amerika kendi başkanlarını bile feda edebilen bir ülke olduğu için, Irak’taki Suriye’deki ya da herhangi bir ülkedeki başkanı rahatlıkla feda edebilir. Yeter ki, müesses nizam bozulmasın, silah tüccarları kar etmeye devam etsin, İsrail’in güvenliği tehlikeye düşmesin ve Amrikalıların refahı bozulmasın. Bu amaç için kaç milyon insanın öldüğü onlar için önemli değildir.

                Cenab-ı Allah vadi haktır. Şüphesiz bütün bu olanlarda nice hikmetler vardır. İslam Ümmeti görünürde büyük bir yıkım yaşasa da Allah’ın izniyle dirilişe gebedir. Zulüm ve küfür ebediyen devam etmeyecektir. Ne varki, bizler imtihan olmaktayız. Bu imtihanın da herkes için nasıl olduğu muammadır. Kimileri canıyla, kimileri malıyla, kimileri de silahıyla imtihan olmaktadır. İslamın izzet ve şerefi için hapishanelerde çürüyenler de imtihan içinde, bu insanlara türlü desiselerle kumpasla kurarark onları hapishanelere tıkanlar da imtihan içinde. Allah hepimize bu imtihanın sırrına vakıf olma basireti nasip eylesin.

 

                Amerika rüyasının sonuna geldik herhalde. Allahın zalimlerden intikam alacağı günler yakındır. Amerika yıllardır döktüğü kanın bedelini ağır ödeyecek. İnşaallah hep birlikte bunları göreceğiz. Amerika’nın Trump’ı Amerika’nın kaslarında çok şiddetli bir krampa neden olacağı şimdiden belli.

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *