0

                Adalet öyle sihirli bir kelimedir ki, yokluğunda yeryüzünde fitne baş gösterir, zulüm ve zalimlere gün doğar.

                Zulmün olduğu yerde arş-ı ala titrer. Mazlumların feryadı ilahi makama vardığında Rabbimiz zalimlerden intikam alır. Adalet mutlaka bir tecelli eder, ancak beşer olarak bizler bu kadar sabırlı olamıyoruz.

                FETÖ denilen İslam’ı içten yıkmaya çalışan örgütün özellikle bölgemizdeki İslami cemaatlere uyguladığı baskı ve sindirme politikalarının ürünü olarak 20 yıla yaklaşan zamandır hapishanelerde yüzlerce Müslüman tutulmaktadır. FETÖ’ye bağlı polis, hâkim ve savcıların kumpas ve hileleriyle hapislere atılan bu insanların tek suçları Allah’ın kelamı olan Kur’an-ı Kerim-i öğretmektir. Bu insanların hiç biri bir terör eylemine karışmadığı gibi, tam tersine toplumun ıslahı için çalışmışlardır. Bu nasıl adalettir ki, bu insanlara mahkûmiyet kararı veren hâkimler bu karanlık yapıya üye oldukları için meslekten men edildikleri yetmezmiş gibi bir kısmı da tutuklanmışladır.Yani verilen bu kararların hukuki hiçbir dayanakları kalmamıştır.

                15 Temmuz darbe ve işgal girişimiyle bu yapının bütün kirli çamaşırları ortaya saçılmış, ümmete ve ülkeye yaptıkları ihanet gün ışığına çıkmıştır. Şimdi yetkililerden beklenen bu yapının mağdur ettiği insanlara haklarını iade etmektir. Bu nasıl olacak? Bu insanlar sadece yeniden yargılama hakkının kendilerine verilmesini istiyorlar. Yani kısmen affa uğrayan 38 bin kişi gibi af istemiyorlar. Merhamet dilenmiyorlar.

                Peki hükumet neden bu işe sıcak bakmamaktadır. Neden çekinmektedir? Kimlerden korkmaktadır? CHP ve HDP’nin tepkisinden mi korkuyorlar. Yoksa Hükumet Hizbullahçıları affetti demelerinden mi korkuyorlar. Üstelik bu mağdurların arasında sadece Hizbullah cemaatine yakın insanlar değil, Malatya Cemaati, Sivas davası mağdurları, Hizbuttahrir davası mağdurları vardır. Bunların hepsi de FETÖ denilen yapının eseridir. Unutmamak gerekir ki, bu mazlumların sesine kulak vermek, bu insanların yeniden yargılanması için karar vermek, Allah indinde adaletin tesisi olacak bir hareket olacak ve rahmeti celb edecektir.

                Bu insanları hapishaneleri Hazreti Yusuf misali medrese edinmişlerdir ve kendilerine Yusufiler adı verilmiştir. İnsanlık tarihi boyunca hapishaneler mazlum insanlarla dolmuş, İslam alimlerine mesken olmuştur. Seyyid Kutup, Abdulkadir Udeh, Bediüzzzaman Said Nursi ve daha nice İslam alimi hapishaneleri mesken edinmiş, bir kısmı bu uğurda canlarını vermekten geri durmamışlardır. Türkiyeli Yusufiler de ümmetin yüz akıdırlar. Bu ümmet ve Türkiyeli ve özellikle Kürdistanlı Müslümanlar bu insanlara çok şey borçludurlar.

                Adalet herkese ve her kesime ve her zaman lazımdır. Fetö’nün kumpasları neticesinde hapishanelere atılan Ergenekon ve diğer davaların sanıklarının suçsuzlukları ortaya çıkınca derhal tahliye edilmişlerdir. Ki hepimiz bilmekteyiz ki, orduda darbe heveslileri vardı ve bunların arasında da bu darbeciler de bulunmaktadır. Buna rağmen ilk fırsatta tahliye edildiler. Hatta şimdilerde televizyonlarda da bol bol konuşmaktadırlar.

 

                Ey adaletin temsilcileri! Ne zaman bu sese kulak vereceksiniz. Ne zaman bu zulmü göreceksiniz? Ve bu zulme dur diyeceksiniz. Bilesiniz ki adaletin tecelli etmediği her gün zulümle geçen bir gündür. Bu mazlumların çocuklarına, anne-babalarına, eşlerine ne zaman hayırlı bir haber vereceksiniz. Neyi bekliyorsunuz. Bu zulümleri şimdi defetmezseniz, bu mazlumların feryadı sizleri de perişan eder, belki dünyanıza zararları dokunmaz ama ahiretinizi mahveder.

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *