0

 

On beş temmuz ihanet girişimi Allahın yardımı ve halkımızın dik duruşu sayesinde amacına ulaşamadı. Bunun için de Allaha şükür ediyoruz. Yapılmak istenen ihanetin ardından suça karışanların ortaya çıkarılıp cezalandırılması adına her kesime ve kuruma yönelik yakalama açığa alma operasyonları başladı ve hızla da devam ediyor.

Elbette böyle büyük bir zulme karışan, destek veren, her kim varsa mutlaka tespit edilip hak ettiği ceza ile cezalandırılması gerekir. Buna hiç kimsenin itirazı olamaz. İtiraz eden bu zumlun parçasıdır. Ancak bir zulme karşı durup ortadan kaldırmak isterken, aynı şekilde bir başkasına zulüm etmemeli. Bu operasyonları yürütürken hassas davranılmalı. Bu tür zamanlarda maalesef sapla saman birbirine karışıyor veya karıştırılıyor.

Ayrıca böyle zamanlarda vatandaşlar da Allahtan korkmalı. Bu günleri sevmediğimiz kişilerden intikam alma fırsatına dönüştürmemeli. Uluorta konuşacağımız yanlış ve asılsız bir söz veya atacağımız bir tivit birilerinin hayatına mal olabilir. Düşünmeden masum insanların mağduriyetine sebep olabiliriz. Unutmayalım ki hayat sadece bu günlerden ibaret değildir. Kıyamet gününde Allahın huzuruna çıkacağımızı ve söylediklerimizden ve yaptıklarımızdan hesaba çekileceğimizi hesaba katalım.

Bütün bir halka ihanet girişiminde bulunan bu kesimle mücadele ederken devlet de suçlu ile suçsuzsu iyi ayıklamalı. Geçmişten günümüze bir şekilde bu hain hareketle yolu kesişen herkesi topyekûn suçlu ilan etmemeli. Eğer bunlarla bir şekilde ilişiği olmuş herkesi suçlu kabul edersek o zaman birileri de çıkar ve derki daha düne kadar devletin bütün imkânlarından bunları yararlandıranlar siz değimlisiniz. Bu hıyanet hareketi bugün sahip oldukları her şeyi elde ederken sizler ne yapıyordunuz. ABD‘ye giden bugünkü hükümetin kaç tane bakanı pensilvanyadaki zatı ziyaret edip dualarını almadı. Sayın cumhurbaşkanı “SİZ NE İSTEDİNİZ DE VERMEDİK” Sözü bütün söylediklerimi özetliyor.

 Dolayısıyla devlet ve hükümet nezdindeki memur olsun öğrenci olsun esnaf olsun asker polis olsun bu kesimle beraber görünmeyi nimet kapılarının ardına kadar açılması olarak değerlendiriyordu. Hatta onlarla olmamak büyük bir tehlike idi. Bu zihniyetle taban tabana zıt siyasi düşünceye sahip pek çok aile çocuğum iyi bir okula okusun diye onların dershanelerine gönderiyordu. Mütedeyyin pek çok anne baba kız olsun erkek olsun çocuğum hiç olmasa kötü bir ortama düşmesin diye üniversiteye giden çocuklarını bunların yurtlarına gönderiyordu. Bu şekildeki masumane duygularla hareket eden insanları ayıklamak gerekir.

Aslında bütün bu insanları bu hıyanet şebekesine kanalize eden hükümetti. Çünkü bu ortamı onlar oluşturuyordu. Vatandaş bu hıyaneti nereden bilebilirdi ki. Eğer bu ayrıştırma yapılmazsa geçmişte bunlarla yolu kesişmemiş kaç tane insan söyleyebilirsiniz. Çocuğunu onların okullarında veya dershanelerinde ya da yurt veya evlerinde okutmamış kaç tane aile gösterebilirsiniz. Ya da onların iftar davetlerine iştirak etmeyen kaç tane memur gösterebilirsiniz?

 

Şimdi kalkıp bütün bu insanları açığa alırsanız ve görevden alırsanız bunların hesabını Allaha veremezsiniz. Onun için bütün bunlara dikkat etmek gerekir. Kanaatimce bu işin ölçüsü şu olmalı; bu hareketin hain yüzü hükümet tarafından ortaya çıkarıldıktan sonra bile bile bunlarla ilişiğini kesmeyen bunların yanında durup destek ve hizmetine devam edenler suçlu kabul edilmeli. Geri kalanlar ise af edilmeli aksi takdirde bütün bir halkı cezalandırmanız gerekecektir. Bunun adı da adalet olmaz.

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *