DOSTLARI KÜSTÜRMEMELİ

                Eğer bu darbe girişimi bir tiyatro oyunu ise birinci perde bitti sayılır. Ama bu kadar alçaklığı yapmayı kafasına koyanlar için ve bu alçaklığa karşı koyan millet için bu tiyatro oyunu hiç bitmeyecek.

                Darbenin asıl hedefi şüphesiz ki, bu darbeyle beraber bu toprakları tekrar işgal etmektir. İslam topraklarını emperyalistlere peşkeş çekip Müslüman ümmeti birkaç parçaya daha ayırmaktır. Bu parçaların her biri üzerinde kendi emellerini yerine getirecek yönetimler ikame etmek ve onlar vasıtasıyla zulümlerine devam etmektir.

                Şüphesiz ki bu darbenin dış dinamikleri kadar iç dinamikleri de çok önemlidir. Dış dinamiklerin kim olduğu artık herkesin malumu. Dış dinamiklerin harekete geçirdiği içimizdeki malum hain yapı, diğer adıyla FETÖ, kırk yılda biriktirdiklerini bir darbe ihanetiyle kusmayı başardı. Başındaki iblis kılıklı hoca da hala bu darbeye canlarıyla karşı koyanları sadece kendisine yakıştırılabilen bir sıfatla tanımlamaya çalışmaktadır.

                Bu Masonik yapı yıllardır milletimizin emeğini ve parasını sömürerek semirdi. 17-25 Aralık darbe girişimiyle bu yapı deşifre oldu, hainliği tescillendi ve e kadar tehlikeli olduğu gün yüzüne çıktı. Daha önce bu yapıyla dolaylı olarak bağlantısı olan yüzbinlerce insan vardır. Bir şekilde dershanelerine çocuklarını gönderen, burs adı altında yardım eden, bankalarında birikimlerini değerlendirmek isteyen insanlar olmuştur. Şüphesiz bu kadar insanın bu yapıyla organik bağının olması mümkün değildi.

                15 Temmuz darbe girişiminden sonra bu yapıyla daha önce yolu kesişenler kamudan atılmaya, bankalarında hesabı olanlar, sendikalarına üye olanlar tek tek ihraç edilmeye başlandı. Tabii ki bu acımasız darbe girişimine destek olanlar affedilmemeli, en ağır ceza ile cezalandırılmalıdır.  Ancak yıllar önce o bankada hesap açtırmış, İslami kaygılarla kredi almış ya da maaşını oradan alma durumunda kalmış olanların detaylı incelemeye tabi tutulmadan görevlerinden azledilmeleri beraberinde mağduriyetleri de getirecektir. Bu mağduriyetler kurunun yanında yaşın da yanması misali olacak ve tam da paralel canilerin istediği şekilde bir nefret oluşacaktır. Bu konuda Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın bir açıklama yapmış ve bu tür mağduriyetlerin önüne geçilmesi gerektiği konusunda beyanda bulunmuştur.

                Yine basından ve sosyal medyadan takip ettiğimiz kadarıyla bu tür sorunlar ülkenin her tarafında yaşanmaktadır. Devlete düşen iyi bir istihbarat ile kişiler hakkında doğru bilgilere ulaşmak, bu bilgileri teyit ettirmektir. Kimseye de bu konuda taviz verilmemeli herkes hak ettiği cezayı almalıdır. Olabilecek haksızlıkların en kısa zamanda telafi edilmesi, insanımızın hükümetin bu mücadelesindeki haklılığını artıracak ve desteği artıracaktır.

                Maalesef İslam adına ortaya çıkıp bu türlü kirli ve hain yapılanmalara meydan vermek Müslümanlar açısından da üzücü bir durumdur. Deşifre olmamak için her türlü kamufleyi mübah görenlerin gerçek yüzlerini Cenab-ı Allah çok acıklı bir şekilde bizlere gösterdi. Demek ki, rızay-i ilahiyi gaye edinmeyen veya İslami metotlar dışındaki metotlarla hedeflerine ulaşmaya çalışan yapılar, bir şekilde birilerinin oyuncağı ve piyonu olabiliyorlar. Hele ABD gibi emperyalist ve İslam düşmanı devletlerle bu yapılaşmayı organize etmek Müslüman olarak yapılabilecek en kötü iştir. İslam’a ve Müslümanlara ihanetin en büyüğüdür.

                Bir kez daha anlaşılmaktadır ki, Kur’an ve Sünneti amaç değil araç edinmeye çalışanlar, onları kendi süfli davalarına kalkan olarak kullananların varacakları yer esfa-lisafilindir. Hem bu dünyada rezil rüsvay olmak hem de ahirette kaybedenlerden olmak vardır. Rabbim bizleri haktan ayırmasın ve ayaklarımızı hak üzerinde sabit kılsın.