Hayır, ev sahibinin yazılı bir kira sözleşmesi olmasa bile kiracıyı istediği zaman evden çıkarma hakkı yoktur. Türk Borçlar Kanunu'na göre, kira sözleşmesinin geçerli olması için yazılı olması şart değildir; sözlü kira sözleşmesi de hukuken geçerlidir. Bu durumda kiracı, yazılı bir sözleşmesi olsa da olmasa da Türk Borçlar Kanunu hükümleriyle korunur ve evden çıkarılması için yasal bir süreç izlenmesi gerekir.
Kira Sözleşmesi Yoksa Ne Olur?
Yazılı bir kira sözleşmesi olmaması, kira ilişkisinin olmadığı anlamına gelmez. Taraflar arasında bir kira ilişkisi olduğu şu yollarla ispat edilebilir:
-
Banka Havaleleri/Dekontlar: Kiracının düzenli olarak kira bedelini ev sahibinin hesabına yatırdığı banka dekontları, en güçlü ispat araçlarından biridir.
-
Fatura Abonelikleri: Elektrik, su, doğal gaz gibi aboneliklerin kiracı adına yapılmış olması veya kiracı tarafından ödeniyor olması.
-
Tanık Beyanları: Komşuların veya tanıdıkların, kiracının o adreste oturduğuna dair beyanları.
-
Aidat Ödemeleri: Kiracının apartman aidatlarını ödediğine dair belgeler.
-
Yazışmalar: Taraflar arasındaki e-posta, mesajlaşma veya diğer yazışmalar.
Bu kanıtlar, aralarında geçerli bir kira ilişkisi olduğunu göstermek için yeterlidir.
Ev Sahibinin Kiracıyı Evden Çıkarma Süreci (Sözleşme Olsun Olmasın)
Ev sahibi, yazılı bir sözleşme olmasa dahi kiracıyı ancak Türk Borçlar Kanunu'nda belirtilen haklı tahliye sebeplerinden birine dayanarak ve yasal prosedürlere uygun olarak çıkarabilir. Keyfi olarak veya kendi başına kiracıyı tahliye etmesi yasa dışıdır ve suç teşkil eder. Evden çıkarma süreci genellikle şöyledir:
-
Yasal Tahliye Sebebinin Oluşması: Ev sahibinin kiracıyı çıkarabilmesi için geçerli bir sebep olmalıdır. En yaygın sebepler şunlardır:
-
İhtiyaç Nedeniyle Tahliye: Ev sahibinin veya yakın bir yakınının (eşi, çocukları, anne-babası) konuta ihtiyacı olması. Bu ihtiyacın gerçek, samimi ve sürekli olması gerekir.
-
İki Haklı İhtar: Kiracının bir kira dönemi içinde iki haklı ihtar almasına rağmen kirayı ödememesi.
-
Kiracının Tahliye Taahhüdü Vermesi: (Yazılı sözleşme olmasa bile, sonradan yazılı tahliye taahhüdü verilebilir ancak bu tartışmalı bir konudur ve hukuki destek gerektirir.)
-
Kiracının Eve Özen Borcuna Aykırı Davranması: Konuta zarar vermesi veya komşuları rahatsız etmesi.
-
Yeniden İnşa veya İmar: Kiralananın esaslı onarım, genişletme veya yeniden inşa edilmesi gerektiği ve bu süreçte oturmanın mümkün olmadığı durumlar.
-
-
Noter Aracılığıyla İhtarname Gönderme: Ev sahibi, tahliye talebini ve tahliye sebebini kiracıya noter aracılığıyla yazılı olarak bildirmelidir. Bu ihtarname, yasal sürecin önemli bir başlangıcıdır. Genellikle kiracıya belirli bir süre tanınır (örneğin 30 gün).
-
Tahliye Davası Açma: Kiracı, ihtarnamede belirtilen süre içinde evi boşaltmazsa, ev sahibi taşınmazın bulunduğu yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesi'nde tahliye davası açmak zorundadır.
-
Mahkeme Kararı ve İcra: Mahkeme, kira ilişkisinin varlığını ve tahliye sebebinin haklılığını değerlendirir. Eğer ev sahibi haklı bulunursa, tahliye kararı verir. Bu karar sonrasında kiracı evi boşaltmazsa, icra yoluyla tahliye işlemi gerçekleştirilir.
Ev Sahibinin Kendi Başına Yapamayacağı Şeyler:
Ev sahibinin yazılı sözleşme yok diye kiracıyı kendi başına evden çıkarmaya çalışması, eşyalarını dışarı atması, kilidi değiştirmesi, elektrik, su, doğal gaz gibi hizmetleri kesmesi yasa dışıdır ve TCK'ya göre "Konut Dokunulmazlığını İhlal", "Huzur ve Sükunu Bozma" gibi suçlar kapsamına girebilir. Böyle bir durumda kiracının savcılığa suç duyurusunda bulunma ve tazminat davası açma hakkı vardır.
Sonuç olarak: Kira sözleşmesinin yazılı olmaması, ev sahibine kiracıyı keyfi olarak evden çıkarma hakkı vermez. Kiracı, sözlü kira sözleşmesine dayanarak da Türk Borçlar Kanunu'nun koruması altındadır ve evden çıkarılması için yasal süreçlerin tamamlanması gerekmektedir. Eğer böyle bir durumla karşı karşıya kalırsanız, bir avukattan hukuki destek almanız önemlidir.
