KİRA SÖZLEŞMESİ YOKSA NE GİBİ SONUÇLAR ORTAYA ÇIKAR?
Kira sözleşmesinin olmayışı genellikle kiracıların hemen
evden çıkarılmalarını sağlayacaktır şeklinde genel bir düşünce bulunmaktadır.
Oysa Yargıtay'ın bu konuda çok kritik emsal kararları vardır. Öncelikle kira
sözleşmesinin ne olduğuna, nasıl yapıldığına Yargıtay'ın yaklaşımı meselenin
boyutunu değiştirmektedir. Bu kapsamda kira sözleşmelerinin yazılı olması kesin
bir hüküm ifade etmemektedir.
Ev sahipleri ile kiracılar arasında sözlü olarak da kira
sözleşmesi yapılabilir. Kanun için bir kira sözleşmesinin yazılı veya sözlü
olmasının pek bir farkı yoktur. Ev sahibi ile kiracı sözlü olarak
anlaştıklarında bu geçerli bir kira sözleşmesi anlamına gelmektedir. Ancak
sözlü kira sözleşmelerinin ispat edilebilmesi hakkında sıkıntılar çıkabiliyor.
Yazılı kira sözleşmesi ise somut bir dayanaktan dolayı ispat yükümlülüğüne
sahip değildir.
KİRACI HAKLARI İLE İLGİLİ KONU BAŞLIKLARIMIZ ŞUNLARDIR:
1) Kiracı Hakları
2024
2) Ev Sahibi Evi
Satarsa Kiracı Hakları
3) 5 Yıllık Kiracı
Hakları
4) Pandemi
Döneminde Kiracı Hakları
5) Kentsel
Dönüşümde Kiracı Hakları
6) Rutubetli Evde
Kiracı Hakları
7) Kontratsız
Kiracı Hakları
8) Riskli Yapı
Kiracı Hakları
9) Dükkân Kiracı
Hakları
10) İskânsız Evde
Kiracı Hakları
11) 10 Yıllık Kiracı Hakları
1) Kiracı Hakları 2024
Kiralananın kararlaştırılan tarihte, sözleşmede amaçlanan
kullanıma elverişli bir durumda teslim edilmesini ve sözleşme süresince bu
durumda bulundurulmasını isteme,
Kiralananla ilgili zorunlu sigorta, vergi ve benzeri
yükümlülüklere, aksi kararlaştırılmamış veya kanunda öngörülmemiş ise, kiraya
verenin katlanmasını isteme,
Kiralananın kullanımıyla ilgili olmak üzere, kendisi veya
üçüncü kişi tarafından yapılan yan giderleri kiraya veren tarafından
karşılanmasını isteme,
Kiralananın önemli ayıplarla teslimi hâlinde kiracı,
borçlunun temerrüdüne veya kiraya verenin kiralananın sonradan ayıplı duruma
gelmesinden doğan sorumluluğuna ilişkin hükümlere başvurabilme,
Kiralananın önemli olmayan ayıplarla tesliminde ise kiracı,
kiralananda sonradan ortaya çıkan ayıplardan dolayı kiraya verenin
sorumluluğuna başvurabilme,
Kiralanan sonradan ayıplı duruma gelirse kiracı, kiraya
verenden ayıpların giderilmesini veya kira bedelinden ayıpla orantılı bir
indirim yapılmasını ya da zararının giderilmesini isteme,
Önemli ayıp durumunda kiracının sözleşmeyi fesih,
Kiraya verenin rızasıyla alt kira ilişkisi kurabilme, kira
ilişkisini devredebilme,
Kiracının güvence olarak depozito vermesi durumunda, kira
sözleşmesi sona erdiğinde kiralandığı andaki bırakmak şartıyla depozitoyu geri
alma,
Kira bedelinin zamanında ödenmemesi hâlinde ceza koşulu
ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmalar
geçersizdir. Bu sebeple bu anlaşmaların yapılmasını engelleme,
Kira bedelinin belirlenmesi dışında, kiracı aleyhine
değişiklik yapılamaması hakları bulunmaktadır.
2)
Ev Sahibi Evi Satarsa Kiracı Hakları
Kira Sözleşmesinin düzenlendiği Borçlar Kanunu’nda
kiralananın el değiştirmesi durumunda yeni ev sahibinin kira sözleşmesi ile
bağlı olacağı düzenlenmiştir.
Kiralananın el değiştirmesi m. 310 ‘’Sözleşmenin
kurulmasından sonra kiralanan herhangi bir sebeple el değiştirirse, yeni malik
kira sözleşmesinin tarafı olur.’’
Söz konusu sözleşme önceki ev sahibi ile yapıldığı şekil ve
şartlarda devam etmektedir. Yeni malik, kira sözleşmesinde taraf haline gelecek
ve kiraya verenin yerine geçecektir. Yeni bir kontrat yapılmasına gerek
olmayacaktır. Yeni malik kira sözleşmesini feshetmek isterse, tapu devrinden
sonra 1 ay içerisinde kiracıya ihtarname göndermelidir.
3)
5 Yıllık Kiracı Hakları
Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılıp yapılmadığına
bakılmaksızın, beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira
sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira yılında
uygulanacak kira bedeli, hâkim tarafından tüketici fiyat endeksindeki on iki
aylık ortalamalara göre değişim oranı, kiralananın durumu ve emsal kira
bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir. Her beş
yıldan sonraki kira yılında bu biçimde belirlenen kira bedeli, önceki
fıkralarda yer alan ilkelere göre değiştirilebilir.
Görüldüğü üzere 5 yıldan uzun süreli kira sözleşmelerinde
kira bedelinin tespiti hâkim tarafından hakkaniyete uygun bir biçimde
belirlenebilecektir.
4)
Pandemi Döneminde Kiracı Hakları
Pandeminin etkisi sebebiyle oluşan ödeme güçsüzlüğü Türk Borçlar
Kanunu’nun 138. maddesindeki öngörülemeyen olağanüstü bir durum sayılarak
kirada indirime gidilebilecektir.
‘’Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve
öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir
sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları,
kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede
borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın
aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa
borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün
olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli
sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını
kullanır.’’
Görüldüğü üzere sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca
öngörülemeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağan üstü bir durumun pandemi
sebebiyle, kiracıdan kaynaklanmayan bir sebeplerle ortaya çıkması durumunda
138. madde kapsamında indirim talep edilebilecektir.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 28.09.2020
tarihli ve E. 2020/1103 K. 2020/1008 sayılı kararında salgın durumu olağanüstü
bir hal kabul edilerek kirada indirime gidilmiştir.
‘’Yaşanılan salgın hastalık sürecinin olağanüstü bir durum
olduğu ve taraflarca öngörülemeyeceği açıktır. O halde genel olarak salgın
hastalık sürecinin Türk Borçlar Kanunu’nun 138.maddesinde belirtilen olağanüstü
durum olarak kabul edilmesi gerekir. Ancak salgının ve salgının yayılmasının
engellenmesi amacıyla alınan tedbirlerin etkileri sektörlere ve işin yapıldığı
yere göre farklılık göstermesi nedeniyle bu olağanüstü durum karşısında tüm
sözleşmelere belirlenmiş bir şekilde müdahale etmek mümkün değildir. O halde
somut olayda olduğu üzere kiranın uyarlanması talep edildiğinde mahkemece
salgının ve alınan tedbirlerin bizzat kiracı üzerindeki etkileri değerlendirilmeli,
bu olumsuz duruma kiraya verenin sebep olmadığı da göz önünde bulundurularak
oluşan yük, sözleşmenin her iki tarafı üzerine dağıtılacak şekilde sözleşmenin
yeni koşullara uyarlanması benimsenmelidir.’’ denilerek her kira sözleşmesinde
138. maddenin aynı etkiyi doğurmayacağı, salgının ve olağanüstü tedbirlerin
kiracı üzerindeki etkisinin her somut olayda incelenmesi gerektiği
belirtilmiştir.
5)
Kentsel Dönüşümde Kiracı Hakları
Kentsel dönüşüm kararı, riskli binanın yıkılması durumunda
alındığında; kiracı kira yardımı alabilmektedir. Kira yardımı kiracının 2 aylık
masrafı temel alınarak belirlenir. Bağlı olduğu binası için yıkım talebi
çıkarılmış kiracılar kira yardımına başvurabilmektedir. Bunun için Çevre ve
Şehircilik İl Müdürlüklerine başvurulması lazımdır.
Hak sahipleri tarafından, riskli olarak tespit edilen
yapılardaki konut ve işyerlerinden dolayı kira yardımından faydalanabilmek
için, tahliye tarihinden itibaren bir yıl içinde veya riskli yapının
yıktırıldığı tarihten itibaren üç ay içinde, riskli yapının bulunduğu ildeki
Müdürlüğe/Belediyeye başvurulması gerekmektedir. Konut/işyerinde kiracı olarak
ikamet edenlere, yapının bulunduğu ilde malikler için belirlenen aylık kira
yardımı tutarı esas alınarak, (2) aylık kira yardımı tek seferde (defaten)
ödenecektir.
6)
Rutubetli Evde Kiracı Hakları
Evin rutubetli olması durumunda kiracı, kiraya verenden
kiralanandaki ayıbın uygun bir sürede giderilmesini isteyebilir; bu sürede ayıp
giderilmezse kiracı, ayıbı kendi gidererek bunun için yaptığı masrafı kira
bedelinden indirebilir veya kiralananın ayıpsız bir benzeri ile
değiştirilmesini isteyebilir.
Ayıbın, kiralananın öngörülen kullanıma elverişliliğini
ortadan kaldırması ya da önemli ölçüde engellemesi ve verilen sürede
giderilmemesi hâlinde kiracı, sözleşmeyi feshedebilir.
Kiracı, kiralananın kullanımını etkileyen ayıpların varlığı
hâlinde, bu ayıpların kiraya veren tarafından öğrenilmesinden ayıbın
giderilmesine kadar geçen süre için, kira bedelinden ayıpla orantılı bir
indirim yapılmasını isteyebilir.
Kiraya veren, kusuru olmadığını ispat etmedikçe, kiralananın
ayıplı olmasından doğan zararları kiracıya ödemekle yükümlüdür.
7)
Kontratsız Kiracı Hakları
Türk Borçlar Kanunu’na göre kira sözleşmesinin yazılı olması
zorunlu değildir. Tarafların şartlar üzerinde anlaşmaları kaydıyla kira
sözleşmesi kontratsız şekilde de yapılabilecektir. Kira sözleşmesinin yazılı
yapılıyor oluşu ispat kolaylığı sağlamaktadır. Tarafların aralarında çıkacak
uyuşmazlıklarda ispat kolaylığı açısından yazılı yapılması her iki taraf içinde
mantıklı olacaktır.
Kira sözleşmesinin yazılı olması şartı aranmadığından dolayı
kontratın bulunmadığı durumlarda dahi kira sözleşmesi bulunabilecektir. Kiracı
hukuka aykırı olarak tahliye edilemeyecek, haklarını kullanması
engellenemeyecektir.
8)
Riskli Yapı Kiracı Hakları
Riskli yapı ağır hasar görebilme veya yıkılabilme riskini taşıyan, ekonomik ömrünü doldurduğu bilimsel verilere dayanılarak tespit edilmişi yapıya verilen isimdir. Bir binanın riskli yapı olduğu tespit edildiğinde binadaki kiracılar da haberdar edilmektedir. Kiracıların haberdar edilmesinin sebebi, riski yapıda oturan kiracıların kira sözleşmesini feshedilecek olmalarıdır. Kira sözleşmesinin düzenlendiği Borçlar Kanunu 301. Maddesinde şöyle denmektedir. ‘’ Kiraya veren, kiralananı kararlaştırılan tarihte, sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür.’’
Görüldüğü üzere sözleşme süresince kiraya veren kiralananı
sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bulundurmakla yükümlüdür. Riski yapı
tespiti yapıldığında kiraya verenin bu maddeye aykırı davrandığı görülmektedir.
Yine Borçlar Kanunu 306. maddesinde ‘’Ayıbın, kiralananın
öngörülen kullanıma elverişliliğini ortadan kaldırması ya da önemli ölçüde engellemesi
ve verilen sürede giderilmemesi hâlinde kiracı, sözleşmeyi feshedebilir.’’
Denilerek riskli yapı tespiti durumunda ayıbın öngörülen kullanma
elverişliliğini ortadan kaldırdığı söylenebileceğinden kiracı sözleşmeyi
feshedilebilecektir. Kiracısı olduğunuz yapı riskli olarak nitelendirildiğinde
kiraya verene ihtarname çekerek kira sözleşmesi feshedilebilecektir.
9)
Dükkân Kiracı Hakları
Borçlar Kanunu’nda kira sözleşmeleri 3 kısımda
düzenlenmiştir. İlk kısmı genel hükümler oluşturmaktadır ve hakkında hüküm
bulunmayan yerlere de uygulanmaktadır. İkinci kısmı konut ve çatılı iş yeri
kiraları oluşturmaktadır. Konut ve çatılı iş yeri kiraları bölümünde
düzenlenmemiş alanlara genel hükümler uygulanacağı için yukarıdaki kiracı
hakları kısmına atıf yapacağız.
Konut ve çatılı iş yerleri kısmında düzenlenmiş kiracı
hakları ise şunlardır:
Borçlar kanunu madde 343’e göre kira sözleşmelerinde kira
bedelinin belirlenmesi dışında, kiracı aleyhine değişiklik yapılamaz. Kanunun
bu maddesinde, tarafların sözleşme üzerinde değişiklik yapamayacakları, bunun
tek istisnasının kira bedelinin yeniden belirlenmesi olduğu açıklanmıştır. TBK.
m. 343 hükmü, tek taraflı, yalnız kiracıyı koruyan emredici bir hüküm olduğu
için, taraflar kiracı lehine, kiraya veren aleyhine kira sözleşmesinin
hükümlerinde değişiklik yapabileceklerdir.
346. maddede de kiracıyı koruyan hükümler bulunmaktadır.
Kiracıya, kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü
getirilemez. Özellikle, kira bedelinin zamanında ödenmemesi hâlinde ceza koşulu
ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmalar
geçersizdir. Buradaki hüküm, yalnız kiracıyı koruduğu için tek taraflı emredici
bir hükümdür.
10) İskânsız Evde Kiracı Hakları
İnşaatı tamamlanmış bir binanın mimari projeye uygun şekilde
yapıldığını onaylayan belgeye iskân ruhsatı denir. İskân ruhsatı bulunmayan yapılar da
kiralanabilmektedir. Yukarıda da açıklandığı üzere kira sözleşmesinin yazılı
olması şartı aranmadığından kira sözleşmesi sözlü olarak da kurulabilecektir.
Elektrik ve diğer aboneliklerin başlangıçta yapılmasında sorun çıkabilmektedir.
11) 10 Yıllık Kiracı Hakları
On yılı aşan kira sözleşmeleri sonunda kiraya veren, bu
süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak
koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin kira sözleşmesini sona
erdirebilir.
Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde, kiracı her zaman,
kiraya veren ise kiranın başlangıcından on yıl geçtikten sonra, genel hükümlere
göre fesih bildirimiyle sözleşmeyi sona erdirebilirler.




