Türk milletinin hafızasına cesaretin, fedakarlığın ve vatan sevgisinin sembolü olarak kazınan Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel, adı Kıbrıslı Müslüman Türklerin varoluş mücadelesi ile özdeşleşen kahramanlık abidelerindendir. Onun 1964 yılında Kıbrıs üzerinde gerçekleştirdiği görev uçuşu ve akabindeki trajik şehadeti, Türk Hava Kuvvetleri'nin Cumhuriyet tarihindeki ilk savaş kaybı olması nedeniyle büyük bir dönüm noktası teşkil eder. Topel’in bu fedakârlığı, 1974’teki Kıbrıs Barış Harekâtı'nın zeminini hazırlayan en önemli ulusal motivasyon kaynaklarından biri haline gelmiştir.

Şehit Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel, Türk Hava Kuvvetleri'nin Cumhuriyet tarihindeki ilk hava harp şehidi ve Kıbrıs Türklerinin varoluş mücadelesinin en önemli kahramanlarından biridir.

İşte hayatı ve şehadetinin detayları:

Hayatı ve Askerlik Kariyeri

Cengiz Topel, 2 Eylül 1934 tarihinde Kocaeli'nin İzmit ilçesinde doğdu. Asker bir aileden geliyordu; babası tütün tüccarıydı.

  • Eğitim: Askeri eğitimine Kuleli Askeri Lisesi'nde başladı. 1955 yılında Kara Harp Okulu'ndan mezun oldu ve teğmen rütbesini aldı. Ardından Hava Kuvvetleri'ne geçerek pilotluk eğitimi aldı.
  • Pilotluk: Kanada'da jet pilotluğu eğitimi görerek Türkiye'ye döndü. Eskişehir 112. Filo'da F-100 Super Sabre pilotu olarak görev yaptı ve kısa sürede başarılı, cesur ve yetenekli bir pilot olarak tanındı.

Kıbrıs'taki Şehadeti: 1964 Hava Harekâtı

Cengiz Topel'in adını tarihe altın harflerle yazdıran olay, Ağustos 1964'te Kıbrıs'ta patlak veren kriz sırasında gerçekleşti.

1963'ten itibaren Kıbrıs'ta Rum Milli Muhafız Ordusu tarafından Müslüman Türklere yönelik katliam ve saldırılar (özellikle Kanlı Noel Olayları) yoğunlaşmıştı. Ağustos 1964'te Rumlar, adanın kuzeybatısında, deniz yoluyla destek alan Erenköy bölgesindeki Türk direnişçilere (Mücahitlere) karşı büyük bir saldırı başlattı. Erenköy'deki Türkler, soykırıma varan bu saldırılar karşısında zor durumdaydı.

Türkiye, garantörlük hakkını kullanarak soykırımı önlemek amacıyla 8 Ağustos 1964 tarihinde uyarı ve caydırıcılık amaçlı bir hava harekâtı düzenledi.

Hamza Dağ kimdir?
Hamza Dağ kimdir?
İçeriği Görüntüle
  1. Son Görev: Yüzbaşı Cengiz Topel, bu harekâta Eskişehir'den kalkan F-100 savaş uçaklarından oluşan dörtlü kolun komutanı olarak katıldı.
  2. Uçağının Vurulması: Başarılı ilk dalışların ardından, ikinci dalışı sırasında Gemikonağı Limanı açıklarında, uçağı yerden açılan yoğun uçaksavar ateşiyle isabet aldı.
  3. Paraşütle Atlayış: Uçağı alev alan Topel, son ana kadar uçağını yerleşim yerlerinden uzaklaştırmaya çalıştıktan sonra fırlatma koltuğuyla paraşütle atlamayı başardı ve Rum kontrolündeki bir bölgeye sağ salim indi.
  4. Esareti ve Şehadeti: Uluslararası savaş hukukuna göre esir muamelesi görmesi gerekirken, Rum askerleri tarafından esir alındı ve ağır işkencelere maruz kaldı. Rumlar, kendisinden Türk ordusunun Kıbrıs'a yönelik planları hakkında bilgi almak istiyordu. Topel, bütün işkencelere rağmen "sır vermeyi" reddetti. İşkenceler sonucu 9 Ağustos 1964 tarihinde şehit oldu.

Kıbrıs'ta Gerginlik: 1960'lardan 1974'e Giden Süreç

Kıbrıs'taki sorun, adanın 1960 yılında kurulan ve Türkler ile Rumların ortaklığını öngören anayasal düzeninin, Rumlar tarafından 1963’ten itibaren sistematik olarak ihlal edilmesiyle başladı. Rum Lideri Başpiskopos Makarios'un amacı, Türkleri yönetimden dışlamak ve adayı Yunanistan'a bağlamak (Enosis) idi. Bu amaçla Türk köylerine yönelik kanlı saldırılar (Kanlı Noel Olayları) düzenlenmeye başlandı. Türk toplumu, yaşam hakkını korumak için kendisini savunma pozisyonunda buldu.

Bu baskı ve saldırıların en yoğunlaştığı dönemlerden biri, Ağustos 1964'teki Erenköy Direnişi idi. Rum Milli Muhafız Ordusu, adanın kuzeybatısındaki Erenköy bölgesinde direnen Kıbrıs Türklerine karşı ağır bir saldırı başlattı. Erenköy, coğrafi konumu itibarıyla deniz yoluyla destek alabilen stratejik bir bölgeydi ve Rumların eline geçmesi, adadaki Türk varlığı için hayati tehlike oluşturuyordu. Kıbrıs Türkleri'nin bu kuşatmaya karşı koyacak gücü sınırlıydı.

Türkiye Cumhuriyeti, garantörlük hakkını kullanarak soykırıma varan bu saldırıları durdurmak için askeri müdahaleye hazırlanmak zorunda kaldı. Ancak uluslararası baskılar nedeniyle kara harekâtı ihtimali askıya alınırken, Rum saldırılarını durduracak bir caydırıcılık harekâtı için hava gücü devreye sokuldu. İşte bu kritik anda, tarihe geçecek olan 1964 Hava Harekâtı başladı.

Cengiz Topel'in Son Görevi ve Şehadeti (8 Ağustos 1964)

Türk Hava Kuvvetleri, 8 Ağustos 1964'te, Erenköy'deki Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) mücahitlerine yönelik Rum saldırılarını durdurmak ve Rum mevzilerini vurmak amacıyla uyarı ve caydırıcılık amaçlı bir hava harekâtı başlattı. Bu harekâta, Eskişehir 112. Filo'dan kalkan Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel de F-100 Super Sabre savaş uçağıyla katıldı.

Yüzbaşı Topel, dörtlü kol komutanı olarak görev yapıyordu. İlk dalışlarında belirlenen hedefleri başarıyla vurduktan sonra, ikinci dalışını yaptığı sırada, uçağı Gemikonağı Limanı açıklarında, yerden açılan yoğun uçaksavar ateşiyle isabet aldı. Uçağı alevler içinde kalan Topel, son ana kadar uçağını yerleşim yerlerinden uzaklaştırmaya çalıştıktan sonra, fırlatma koltuğunu kullanarak paraşütle atlamayı başardı.

Paraşütle sağ salim yere inen Cengiz Topel, maalesef Rum Milli Muhafız Ordusu'nun kontrolündeki bölgeye düştü. Uluslararası savaş hukukuna göre, esir statüsünde sayılması ve kendisine insanca muamele edilmesi gerekiyordu. Ancak Rumlar, bu kuralı hiçe sayarak Topel’i derhal esir aldılar ve ağır işkencelerle sorguladılar. Amacı Türk ordusunun planları ve Kıbrıs'a müdahale stratejileri hakkında bilgi almaktı.

Cengiz Topel, tüm işkencelere rağmen "Ser vermeyi ama sır vermemeyi" seçti. Maalesef, uluslararası hukuka ve insanlık onuruna aykırı bir şekilde gördüğü ağır işkenceler sonucunda 9 Ağustos 1964 tarihinde şehit düştü. Rum tarafı, olayı ilk etapta gizlemeye çalışsa da, uluslararası kamuoyu baskısı sonucu ve Türkiye'nin diplomatik çabaları neticesinde Topel’in cansız bedenini teslim etmek zorunda kaldı.

Cengiz Topel’in Sembolik Önemi ve 1974 Barış Harekâtı’na Etkisi

Cengiz Topel’in şehadeti, Türkiye’de ve Kıbrıs Türkleri arasında büyük bir ulusal yasa ve derin bir öfkeye neden oldu. Olayın, Rumların uluslararası hukuku hiçe sayan barbarca eylemleriyle gerçekleşmesi, Türkiye'deki kamuoyunun Kıbrıs meselesine bakışını kökten değiştirdi.

  1. İlk Hava Şehidi: Cengiz Topel, Cumhuriyet tarihinin ilk hava harp şehidi olarak tarihe geçti. Bu durum, Kıbrıs davasının sadece diplomatik bir mesele değil, aynı zamanda kanla ödenmiş bir vatan davası olduğu bilincini güçlendirdi.
  2. Milli Şuur ve Motivasyon: Topel'in şehadeti, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ve Türk halkının Kıbrıs Türklerine yönelik saldırılara karşı sessiz kalmayacağı kararlılığını pekiştirdi. Rumların esir bir pilota uyguladığı insanlık dışı muamele, ulusal onurun zedelenmesi olarak algılandı. Bu olay, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'nın gerçekleştirilmesi için gereken milli şuurun oluşmasında en büyük motivasyon kaynaklarından biri oldu. Türk askeri, 1974'te adaya adım attığında, sadece Kıbrıs Türklerini kurtarmayı değil, aynı zamanda Cengiz Topel ve diğer tüm şehitlerin hatırasını yüceltmeyi de hedefliyordu.
  3. Hukuki Sonuçlar: Türkiye, Cengiz Topel olayını uluslararası platformlara taşıyarak Rum tarafının savaş esirlerine karşı uyguladığı vahşeti gözler önüne serdi. Bu durum, Türkiye'nin adadaki müdahalesinin haklılığını uluslararası alanda savunmasına katkı sağladı.

Kıbrıs’ın Unutulmaz Kahramanı

Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel, adının verildiği caddeler, okullar, parklar ve özellikle Kıbrıs'taki anıtlar ile Kıbrıs davasının ölümsüz kahramanı olarak anılmaktadır. O, 1974'teki Barış Harekâtı'ndan on yıl önce, Kıbrıs semalarında Türk'ün varlığını ve kararlılığını simgeleyen bir meşale yakmıştır. Onun fedakarlığı, Kıbrıs Barış Harekâtı'nın başarılı olmasında ve Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) kuruluşuna giden yolda atılan en kritik ve en duygusal adımlardan biri olmuştur. Cengiz Topel, Türk tarihine kahramanlık, haysiyet ve sır vermeme yemininin sembolü olarak altın harflerle yazılmıştır. Onun mirası, Kıbrıs Türklerinin özgürlük ve güvenliğinin kalıcı bir teminatı olarak sonsuza dek yaşayacaktır.

Kaynak: HABER MERKEZİ