Bundan 21 yıl önce, 25 Mayıs 1995 yılında Hürriyet İlköğretim Okulu'nun yanındaki köy minibüsleri durağında gerçekleştirilen ve 11 cana mal olan bombalı katliamım mağdurları aradan geçen 21 yıla rağmen katliamın aydınlatılmadığı belirterek olayın bir an önce aydınlatılması gerektiğini söylediler.
SALDIRININ FAİLLERİ HALA MECHUL
Bombalı saldırıda hayatını kaybeden üç çocuk babası Medeni Işık'ın kardeşi İrfan Işık, 'Karanlık ve kim olduğu belli olmayan bir kişi, o zaman çay ocağına gelerek, oraya bir piknik tüpü bıraktı. Bu şahıs, piknik tüpünü bıraktıktan sonra kendisinin bazı ihtiyaçlarının olduğunu söyleyip dışarı çıktı. Bu şahıs, çay ocağından uzaklaştıktan sonra piknik tüpünü uzaktan kumandayla bombayı patlatıyor ve oradaki nisanları katlediyor. Bu saldırı o zamanın karanlık yüzleri tarafından yapıldı. 1995 yılından bu yana hala bu saldırıyı kimin gerçekleştiği belirtilmedi.' dedi.
Ağabeyinin hayatını kaybetmesinin ardından ailesinin çok sıkıntılar çektiğini vurgulayan Işık, 'Olayda şehit olan ağabeyimin çocukları çok sıkıntılar çektiler. Allah, bizim de, o çocukların da, orada şehit olanların da hakkını yapanlara bırakmasın. Ağabeyim çok fakir bir insandı. Maddi durumu düşük, mülayim bir insandı. Ağabeyim akrabaları arasında sevilen ve kimseye zararı dokunmayan bir insandı. Bu olayı yapan insanlıktan nasibini almamış ve hala da aynı karanlık yüzler, bugün de mütedeyyin insanların kanını dökmektedirler. Biz istiyoruz ki, bir an önce bu olayın üstüne gidilip, yapanların yakalanmalarını ve bu insanların da mağduriyetlerinin giderilmesini istiyoruz.' şeklinde konuştu.
BABASIZ BÜYÜDÜLER
Bombalı saldırıda Hüseyin Olcay ve 10 yaşındaki oğlu M.Emin Olcay da katledildi. Olayın yaşandığı durakta babası Hüseyin Olcay'ın sansarlık yaptığını ve ağabeyi M.Emin Olcay'ın da babasının yanında olduğunu belirten Müslüm Olcay, babasız büyümenin acısını yaşıyor.
Olayı yaşandığı yıllarda en fazla 4 yaşında olduğunu söyleyen Olcay, 'Babamı tam olarak hatırlamıyorum. Babam iş başındayken patlama gerçekleşti. Bunu yapanlar da henüz belli değil. Babasız büyüyerek bu durumlara geldik. Annem bizi büyüttü. Annem bize hem babalık, hem annelik ve hem de ağabeylik yaptı. Bu şekilde büyüdük. Zordu ama yine de şükürler olsun, hepsi geçti. Bu katliamı yapanların bulunmasını istiyoruz, başka bir şey istemiyoruz.' diyerek yetkililere seslendi.
ALLAH HAKKIMIZI BIRAKMASIN
Yaşanan saldırıda 12 yaşındaki oğlu İbrahim Demir'i kaybeden anne Hamdiye Demir, şunları söyledi: 'Evde oturduğum sırada büyük bir patlama sesi duydum. Olayı anlatmak için bana gelen komşularım, kocamın bacağının koptuğunu ve oğlumun da şehit olduğunu söylediler. Olay yerine gittiğimde kimseyi görmedim. Eşimi Diyarbakır'a, oğlumu da buradaki devlet hastanesine kaldırmışlardı. Oğlumun cenazesini bir gün sonra görebildim. Bizler Allah'tan geldik ve yine O'na gideceğiz.'
Oğlunun çok iyi biri olduğunu dile getiren anne Demir, 'Oğlum çok sakin ve iyi biriydi. Ona hamile olduğum sırada ve doğum yapana kadar hiç zorluk yaşamadım. Çok salih bir çocuktu. Küçük yaşta olmasına rağmen Kur'an-ı Kerim'i hatmetmişti. Allah omu çok sevmişti ki onu yanına aldı. Bizler zalimlerin kökünün kazılmasını istiyoruz. Bunu zalimler yaptı. Allah hakkımızı bırakmasın.' diye konuştu.
Bombalı saldırıda hayatını kaybedenlerin bazılarının isimleri ise şöyle: Medeni Işık (29), Halil Geyik (16), Abdurrahman Aktaş (12), Hasan Şimşek (35), Hüseyin Olcay (40), M.Emin Olcay (10), M.Emin Ergin, Şehmus Kurtulmuş (40), İbrahim Demir (12)
İlhan Yıldız
