Türk siyasetinde önemli tartışmalara ve davalara konu olan kaset komplolarının arkasındaki isimlerden biri olduğu iddia edilen Cevheri Güven, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) firarisi olarak bilinen bir gazetecidir. Hakkındaki suçlamalar ve yurt dışına kaçışı, onu kamuoyunda sıkça gündeme getiren konular arasındadır.
Gazetecilik Kariyeri ve FETÖ Bağlantısı İddiaları
25 Kasım 1977'de doğan Cevheri Güven, gazetecilik kariyerine çeşitli medya kuruluşlarında başladı. Bir süre Star Gazetesi'nde çalıştıktan sonra kendi web sitesi olan Aktifhaber.com'u kurdu. Bu platform, özellikle FETÖ'ye yakınlığıyla tanınıyordu. Güven, daha sonra yeniden Star Gazetesi'ne döndü ve Ankara haber müdürü olarak görev yaptı. 2015 yılında ise kapatılan Nokta Dergisi'nin genel yayın yönetmenliğini üstlendi.
Türk yargısı ve emniyet birimlerinin iddialarına göre, Güven'in medya kariyeri boyunca FETÖ'nün bir parçası olarak çalıştığı ve örgütün propaganda faaliyetlerinde aktif rol oynadığı ileri sürülüyor. Hazırlanan iddianamelerde, Güven'in örgütün sosyal medya yapılanmasındaki "imam" olarak görev yaptığı ve yalan haberlerle kamuoyunu manipüle etmeye çalıştığı belirtiliyor.
Kaset Kumpasları ve Yargı Süreci
Cevheri Güven'in adı, özellikle Deniz Baykal'a yönelik kaset kumpası başta olmak üzere, Türk siyasetini derinden etkileyen gizli operasyonlarla anıldı. Bu operasyonlarda, siyasetçilerin özel hayatlarına dair görüntüler elde edilerek şantaj yapıldığı ve siyasi dengelerin değiştirilmeye çalışıldığı iddia edildi. Güven'in, kasetlerin yayınlanmasında ve yayılmasında önemli bir rol oynadığına dair iddialar, açılan davalarda yer aldı.
15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası başlatılan soruşturmalar kapsamında hakkında yakalama kararı çıkarılan Cevheri Güven, bu süreçte yurt dışına kaçtı. Kaçak yollarla Türkiye'yi terk ettiği, insan kaçakçılarına para ödeyerek Yunanistan üzerinden Almanya'ya yerleştiği biliniyor.
Almanya'da videolar ve sosyal medya paylaşımları aracılığıyla Türkiye aleyhine yayınlar yapmaya devam eden Güven, bu platformlarda da Türkiye'deki siyasi figürler, devlet kurumları ve yargı süreçleri hakkında iddialarını sürdürüyor. Kendisi, hakkındaki suçlamaları reddetmekle birlikte, Türk yargısı tarafından "terör örgütü üyesi" olarak aranıyor. Türkiye'de ona bilgi sızdırdığı iddia edilen bazı polis memurları da bu sebeple yargılanıyor.
Cevheri Güven, Türk siyasi tarihine "kumpas" ve "casusluk" iddialarıyla damga vuran karmaşık bir figür olarak yerini koruyor.
