Yrd. Doç. Dr. Işık, Koçerler'in hayatını araştırmaya yaklaşık 1 yıl önce başladığını ve bugüne kadar 20 aileyle yüz yüze görüştüğünü belirtti. Işık, Yaptığı incelemelerden çıkardığı sonuçlarla ilgili açıklamada bulunarak; 'Yaklaşık bir yıl önce başladığım araştırmamda, 15- 20 aileyle görüştüm. Gerçekten çok zor yaşam koşulları altında hayatlarını idame ettirmeye çalışıyorlar. İnsanlar yorgun, kadınlar sağa sola göçmekten, işlerin çokluğundan ve ağırlığından bezmiş durumdalar. Bütün bunların yanında her şeyden habersiz ailenin neşe kaynağı çocuklar, kuzularla oynayıp, tüm içtenlikleriyle etrafındakilere, kırmızı yanaklarıyla gülücükler saçmaya devam ediyorlar. Ailelerin sosyal hayatı kendi yakın çevreleriyle sınırlı durumda ve evlilikleri genelde akraba içerisinde gerçekleşiyor. Benim de asıl araştırma konum olan iletişim araçlarına gelince elektrik olan yerlerde televizyon hemen her çadırda mevcut ve yoğun şekilde izleniyor. Radyo ise elektrik olsun olmasın hemen hemen bütün yetişkinlerde var ve özellikle yaylalarda en önemli haber alma aracı durumunda. Cep telefonu ergenlik çağındakilerden yaşlılara kadar herkes kullanıyor.' Dedi.
Koçerlerin ortak sorunlarından bazılarını sıralayan Işık; 'Mevsimlik göçleri gerçekleştirirken yollarda özellikle de şehirlerarası yollarda hareket ederken büyük zorluklar yaşamaları ve yaşanan kazalarda doğrudan kendilerinin suçlu durumuna düşürülerek, cezaya mahkûm edilmeleri; arazi sahiplerinin ve muhtarların konaklama yerleri için talep ettikleri ücretlerin yüksekliği, mera kiralarının yüksekliği, yem fiyatlarının yüksekliği, hayvan başına ödenen devlet teşviğinin düşüklüğü, sosyal güvencelerinin bulunmaması vb. Ayrıca Koçerler, kendilerinin ekonomi ve gıda üretimi için ne kadar önemli olduklarını belirterek yetkililerden biraz daha anlayış ve destek beklediklerini söylediler.' İfadelerini kullandı.
Yrd. Doç. Dr. Mehmet Işık, Koçerlerin güvenlik sorunlarından da bahsederek bazı yaylaların yasaklı bölge ilan edilmesinden tedirgin olduğunu ve eğer yaylaya gidemezlerse hayvanlarını beslemelerinin mümkün olmayacağını ifade ettiklerini söyledi. Abdullah Eşenbuğa