Trafiğin, İstanbul’un hava kirliliğinde en büyük etkenlerden biri olduğu bilinmektedir. Özellikle dizel motorlu araçların egzozlarından yayılan PM2.5 ve NO₂ gibi kirleticiler, hem şehir merkezlerinde hem de yoğun trafiğin bulunduğu bölgelerde sağlık açısından risk oluşturuyor. Araştırmalar, trafik kaynaklı emisyonların hava kalitesini olumsuz etkilediğini ortaya koyuyor

Meteorolojik koşullar da İstanbul’daki hava kirliliğini belirgin ölçüde etkiliyor. Afrika üzerinden gelen yüksek basınç sistemleri ve gece saatlerinde hızla soğuyan karalar, sis ve pus oluşumunu artırarak kirleticilerin havada asılı kalmasına yol açıyor. Bu durum, özellikle sabah ve akşam saatlerinde hava kalitesinin düşmesine neden oluyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bölgemizin selameti açısından Suriye ile güç birliği yapmaktan başka yolumuz yok Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bölgemizin selameti açısından Suriye ile güç birliği yapmaktan başka yolumuz yok

Sağlık açısından bakıldığında, ince partiküller (PM2.5) solunum yolu hastalıklarına, kalp damar sorunlarına ve hatta akciğer kanserine davetiye çıkarıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün belirttiği sınır değerlerin çok üzerinde seyreden PM2.5 ve PM10 konsantrasyonları, özellikle hassas gruplar için ciddi risk oluşturuyor. Bu nedenle, sağlık uzmanları vatandaşların hava kirliliği yüksek saatlerde dışarı çıkmamalarını öneriyor

Hava kirliliğinin sadece trafik ve sanayi kaynaklı olmadığı; aynı zamanda evsel ısınmada kullanılan kömür ve diğer fosil yakıtların da önemli bir etmen olduğu vurgulanıyor. Doğalgaza geçiş çalışmalarının artması, kükürt dioksit ve partikül madde salınımında önemli düşüşler sağlasa da, artan nüfus ve eski teknolojili ısınma sistemleri sorunun devam etmesine neden oluyor

Kamu kurumları ve belediyeler, hava kalitesinin 7/24 izlenmesi için gelişmiş sistemler kurarak verileri vatandaşlarla paylaşıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Hava Kalitesi İzleme Merkezi ve NEFES uygulaması gibi projeler, kirlilik seviyelerinin anlık takibi ve erken uyarı sistemleriyle halkı bilgilendiriyor. Ayrıca, trafik kontrolü, yeşil alanların artırılması ve temiz enerji kaynaklarına geçiş gibi önlemler üzerinde çalışmalar sürdürülüyor

Sonuç olarak, İstanbul’un hava kirliliği sorunu çok boyutlu ve acil çözüm bekleyen bir çevre meselesidir. Hem devlet politikalarının hem de bireysel önlemlerin etkin şekilde uygulanması, şehirdeki hava kalitesinin iyileştirilmesi için kritik önem taşımaktadır. Vatandaşların ve yetkililerin bu konuda duyarlı davranması, sağlıklı bir yaşam ortamı oluşturulmasında temel rol oynayacaktır.

Editör: Editör