Avukat Ahmet Cemil İptaş işgalci siyonist israil karşısında Uluslararası alanda Güney Afrika Cumhuriyeti’nin başlatmış olduğu ve işgalci siyonist israil terör şebekesinin işlediği “Soykırım” suçunun ilk somut adımı olan Uluslararası Adalet Divanı’nda süren yargılamanın değerlendirmesini gazetemize yaptı.
“Terör Örgütü israilin İnsan Hakları İhlalleri ve Soykırım Suçları İlk Değil”
İşgalci terör örgütü siyonist israil’in bütün uluslararası hakları ihlal ettiğini ve terör şebekesi olarak hareket ettiğini söyleyen İptaş, “işgalci isiyonist israil, devlet olmamakla birlikte onu devlet şeklinde tanıyanlar bu fırsatı, bu yolu ona açmışlardır. israil bir terör şebekesi olarak hareket etmektedir. Yaklaşık 4 aydır uluslararası sözleşmelerle belirlenen neredeyse tüm insan haklarını ihlal etmekte, soykırım suçu dahil olmak birçok suçu pervasızca işlemeye devam etmektedir. İnsanlık vicdanın yaralandığı ve uluslararası mekanizmaların adeta işlevsiz kaldığı bir sürece şahitlik etmekteyiz.” diye konuştu.
“Dava, işgalci israilin Sadece Filistin ve Müslümanlar İçin Değil Tüm İnsanlık Adına Bir Tehdit Olduğunu Açıkça Gözler Önüne Sermektedir”
İsrail’in sadece Müslümanlar için değil insanlık içinde tehdit oluşturduğunu belirten İptaş, “Güney Afrika Cumhuriyeti, Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’in aleyhine ‘Soykırım’ suçu işlendiği gerekçesiyle dava açmış bulunmaktadır. Bu sürece bizler de dahil olmak üzere dünyanın birçok tarafından hukukçular da suç duyurularıyla destek oldular. Başvuruyu Güney Afrika Cumhuriyeti’nin yapmış olması bizler adına bir eksiklik olsa da, İsrail’in sadece Filistin ve Müslümanlar için değil tüm insanlık adına bir tehdit olduğunu açıkça gözler önüne sermektedir. işgalci israil’in Lahey’de yargılanması her ne kadar önemli olsa da soykırımın durdurulması adına somut ve güçlü adımların atılması gerekmektedir. İslam dünyasının idarecilerinin inisiyatif alması ve BM mekanizmalarının harekete geçmesi insanlık adına aciliyet arz etmektedir.” ifadelerini kullandı.
“Peki Türkiye Neler Yapmalı”
Türkiye olarak bir şeyler yapılması gerektiğini söyleyen İptaş, “Türkiye’nin işlenen insanlık suçlarına karşı kamuoyunu harekete geçirmesi, siyasal ve ekonomik anlamda yaptırımlar uygulaması milletine karşı bir borcudur. Türkiye vatandaşlığı bulunan siyonistlerin vatandaşlıktan çıkarılması ve insanlık suçuna karışanların yargılanması hakkaniyetin bir gereğidir.” dedi.
“Kudüs Gündemimizden Düşmemeli”
Ulusalda ve yerelde oluşturulan suni gündemlerin Kudüs, Filistin ve Gazze’nin bir başına bırakılması için oluşturulduğunu ve bu davanın her daim gündemimizde olması gerektiğini belirten İptaş, “İnsani ve İslami bir sorumluluğumuz olarak Kudüs’e, zulme uğrayan Filistin halkına her anlamda destek olmalıyız. Yaşanan zulmü tüm dünyaya duyurabilmek adına çaba göstermeye devam etmeliyiz. Gündemimizden düşürmemeli, sosyal medya platformlarında dillendirilmeli ve boykota hassasiyetle devam etmeliyiz.” dedi. MUHARREM KAYIK
